VATANDAŞ NE ALDIĞINI, NE YEDİĞİNİ BİLSİN!

VATANDAŞ NE ALDIĞINI, NE YEDİĞİNİ BİLSİN!
TAKİP ET >> Google News ile Takip Et

Yöresel Ürünler konusunda faaliyet gösteren firma sahibi Musa Koca, Olay Türk TV’de Yüz Yüze programında konuştu. “Kayseri’nin ürünlerinin Türkiye’ye yayılması lazım” diyen Koca, ucuza satılan sucuklarla ilgili de dikkat çeken ifadeler kullandı. Koca, “Bu tarz ürünleri merdiven altı üretenler var.  Çarşı esnafımız bu tarz ürünleri tezgâhlarında bulundurmamaları gerekiyor” diye konuştu.

 İş adamı  Musa Koca, Yüz Yüze programında Gazeteciler: Osman Çiftci ile Cem Atakan’ın sorularını yanıtladı. Koca, aynı zamanda kahve sektörü başta olmak üzere Kayseri’nin önemli lezzetleri hakkında da dikkat çeken açıklamalar yaptı. Ayıplı ürünlerin Tarım ve Orman Bakanlığınca kamuoyuna açıklandığı ve tartışıldığı günlerde Koca, gıda üretimi ile ilgili çarpıcı ifadeler kullandı.

Türk kahvesi ile ilgili olarak kamuoyunda yanlış bir algının olduğunu dile getiren Koca, “Biz kahveye Türk kahvesi diyoruz ama kahve Türkiye'de yetişmiyor, kahve Türkiye'nin değildir. Kahve Brezilya, Kolombiya, Kenya gibi ülkelerden ihracatını yaptığımız bir meyvedir. Biz burada meyvenin çekirdeğini alıyoruz çeşitli işlemlerden geçiriyoruz. Bunlar kavurma, eleme ve sınıflarına ayırmaktır. Daha sonra taş değirmenlerde çekiyoruz. Taş değirmenlerde çektiğimiz ürünler Türk kahvesidir. Türk kahvesi sağlıklı ve içilebilecek herhangi bir katkı maddesi içermeyen bir kahvedir." diye konuştu.

 Kayseri’de mantı ve sucuk konusunda yeterli pazarlamanın yapılamadığını kaydeden İş adamı Musa Koca,  şunları söyledi,  “Kayseri'nin sadece pastırması değil aynı zamanda farklı baharat ve aromalarıyla yapılan sucuğu kendine özgü formülü olan bir sucuktur. Mantı bize ait mantının türevlerini çıkartmaktansa, mantıyı biraz daha genişletip pazarını oluşturalım derken mantıyı başka biri kapıyor. Türkiye'de yüzlerce farklı firmalarda üretilerek üzerine Kayseri Mantısı yazılıyor. Maalesef bunlar 4. ve 5. sınıf ürünler. Çünkü bunu üreten kişiler artık tamamen ticari amaçla görüyorlar. Yine Maalesef sucuğun pazarlamasını yapamıyoruz şehir merkezimizde. Ticaret Odası mantı ile ilgili bir reçete hazırlıyor nasıl yapılması gerektiği konusunda" dedi.

“PATATESLİ MANTI ÜRETTİK VE ÇOKTA İLGİ GÖRÜYOR,  HEMEN HEMEN ETLİ MANTIYA YAKLAŞTI”

"Mantı ile ilgili Büyükşehir Belediye Başkanımız ile görüştük, Memduh başkan bu konuyla ilgili gerekli talimatları da verdi” diyen Koca, şunları söyledi, “Pastırma, mantı ve sucuk bu üçü artık bir konsept. Bunlara bir pazar oluşturulması gerekir. Buralar için bir çarşı oluşması ve buralarında sabit olması gerekiyor. Gerek yerli gerekse yabancı turistlere bunları pazarlayabiliyor olmamız lazım. Biz şu an patatesli mantı ürettik ve çokta ilgi görüyoruz. hemen hemen etli mantıya yaklaştı. Etle alakalı kafasında soru işareti olanlar patatesli mantıya yöneliyorlar. Biz el sıkması mantı da yapıyoruz. Dolayısıyla istihdam sağlıyoruz makinede de yapıyoruz ve makinenin yanında erişte, un çorbası vb. bu mamullerin çeşitlerini yapıyoruz.”

“KAYSERİ’NİN LEZZETLERİNİN TÜRKİYE’YE YAYILMASI GEREKİYOR”        

Kayseri’de yetişen lezzetlerin coğrafi işaretlerinin alınması ve Türkiye’ye yayılması gerektiğini dile getiren İş adamı Musa Koca, “Geçtiğimiz günlerde yerli otomobilin tanıtımında Ticaret Odası Başkanımız, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, Kayseri Mantısı ikram etti. ‘Pastırmamız var da, bizim mantımız da var’ dedi.  Bizim Yamula patlıcanımız, Cırgalan biberimiz de var. Kayseri mantısı ile alakalı dışarıda üretilen bu ürünlerin kaldırılıp, bu ürünlerin coğrafi işareti de bizim şehrimize ait olduğu için burada üretilip, bizim Türkiye’ye yayılması ve pazarlanması gerekiyor” şeklinde konuştu.

