Kadınlar, Akp'li vekillere seslendi: Derhal geri çeki

AKP'li 5 vekil, cinsel istismar suçunda mağdurla suçu işleyenin evlenmesi durumunda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin Meclis'e önerge sundu.

Kadınlar, Akp'li vekillere seslendi: Derhal geri çeki
TAKİP ET >> Google News ile Takip Et

AKP’li 5 vekil, cinsel istismar suçunda mağdurla suçu işleyenin evlenmesi durumunda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin Meclis'e önerge sundu.

CHP ve MHP'li vekillerin itirazlarına rağmen ilk oylamada kabul edilen önerge, itirazlar üzerine salı günü tekrar görüşülecek. Kanunun aynı zamanda 4 bin kişiye tahliye yolu açacağı ifade edildi. İşte bu açıklamanın ardından dün sosyal paylaşım siteleri başta olmak üzere vatandaşlar bu önergeye tepki gösterdi. Kayseri’de de kadınlar, önergenin derhal geri çekilmesi gerektiğini belirterek, “Tecavüzcüyü, aklayan yasa mı olur? Kirli yasalara kurban edeceğimiz çocuklarımız yok” şeklinde görüş belirtti. İşte Kayseri’deki kadın STK temsilcilerinin AKP’nin önergesine yönelik sert tepkileri.

CHP KADIN KOLLARI İL BAŞKANI ŞEHRİBAN PEKER:

Güne karanlık uyandık. Önceki gün gece yarısı Meclis’e ayıplı ve ahlak dışı bir önerge verildi. Tecavüzcüleri ile evlendirilmesi halinde tecavüzcülerin cezaları ertelenecek, suçluyu koruyan vicdanı, merhameti, insanlığı öldüren bir yasa çıkarılmaya çalışılıyor. Bu yasanın kabul edilmesi toplumumuzda istismara ve tecavüzün çoğalmasına sebep olacaktır. Bu önergenin derhal geri çekilmesi gerekiyor.

Buradan vicdanlı, merhametli, özellikle kadın ve tüm milletvekillerimize sesleniyorum. Aileden Sorumlu Bakana sesleniyorum. Bir anne bir kadın olarak nasıl sessiz kalırsınız bu yasanın çıkmasına? Çocuklarımızı kızlarımızı kadınlarımızı korumak zorundayız. Tecavüzü meşrulaştırmak toplumumuzun da kirlenmesi kişi, birey ve insan haklarına aykırıdır. Eğer bu yasa çıkarsa sonucu çok korkunç olacaktır. Tecavüz sebebi sonucu aranmayacak kadar ağır bir insanlık suçudur. İstismara uğramış çocukları tecavüzcüleriyle evlendirip, tecavüzcüleri aklayacak yasalara asla geçit vermeyeceğiz. Babası ve abisi tarafından yıllarca tecavüze uğramış binlerce çocuğumuz var. Düşünmek bile istemiyorum, bu yasanın sonuçları korkunç şeylere sebep olacaktır. Devletin anayasal görevi tecavüzcüyü değil, çocuklarımızı korumaktır. Çocuğu istismarcısı ile evlendirme yolunu açmak ne hukukla ne adaletle ne ahlakla ne de vicdanla açıklanamaz. Bu yasa önergesini Meclis’e sunan milletvekillerini şiddetle kınıyoruz. Bizim sizin kirli yasalarınıza kurban edeceğimiz çocuklarımız yok. Biz CHP’li kadınlar olarak bu yasanın çıkmasına asla izin vermeyeceğiz.

TÜRK KADINLAR BİRLİĞİ KAYSERİ ŞUBE BAŞKANI AYŞE UZUNLU :

