AK SARAY'A VAR DA ASGARİ ÜCRETLİYE YOK MU?
Asgari ücrete yapılan 58 TL’lik zam, milyonların tepkisini neden oldu. Disk Devrimci Yapı İşçileri Sendikası Kayseri Bölge Temsilcisi Haydar Baran da yaptığı açıklamada, “AKP iktidarı düşük asgari ücreti bütçe dengelerinin bozulmaması gerekçesine dayandırıyor. Aynı AKP iktidarı Cumhurbaşkanlığı bütçesi yüzde 100 artırırken, ya da Ak Saray’a 1 milyar 370 milyon TL harcarken, milletvekili maaşlarına devasa artış yaparken, patronlara teşvik adı altında parasal destek fonlarını açarken bütçe dengelerini hiç mi hiç gözetmiyor?” dedi.
Milyonlarca kişiyi ilgilendiren asgari ücret, hayal kırıklıığı ile hayata geçti. Asgari ücrete yapılan 58 TL’lik zam başta işçi örgütleri olmak üzere farklı kesimlerin tepkilerine neden oldu. Disk Devrimci Yapı İşçileri Sendikası Kayseri Bölge Temsilcisi Haydar Baran da yazılı bir açıklama yaparak, tepkilerini dile getirdi. Türkiye nüfusunun yüzde 30’unun asgari ücrete mahkum olduğunu ifade eden Baran açıklamasında şu görüşleri dile getirdi: “Bu ‘Türkiye zenginleşiyor’ söylemlerinin hiçbir inandırıcılığının olmadığının açık kanıtıdır. Yani ‘Türkiye zenginleşiyor’ iddiasının milyonlarca asgari ücretli için zerre kadar inandırıcılığı yoktur. Ama kimlerin zenginleştiğini herkes biliyor! En ucuza mal edilen işçi, en makul işçidir diyen patronlar asıl kazananlardır. Patronlar belirlenen asgari ücreti bile çok buluyorlar. Asgari ücretle nasıl yaşanacağına dair tek kelime etmiyorlar. Açıklanan asgari ücret, asgari ücretin resmi tanımına da aykırıdır. Zira asgari ücret; ‘İşçinin gıda, giyim, sağlık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçlarını günün fiyatları üzerinden asgari düzeyde karşılamaya yetecek bir ücret’ olarak tanımlanıyor. Asgari ücreti tespit eden 5’i hükümeti, 5’i patronları, sadece ve sadece 5’i işçileri temsil eden üyelerden oluşan tespit komisyonu başlı başına bir sorundur. Asgari Ücret Tespit Komisyonu yıllardır asgari ücret orta oyununda hep patronları, yani sermayeyi korumayı görev edinmiştir. Böylesi bir Asgari Ücret Tespit Komisyonu’ndan işçileri koruyan asgari ücreti tespit etmesini beklemek ölüden gözyaşı beklemekle eş değerdir. Bu komisyon üyelerine bir işçi ailesinin ulaşım, sağlık, giyim, soysal etkinlik harcamalarını 949 TL ile nasıl karşılayacaklarını sorsanız, sorunuza verecekleri tek bir mantıklı cevabı bulamazlar. Hatta aynı komisyon üyelerine 949 lira ile 4 kişilik bir ailenin nasıl karnını adam gibi doyuracağını sorsanız, bu soru karşısında da susma haklarını kullanırlar. “
AB Üyesi ülkeler arasında en düşük asgari ücretin Türkiye’de olduğunu hatırlatan Baran, asgari ücretten vergi almayacağını ileri süren AKP’nin bu sözünü de yerine getirmediğini ifade etti. Asgari ücretteki artışın bütçe dengelerini bozacağı gerekçesine de tepki gösteren Baran açıklamalarını şöyle sürdürdü: “ AKP iktidarı düşük asgari ücreti bütçe dengelerinin bozulmaması gerekçesine dayandırıyor. Aynı AKP iktidarı Cumhurbaşkanlığı bütçesi yüzde 100 artırırken, ya da Ak Saray’a 1 milyar 370 milyon TL harcarken, milletvekili maaşlarına devasa artış yaparken, patronlara teşvik adı altında parasal destek fonlarını açarken bütçe dengelerini hiç mi hiç gözetmiyor. İşçi sendikaların asgari ücret konusunda tutumları ortadadır. Türk-iş Asgari Ücret Komisyonu’nda yer almış, insanca yaşamaya yeten asgari ücret talebiyle işçileri mücadeleye çağırmama tutumunu bu yılda sürdürmüştür. Sendikacılığı AKP iktidarını üzmeme anlayışı üzerine inşa eden Hak-iş insanca yaşamaya yeten asgari ücret mücadelesine toplu iğnenin ucu kadar da olsa omuz vermemiştir. Yetersiz olmakla birlikte sadece DİSK Asgari ücretin 1800 TL olması çerçevesinde bir kampanya örgütlemiştir. Asgari ücretin insanca yaşamaya yeten düzeye çıkması için gerekli olan işçilerin mücadele birliğidir. İşçi sınıfı birliğini güçlendirdikçe, asgari ücret mücadelesini kazanmaya yakınlaşır. Bizler de, işçi sınıfının temsilcileri olarak insanca yaşamaya yetecek asgari ücret mücadelesini güçlendirmek için tüm gücümüzle mücadeleyi büyüteceğiz.”
