ÇELİŞKİLER MECLİSİ..

ÇELİŞKİLER MECLİSİ..
TAKİP ET >> Google News ile Takip Et

MHP’nin gündeminde tek bir konu var.

Alaaddin Çakıcı başta olmak üzere, Hırsız, Uğursuz, Can alan, Dolandırıcılık yapan, Uyuşturucu pazarlayıp hayatını idame ettirdiği için içeri girenlerin özgürlüklerine kavuşması..

MHP ile aralarında ton farkı bulunan, aynı dünya görüşüne sahip,  Büyük Birlik Partisi’nin Meclise kapağı atmayı başaran genel başkanı Mustafa Destici ise, Bahçeli’nin bir zamanlar Meydan Mitinginde Sayın Erdoğan’a fırlattığı idam ipini almış, idamın yeniden ceza yasasına konulması için kapı kapı dolaşıyor.

CHP’li vekiller tarikat gibi, “Cumhuriyet Halk Partisi’nin Kemal Kılıçdaroğlu Kolu ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin Muharrem İnce Kolu” diye ikiye bölünmüş durumda.

Geçmişte, siyasetin acze düştüğü dönemlerde Milletin Sesi olarak ortaya çıkan ve Demokratik Rejimlerde, “Demokratik Kitle Örgütleri” olarak adlandırılan, Odalar, Dernekler, Federasyonlar, Siadlarda tam bir ölüm sessizliği.

Üniversite Senatoları,  rektör belirlemede tek yetkilinin üzerlerini çizeceği endişesi ile iktidar erkinin önünde “Emriniz var mı efendim” diye sıraya girmişler.

Bürokratlar zaten iktidarın himmetiyle bu görevlere geldiklerinin bilincinde, hepsi teyakkuz halinde başkanın emrinde.

AKP Grupuna gelince, harıl harıl kamunun AKP’lileştiremedikleri bürokratlarını, çalışanlarını tasfiye etmekle meşguller.

İktidarın tepesi ise, icat ettiği ‘Dış Güçler’ masalının milleti ne kadar da güzel uyuttuğunu görmenin keyfini yaşıyor.

Türk Milleti, Demokrasi Tarihimizde, kendini en sahipsiz, en korumasız gördüğü günlerden geçiyor.

Sağlık Bakanlığı’nın hastanelerde paspas yapmak için alacağı 8 aylık geçici kadro için, mühendisler, öğretmenler,  kimyagerler, fizik ve kimya eğitimi görmüş binlerce insan sıraya girmiş.

1 ABD Doları bu yılın ilk gününde 3.80 lira iken bu gün 5.80.

Yani, daha 10 ayı doldurmadan paramız dolar karşısında yüzde 60 erimiş.

Görünmez Koalisyon’un MHP Kanadı Milletin yaşadığı sefaleti görmemezlikten gelerek, kendisine verilen kadro pastasının keyfini çıkarıyor, yaşananlara bu nedenle sessiz kalıyor.

CHP Teşkilat binaları ölü evi misali, birkaç emeklinin, ‘Nolacak bu memleketin hali’  sohbetleri yapmak için bir araya geldikleri yapıların ötesine geçmiyor.

15 Ekim 2017 Tarihinde Türkiye’de domatesin kilo fiyatı 3 liraya yükseldiğinde gazeteler “Domatesin ateşi yükseldi” diye haberler yapmış, 15 Ekim 2018 tarihinde Domatesin fiyatı 13 lira. Gazetelerde tek satır haber yok.

Zira, toplumun yaşadığı sıkıntıları, sorunları gündeme taşımayı temel ilke edinmesi gereken yazılı ve sözlü medya, bulaştırıldıkları Çamur Havuzu’nda debeleniyor, havuzcunun dikte ettiklerini yazmanın ötesine geçemiyor.

Arda Turan Soytarısı ile ilgili yazılan haberler, 8 şehidimizin haberlerinin tam yüz kat fazlası.

ABD’li Rahip aylarca Türk Milleti’ni meşgul etmek için kullanıldı, şimdi Suudi Gazeteci Manşetlerde.

Ülkenin, ‘Her Şey Bakanı’, gazetelerin birinci sayfalarını süslüyor ve ‘Kritik dönemi geride bıraktık’ diyor.

Oysa Kritik dönemin tam göbeğindeyiz.

Tüm makyajlama çabalarına rağmen, genç işsizlik yüzde 20.

TÜİK daha yeni Temmuz Ayı işsizliğini açıkladı. Bunun Ağustos’u, Eylül’ünün nasıl patlama yapacağını hep birlikte göreceğiz.

Enflasyonun resmisi yüzde 25, gayrıresmisi yüzde 70.

Üretimin, istihdamın güvencesi olarak gördüğümüz işletmeler, iflasın farklı bir versiyonu olan Konkordato için sıraya girmişler.

Çiftçi, girdi maliyetlerinin altından kalkılmazlığı yüzünden tarlasını ekmekten vazgeçmiş.

Her Sonbaharda köylerden birkaç ailenin kente gitmek için göç topladığının hüznünü yaşıyor köylerimiz.

Ülkenin en ayrıcalıklı kesimini Suriyeliler oluşturuyor.

Maaş kartı var, alış-veriş kartı var, hastaneyle gittiğinde öncelikli hasta konumunda.

Bu iktidarın en çok eleştirdiği kuyruk ve yokluk dönemini yaşıyoruz, ama sesimiz kısıldı, kabullendik her şeyi.

Ülke insanı, “Ver şuradan iki kilo” döneminden sonra “İki domates tartar mısın” dönemine terfi etti.

Hastanelere, “Zorunlu olmadıkça ameliyat yapmayın” genelgeleri gönderiliyor.

Ve biz bu ‘Yeni Türkiye’nin tadını! Hep birlikte çıkarıyoruz.

Biraz daha sabreder de bahara erişirsek, Millet Bahçelerinde Çay-Kek keyfi süreceğiz nasılsa.

Bahar çıkacak takati sbulabilirsek..