2005’te “tecavüzcülerin tecavüz ettikleri mağdurlarla evlendirildiklerinde cezadan kurtulmalarını sağlayan çağdışı uygulama kaldırılmıştı. Ne bu yasanın çıkması ne de eğitimin  4+4+4 ile 12 yıla çıkartılması çocuk yaşta gelinlere mani olamadı. İstanbul Sözleşmesi’nin imzalanması ile kadına karşı şiddetin “kültür, örf ve adet, din, gelenek veya sözde “namus”un gerekçe gösterilerek kabul edilemeyeceği onaylandı. Çıkartılan yasalar imzalanan uluslar arası sözleşmeler “Namus” kavramı ile toplumsal cinsiyet ayrımı yapılarak kadın üzerinde yoğun baskı kurulmasının önüne geçemedi. Bu gece yarısı verilen önerge tecavüzü neredeyse teşvik edici, çocuk yaşta evlilikleri destekleyici, kadını tecavüzcüsü ile evlendirerek aşağılayıcı ve kadını mahkûm edicidir. Tecavüzcüyü koruyup kollayıp, serbestçe yaşamasına imkân tanırken mağdur durumdaki kadını tecavüzcüsü ile evlenmeye mahkum etmektedir. İstanbul Sözleşmesi’nde devletin yükümlülüğü ” herhangi bir şiddet eylemi ile ilişkilenmekten kaçınmak ve tüm yetkilileri ile bu yükümlülüğe uygun davranmak, aynı zamanda da şiddete önlem almaktır.” Önergeyi veren AKP’li vekiller; Ramazan Can, Hacı Bayram Türkoğlu, İlyas Şeker, Mehmet Muş, Halis Dalkılıç,  Mücahit Durmuşoğlu adlı milletvekillerinden, ülkemiz gerçekleri üzerinden yasa teklifi hazırlamalarını, AKP iktidarında hazırlanan kanunları ve imzalanan uluslararası sözleşme hükümlerini daha dikkatli inceleyerek; “ne yapmak niyetinde” olduklarını değerlendirmelerini; neden-sonuç ilişkisi kurarak kolaya kaçmadan, tecavüzcüleri kollamadan, çocuk gelinler yaratmadan, kadınları mahkum etmeden bir an önce tekliflerini geri çekmelerini bekliyoruz.

'CİNSEL TACİZ VE TECAVÜZ OLAYLARININ YÜZDE 700'

İstanbul Sözleşmesini ilk imzalayan ülke olmakla övünecek ama uluslararası bu sözleşmenin yükümlülüğünü yapmakla sorumlu olduğunuzu unutacaksınız. Mecliste bulunan tüm milletvekillerine yakışan bu önergeye ‘hayır’ oyu vermektir. Sayın milletvekilleri hepinize sesleniyoruz son 10 yılda cinsel taciz ve tecavüz olaylarının yüzde 700 arttığını biliyor musunuz? Halkın huzur içinde yaşaması için hazırlamanız gereken kanunların ne olduğunuz bilmiyorsanız bizleri yönetmeye talip olmayın.

 SERAP ŞULE KALIN MHP KADIN KOLLARI İL BAŞKANI :

“Bir kereden bir şey olmaz” zihniyetlerinin tezahürü olarak gördüğümüz bu önergenin şekli, amacı ne olursa olsun kabul edilmesi mümkün değildir. Tecavüzün, tacizin ya da herhangi bir şekilde istismarın normalleşmesi, algıyla yasal ve meşru zeminlere  çekilme çabası zihniyetlerin halen bozuk, algının halen tıkalı, bakış açısının halen bozuk ve kof zeminlerde ilerlediğinin göstergesidir.

'UTANÇ VERİCİ'

Ortaya çözüm ve yapılanma olarak sunulan önergenin toplumsal bir hassasiyet olarak çıkmadığını düşünüyorum. Kız çocuklarının diri diri toprağa gömülüp, ikinci sınıf olarak görüldüğü Cahiliye Devrine nur gibi doğmuş bir Peygamberin (sav) ümmeti ve o dinin bayraktarlığını dünyaya ilan ettiğimiz bir dönemde, kadına seçme ve seçilme hakkının verildiği Yüce meclisimizden  "tecavüzcüsüyle evlenme durumunda" diye utanç verici bir önerge ile karşı karşıyayız.

Örfünde, adetinde, töresinde, geleneğinde ve geleceğinde kadını her an ön plana çıkarmış, kadını her türlü temsile layık görmüş ve bunu devletin yönetilmesinde dahi uygulamış Türk’ün vicdanı ; kadına, üstelik de mağdur ve yaralı bir kadına dayatılan bu saçmalığı kabul etmeyecektir. Milliyetçi Hareket Partisi önergenin görüşüldüğü ilk gün tepkisini sert bir dille dile getirmiştir. Bizde teşkilatlarımızda halkımızı ve kadınlarımızı bilinçlendirmek adına her türlü tepkiyi sert ve olması gereken zeminde dün olduğu gibi bugünde vereceğiz, vermeye devam edeceğiz. 