“VATANDAŞ NE ALDIĞINI, NE YEDİĞİNİ BİLSİN”

 Ucuza satılan ve tartışılan sucuk ile ilgili de konuşan Koca, şunları söyledi, “Evlik sucuk 18 Lira diye cezp ediyor.  Yani iyisi 18 Lira, kötüsü 70 lira gibi algı yapılıyor. Sucuğun yüzde 30’u yağ, yüzde 10-15’i baharat, kalan kısmı illaki et olmak zorunda.  Beşli set dediğimiz kısımlar pastırmalık olarak alındıktan sonraki kalan kısımda sucukluk et olarak kullanılır. Daha bunun içerisinde işçilik yok, mamul hale gelmesi için kullanılan masraflar yok, iki tarafın kazanması için kar marjları yok. Yağsız pastırma bile bu fiyata olmaz. Normalde pastırmanın kilosu 120 Türk Lirası, fakat 70-80 liraya satıyorlar.  Vatandaş ne aldığını, ne yediğini bilsin. Benim param tavuk sucuğuna yetti bunu yedim desin. Bunun için bir ortam istiyor. Kasabın 10-20 metre kare yerde, nasıl yaptın ve nasıl hijyenik bir ortamda ürettin? Markan ne, izin belgen var mı?  Biz şu anda pratik sucuk içi, kendi sucuğunu kendin yap diye. İçerisinde sarımsağı dahi  var. 800 gram yağlı bir kıyma aldığınızda, o baharatını kattığınızda 10 dakika sonra sucuk içiniz hazır. Aslında kahvaltılarınızda 40-45 liraya bunu yiyebilirsiniz. Hem maliyeti de ucuz olur. Kale çarşısı bizim en gözde yerlerimizden biri. Bizim yöresel ürünlerimizi  nezih, temiz bir ortamda sergilendiği bir yer. Orada çok değerli, bu işi bu tarz ürünleri de reyonuna kesinlikle almayan esnaf ağabeylerimiz var.  Derki işi hakkı ile yapan Kayseri’nin gururu markalarımız var onları alır satar.  Çünkü dışarıdan gelen kişi bunu hediye olarak aldığında, kendi yediğinde tamam Kayseri sucuğu buymuş diyebiliyor.  Bu tarz ürünleri bazı firmalar ve merdiven altı üretenler var.  Burada pazarını buluyor.  14 liraya 18 liraya bu işi yapan sahtekârlığı yapan, dolgu malzemeli ürünleri yapan firmalara da, ben bunu 15 liraya aldım sen 13 liraya verirsen alırdım diyor. Şimdi belik 10 liraya verecekte kafasından hangi dolgu maddesini koyum da bunu 10 liraya vereyim diye düşünüyor. Gece gündüz vatana millete hayırlı oluyum diye düşünmüyor.  Buna etin dışında ne bulurum diye düşünüyor. Kale Çarşısı esnafımızda bu tarz ürünleri tezgahlarında bulundurmamaları gerekiyor.  Bu tarz ürünler evlik sucuk olarak fatura edilmiyor. Karışım olarak fatura ediliyor. Üreticiyi satıcı teşvik ettikçe,  üretici de bu tarz işlere yöneliyor. Alıcısını, pazarını bulamazsa bu işlerle üretici bulamaz.”

“ŞU ANDA ÇİTÇİ EKMEYE KORKUYOR”

Kayseri’de Gıda üreticileri sitesinin olmamasının önemli bir eksiklik olduğunu dile getiren İş adamı Musa Koca, “Alt yapı olmadığı için gıda üreticileri yok.  Odaların bizi dinlemesini istiyoruz” dedi. Koca, “Biz bu işin sanayi tarafındayız. Bu yöresel ürünler nihai tüketiciye nasıl ulaşır ve ne yapmalıyız  bunu düşünüyoruz.  Patlıcan’dan örnek verecek olursak, bunun artık endüstriyel duruma getirilmesi lazım. Çiftçiye alım garantisi verilmesi lazım. Bunun adı ne olursa bu insanların desteklenmesi lazım. Çünkü şu anda çitçi ekmeye korkuyor.  Ekse kime satacak bundan korkuyor. Yüksek tonajlarda ekimi yapılıp Türkiye’ye açılımı sağlanabilir. Çok büyük pazar.  Bunlarla ilgili oturup bunlarla ilgili görüş alışverişinde bulunup, ne yapabiliriz bunu konuşmamız lazım. Bu tek başımıza bu işin içerine giremiyoruz. Kayseri’de Gıda üreticileri sitesi yok. OSB’deki  hangarları gıda üretim tesisine dönüştürmek için, sermayenizin yarısını bunun dönüşümüne harcıyorsunuz.” diye konuştu. Haber: Hüseyin GÖKTAŞ