HAKİM VE SAVCILARIN HSYK TEPKİSİ

HAKİM VE SAVCILARIN HSYK TEPKİSİ
TAKİP ET >> Google News ile Takip Et

HÂKİMLER Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Genel Sekreteri Bilgin Başaran, 2010 yılında yapılan Anayasa değişikliği ile birlikte oluşan HSYK’nın yeni yapısından yargı teşkilatı olarak umutlu olduklarını ancak rüyanın uzun sürmediğini söyledi.

Başaran, ayrıca “Hiçbir güç odağının hakim ve savcıyı aynı şekilde kategorize edemez” dedi. “Kaybolma eğilimindeki yargıya güveni yeniden tesis etmek zorundayız” diyen  Kayseri Cumhuriyet Başsavcısı Orhan Usta ise “HSYK, mezhepçilik, etnik ve kültürel yakınlık, hizipçilik anlayışından uzak olmalıdır, atamalarda liyakat göz ardı edilmemelidir” diye konuştu.

 

 

Yargıda Birlik Platformu 9. toplantısını Kayseri’de yaptı. Kadir Has Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen toplantıya, HSYK Genel Sekreteri Bilgin Başaran, HSYK Baş Müfettişi Mehmet Yılmaz, Adalet Bakanlığı  Müsteşar Yardımcısı  Selahattin Menteş, Gölbaşı Cumhuriyet Başsavcısı Ali Çalık, Ankara Cumhuriyet Başsavcı vekili Ramazan Kaya, İstanbul Anadolu Başsavcı vekili  Ömür Topaç ile Niğde, Nevşehir, Yozgat, Aksaray, Kırşehir, Sivas illerinde görev yapan hakim  ve cumhuriyet savcıları katıldı. Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK)  seçimleri öncesinde yargıda yaşanan sorunların masaya yatırılmasının amaçlandığı toplantının oturum başkanlığını Ankara Cumhuriyet Başsavcı vekili Ramazan Kaya yaptı. Kayseri Cumhuriyet Başsavcısı Orhan Usta burada yaptığı konuşmada, yargının en basit tanımıyla adaletin tesisi olduğunu söyledi.

“KAYBOLMA EĞİLİMİNDEKİ YARGIYA GÜVENİ TESİS ETMEK ZORUNDAYIZ”

Yargının aynı zamanda Devleti oluşturan kişi ve kurumların en büyük güvencisi olduğunu belirten Usta, “Bizler yargı temsilcileri olarak bulunduğumuz bu noktada kaybolma eğilimindeki yargının ve halkımızın yargıya olan güvenini, yargının kendi içinde olan güvenini tesis etmek zorundayız. Bu nedenle kendine güvenen ve adalete inanan tüm meslektaşlarımızın,  etik değerler etrafında herkesi kucaklayan, kimseyi dışlamayan meslek sorunlarına ve meslektaşlara odaklanmış bağımsız ve tarafsız bir HSYK oluşturmak için çaba harcamaları ahlaki ve vicdanı görevleridir” dedi.

“HSYK MEZHEPÇİLİK, ETNİK VE KÜLTÜREL YAKINLIK, HİZİPÇİLİK ANLAYIŞINDAN UZAK OLMALIDIR, ATAMALARDA LİYAKAT GÖZ ARDI EDİLMEMELİDİR”

“Bağımsız ve tarafsız bir HSYK, kimi zaman savunulacak kimi zaman gözardı edilecek, bizim ya da bizden olanları gözetildiği, bizden olmayanların ötelendiği, işimize geldiği gibi kullanılacak bir alan değildir” uyarısında da bulunan Usta, şöyle konuştu: “Yaşanabilir bir toplum modeli oluşturmak, gelecek kuşaklara daha iyi bir yaşam ortamı daha güvenli bir yargı sistemi bırakmak istiyorsak, ortak alanlarımızı ilgilendiren tüm konularda hepimiz için samimiyet testlerinden geçmek,  hatalarımızı kabul etmek özeleştiri yapmak, yapılan hatalardan ders çıkarmak, karanlıktan aydınlığa çıkış için isabetli bir yol olacaktır.  Bizler içinde bulunduğumuz ağır iş yükü, ağır vicdani sorumluluk toplumsal hayattan soyutlanmışlık,  yer ve görev teminatından yoksunluk ve ekonomik sıkıntılar içerisinde yargı görevini ifa etmeye çalışırken yeni HSYK’nın, yargı mensuplarının sosyal, ekonomik statüsel sıkıntılarını giderilmesini kendisine dert edinen, mezhepçilik, etnik ve kültürel yakınlık, hizipçilik anlayışından uzak Yargıtay üyeliği, alt savcılık, komisyon başkanlıkları, adalet mühendisliği gibi ünvanlı görevlere yapılacak atamalarda objektif kriterlere dayalı, liyakat ve kıdem ile müktesebatı dikkate alan bütünleştirici ve adalet müessesi bağımsız, tarafsız olan bir HSYK temenni ediyoruz.  Yıpranma tazminatı, maaşlarda meydana gelen aşırı erimenin telafisi, genç meslektaşların askerlik sorunu adliyelerdeki uzun teftiş sürelerinin kısaltılması,  teftiş sistemindeki çift başlılığın ortadan kaldırılması, lojman probleminin giderilmesi, görev yerleri arasındaki adaletsizliğin giderilmesi, meslektaşlarımız üzerindeki aşırtı işi yükün azaltılması, hızlı adaletin tesisi gibi  kronik hale gelmiş sorunlarımıza çözüm bulabilecek, yargıdaki sıkıntıların kavgayla çatışmayla değil konuşarak karşılıklı anlayış göstererek, birlikte hareket ederek çözebilme yeteneğine sahip bir HSYK oluşmasını temenni ediyoruz. Önümüzdeki dönemde hepimizin tercihleri ile oluşacak yeni HSYK’nın, adaleti hizmetini daha kısa sürede ve daha adil bir şekilde almasına, ülkemizdeki hukuk standartlarının yükselmesine katkı sağlayacağını umduğumuz Yargıda Birlik Platformu tarafından düzenlenen ve önümüze yeni ufuklar açacağını düşündüğümüz bu toplantının da başarılı geçmesini diliyorum”