'MAĞDURUN HER GÜN ÖLMESİNE SEBEP OLUNACAKTIR'

“Bir kereden bir şey olmaz” ya da “Bir kez olması demek” tarzında başlayan cümlelerin sonu meşru zeminlerle buluşturulmak istenmektedir. Mağdurun failiyle evlendirilmesinin yolu açılarak mağdurun her gün ölmesine sebep olunacaktır. Önergenin ucunun açık bir şekilde olması, ilerde oluşabilecek boşlukların faillerin tahliyesi ve serbest kalmalarıyla sonuçlanacaktır. Örnekleri her gün tekrarlanmakta, kadınlarımız mütemadiyen mağdur edilmektedir. Ve mağduriyet birçok kez intiharlarla sonuçlanmaktadır. 

Tüm bunların kadını ve çocuğu korumak adı altında yapılması ise korkunç tabloyu ortaya koyuyor.  Empati yapılarak oluşturulacak düzenlemeler milleti temsil noktasında daha başarılı olacaktır. Aksi durum toplumda infial, yüreklerde derin yaralar ve suça meyilli kişiliklerde cesaret oluşturacaktır. Çerçeveli değerlendirilmesi,  sosyo-psikolojik etkilerin en ince ayrıntısına kadar incelenmesi gerekmektedir.

KAYSERİ KADIN DAYANIŞMA DERNEĞİ YÖNETİCİSİ AVUKAT EYLEM SARIOĞLU :

Mecliste görüşülmekte olan Kanun Tasarısının Geçici 1. Maddesine eklenmesi önerilen “Cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden olmaksızın 16/11/2016 tarihine kadar işlenen cinsel istismar suçundan, mağdurla failin evlenmesi durumunda, Ceza açıklanmasının geri bırakılmasına, hüküm verilmiş ise cezanın infazının ertelenmesine karar verilir. Zamanaşımı süresi içinde evliliğin, failin kusuruyla sona ermesi halinde fail hakkındaki hüküm açıklanır veya cezanın infazına devam olunur. Bu fıkra uyarınca fail hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına veya cezanın infazının ertelenmesine karar verilmesi durumunda, suça azmettiren veya işlenişine yardım edenler hakkında kamu davasının düşmesine veya infazının ortadan kaldırılmasına karar verilir” hükmünün kabul edilebilir hiçbir tarafı yoktur. Tasarı Salı günü mecliste tekrar oylamaya sunulacak olup, bu önergenin yasalaşmaması için elimizden geleni yapacağız.

'CİNSEL İSTİSMARI MEŞRULAŞTIRACAKTIR'

Bu yasa cinsel istismarı meşrulaştıracaktır. Mağdurun mağduriyetini daha da artıracak, cinsel istismara uğradığı yetmeyecek gibi, bir de o kişi ile evlenme ve evliliğini sürdürme baskısı ile karşı karşıya kalacaktır. Toplum olarak cinsel istismar, taciz ve tecavüz karşısında “namus ve iffetine “ helal gelen kişi kadın ve kız çocukları görüldüğü için, bu baskıyla karşı karşıya kalmak istemeyen kadınlar, kız çocukları ve onların aileleri, olayın rıza ile meydana geldiğini kabul edip evlenmeye rıza göstereceklerdir. Bu da tecavüzün, cinsel istismarın üzerinin hukuk eliyle hep beraber kapatılması anlamına gelecektir.  Aynı zamanda bu küçük yaşta evliliklerinde önünü açacaktır.  Meclis onayıyla kadınlar ve çocuklar istismarcıları ile birlikte olmaya , yaşamaya zorlanacaktır.

AKP hükümeti son yıllarda kadınların tüm kazanımlarına göz dikmiş ve her geçen gün kadınlar lehine olan madde ve uygulamaları tek tek değiştirme çabası içerisine girmiştir. 2005 yılı öncesi kanunda yer alan bu uygulama uzun yıllar önce  kadın örgütlerinin mücadelesi, Türk Ceza Kanunun değişikliğinin yapıldığı esnada yürütmüş olduğu çalışmalar neticesinde kanundan çıkarılmıştı. Bu yasa bizi tekrar 2005 yılı öncesine götürecektir ki, bu gerilemeyi kabul etmek mümkün değildir.

Bu öneri daha öncede Meclis gündemine getirilmişti, AKP hükümetinin bunu yasalaştırmaktaki ısrarı kadına ve çocuklara yönelik şiddetin ve cinsel istismarın önlenmesi konusunda nasıl bir tutum içerisinde olduğunun göstergesidir. Özellikle 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele günü öncesinde bunun tartışmaya açılması da manidardır. 