 

Oturum Başkanı Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili Ramazan Kaya da,  “Ülkemizde  yargı, hele hele son dönemlerde adaletin merci değil, devlet içindeki etkin güçlerin itişme alanına dönüşmüştür. Eminim yeni oluşacak HSYK ile bu kısır döngüyü kırabiliriz. Büyük şairimizin söylediği gibi, ‘Ekmek aş bulmak gecikebilir, temele taş bulmak gecikebilir, devlete baş bulmak gecikebilir, adalet gecikmez, tez verilmelidir’ diyorum.” şeklinde konuştu.

 

“HSYK’DAN UMUTLUYDUK AMA RÜYAMIZ UZUN SÜRMEDİ”

 

Platform adına konuşan HSYK Genel Sekreteri Bilgin Başaran, HSYK değişikliği ile birlikte ortaya çıkan tabloyu eleştirdi. Konuşmasında,  “Eski HSYK’mızın hepimizce malum haksız ve adaletsizce uygulamasından sonra yeni getirilen sistemden çok umutlu idik” ifadelerini kullanan Başaran,  şunları söyledi: “2010 yılındaki Anayasa değişikliği ile birlikte yeni HSYK’nın oluşturulması sistematik çok idealdi. Üyelerin çeşitli kaynaklardan gelişi ve kürsü hâkim ve savcılarının kurulda söz sahibi olması, bizleri demokratik, çoğulcu bir HSYK algısı oluşturdu. Yargı mensupları adına çok umutlu idik. Çok sevinçliydik. Artık kürsü hakim ve savcıları kendi gelecekleri ile söz sahibi olabileceklerdi. Artık HSYK’da onlar gibi olan onları anlayan kendi meslektaşları vardı. Ama rüyamız uzun sürmedi. Getirilen yeni sistem gereği son derece demokratik ve çoğulcu görünen HSYK’mız da özel yetkili mahkemelerle, ünvanlı görevler atamalarında, yüksek yargıya yapılan üye seçimlerinde maalesef iyi bir sınav veremedik. Bugün yargı mensuplarının büyük çoğunluğu yapılan atama ve seçimlerde liyakat ve adalet kriterlerine uyulduğuna inanmamaktadır. Yani bugün oluşan şudur. Adalet kavramı yeni HSYK’nın icraatlarında görmemiz mümkün olmamıştır. Yeni HSYK bugüne kadar meslektaşlarımızın tamamına cesaret yerine korku, ümit yerine karamsarlık, mutluluk yerine hüzün, huzur yerine huzursuzluk, güven yerine güvensizlik verdi. Artık korkunun yerine cesaret, karamsarlığın yerine ümit, hüzün yerine mutluluk, huzursuzluğun yerine huzur, güvensizliğin yerine güven alacaktır. Bizler platform olarak bu inançla yola çıktık.”

“HİÇBİR GÜÇ ODAĞININ HAKİM VE SAVCIYI AYNI ŞEKİLDE KATEGORİZE EDEMEZ”

Hiçbir güç odağının hakim ve savcıyı aynı şekilde kategorize edemeyeceğini, yargıda birlik platformunun da bu ana fikir üzerine inşa edildiğini anlatan Başaran, “Bizler önce yargı mensupları olarak kendi içimizde adaleti tesis etmek ve sonra tüm yurt içine bir araya geldik. O halde meslektaşlarım. Biz bunu başarabiliriz. Biz ön yargılarımızdan arınarak birbirimize güvenebilir, birbirimizi anlayabiliriz. Kendi sorunlarımızı kendi irademizle çözeriz. Yargının içine düştüğü durumdan birlikte kurtulabiliriz. El ele, gönül gönüle verebiliriz. Elimizi taşın altına koymalıyız. Birbirimize sevgi ve gücümüzü verelim. Bu sefer bizler, teşkilat, Türkiye Cumhuriyeti kazansın” diye konuştu.

Yapılan konuşmaların ardından toplantı basına kapatıldı. Kapalı bölümde  yargı mensuplarının, yaşadıkları sorunları masaya yatıracakları ifade edildi.

Haber/Foto: Cafer ZENGİN