'OHAL BAHANESİYLE KAPATILAN BAZI DERNEKLER…'

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ yasayı savunmakta ve yasanın sadece evlenmiş; ama yaş şartı nedeniyle nikah yapamamış olanların, resmî nikahla evlenmeleri halinde uygulanacaktır. Düzenleme; sadece dışarıdaki kadının, içerdeki kocanın, bu evlilikten doğmuş çocukların ve ailelerin mağduriyetini gidermeye yöneliktir." şeklinde açıklama yapmış. Ve yasayı, “çocuk yaşta cinsel ilişkiye girip hamile kalan, çocuk doğuranlar var, koca hapiste “ bu şekilde mağdur oluyorlar, böyle bir gerçeğimizde var “ şeklinde yapılan savunmalar cinsel istismarın üzerini örtmeye çalışılan yasaya meşruiyet sağlamamalıdır. Zira yasaların bir işlevi de toplumda var olan bazı alışkanlıkları pekiştiren değil, değiştiren ilerleten ve eşit konumda olmayan grupların arasındaki eşitsizliği gidermeye yönelik bir işlevinin olması gerekir. Eğer yasa çıkarsa, toplumun bilincinde de cinsel istismar meşrulaşacaktır.

OHAL kapsamında çıkarılan KHK’lerle kısa bir süre önce birçok kadın derneği ve çocuk haklarını korumak amacıyla kurulmuş dernek kapatıldı. Bu kapatmanın ne için yapıldığı şuan bizim için daha anlaşılır bir hale dönüşmüştür. Fakat bizler bu kazanımlarımızın elimizden alınmasına ve bu tasarının yasalaşmasına asla izin vermeyeceğiz. 

'ÇOK ONUR KIRICI, BİREYİ VE AİLEYİ YARALAYICI'

KİGDER Başkanı Dr. Sema Karaoğlu: Böyle bir kanun taslağı çok onur kırıcı, bireyi ve aileyi yaralayıcı ve mağduru değil sadece suçluyu kurtarmaya hizmet eden bir taslaktır. Tecavüz edilen ya erkek ise? Evlenmek nasıl olacak? Tecavüz edilen evli ise? Kocadan boşanıp tecavüzcü ile mi evlenecek? Tecavüz eden evli ise? Eşinden boşanıp tecavüz ettiği ile mi evlenecek?  Tecavüz eden aile ferdi, örneğin baba, kardeş, dayı ise evlenme işi nasıl olacak?

'SUÇLAR DA BU YOLLA CEZASIZ KALACAKTIR'

Bu önerge ile çocuk ve kadınlarımızın güvenliği, tehlikeye atılmakta hatta hiçe sayılmaktadır. "Çocuk cinsel istismarı" başta olmak üzere, zorla ve erken evlendirilmelerin önü açılacaktır. Bu önergeye göre yaşı kaç olursa olsun 10-12 yaşındaki kız çocuğu bile tecavüzcüsüyle evlendirilebilecektir. Çünkü taslakta yaşla ilgili hiç bir sınır belirtilmemektedir. Travmayı bir kez yaşayan mağdur, tecavüzcüsü ile evlendirildiğinde bu travmayı her gün bizzat fiilen yaşamak zorunda kalacaktır. Tabii erkek çocuklar için ne düşünüyor teklif verenler onu bilmiyoruz? 

Bu kanunla ilgili diğer çok önemli bir husus da suça yardım edenlere karşı açılmış olan kamu davalarının düşmesidir: Yani küçük yaşta evliliği onaylayan anne-baba, imam nikahını kıyan imam, bunların işlemiş oldukları suçlar da bu yolla cezasız kalacaktır.

'EMPATİ YAPSINLAR'

Hiçbir şekilde caydırıcılığı olmayan hatta suçu teşvik edebilecek bu kanun, hangi amaçla çıkartılmak istenmektedir? İstanbul Sözleşmesi gibi birçok uluslararası sözleşmelere de imza atan bir devlet olarak, yükümlülüklerimiz var. Bu sözleşmeler ile bu kanun taslağı çelişmektedir.  Kanun teklifinin fayda-zarar analizi yapılmış mıdır? Amacı nedir? Bu önergeyi verenler bunu bizlere açıklamak zorundadır. Bir de empati yapmak zorundadırlar.   Röportaj: Güler Ruhsar AKTAŞ