Levent ÇİL

AKLIM ALMIYOR…

Levent ÇİL

Hafta sonunu rahatsızlığım nedeniyle evde
geçirdim. Tüm haber kanallarını izlemek zorunda
kaldım. Kanalları izlerken insanların
neden dizi izlediklerini ya da yarışma programları
izlediklerini bir kez daha anladım.
İnsanları suçlamıyorum artık. Bizim insanımız
okumuyor bu gerçek. Okumayan insanları
bari izlerken eğitin. Oda yok. Bazı televizyon
kanalları artık kendini aşmış.
Bu kadar taraflı.
Bu kadar yanlı.
Bu kadar parmağım kör gözüne.
Bu kadar gerçeklerden uzak.
Bu kadar yapmacık…
Tamamen algı üzerine oturtulmuş haberler.
Utandım.
Sıkıldım.
Tiksindim.
Nefret ettim.
Toplumsal hiçbir soruna eğilmeyen, toplumun
yarasına çare olacak yayınlar yapmayan
yayınları izlerken pahalılığı düşündüm.
Emekli olmak için çalmadık kapı bırakmayanları
düşündüm. Çocuğuna harçlık verebilmek
için kendisi kilometrelerce yürüyen babayı
düşündüm. Çocuklarının karnını doyurmak
için “akşama ne pişireceğim” diyerek dertlenen
çaresizce arayışlara giren anneyi düşündüm.
İş bulamayan ve bu nedenle bunalıma
giren gençleri düşünürken sırf tanıdıkları
olduğu içşn ihtiyaçları olmadıkları halde, işe
yerleştirilenleri düşündüm…
Evet aklım almıyor…
İnsanlar bu sıkıntılar içerisinde boğuşurken,
pazarda kş patatesin kilosu 4 liradan, soğanın
kilosu 5 liradan satılırken “üç öğün çay
simit yiyin bak nasıl paranız artıyor” diyen
aklı kıt vekili düşündüm.
Tüm bunlar yaşanırken insanlar geçim derdine
düşerken, seçimi kaybedenlerin neden bu
kadar feryat ettiklerini düşündüm. Düşündüm
ki, vatandaş kimsenin umurunda değil.
Bizler, daha doğrusu birileri boş boş tartışıp
ülkeyi meşgul ederken gariban insanların
emeklerinin karşılığını nasıl alamadıklarını
düşündüm. Ülke üretim yapamazken, ürettiğini
satamazken, ekonomik sıkıntı içerisinde
kıvranırken bayram tatilinin dokuz güne
çıkarılmasını düşündüm. İnsanlar iş bulamazken
tatilin dokuz düne çıkarılmasını aklım
almadı.
Bu ülkenin gerçekleri ile konuşulan konuların
sahteliğini aklım almadı.
Konuşmayın beyler…
Tatil yapmayın…
İş yapın ki, insanlar evlerinde çaresizce oturmasın.
İş imkanı üretin ki, kazandıkları ile
izinlerinde bebeleri ile kafaları dinç, gelecek
kaygısı yaşamadan zaman geçirsinler.
Tatile sevinenler sizin kamuya aldığınız yandaşlarınız
sevinecektir.
Gariban vatandaş tatili ne yapsın.
Onların arkasında “657” de yok.
Düzenli aldıkları maaş da…
İş yapın iş...
KILIÇDAROĞLU’NA SALDIRI
Üzüldüm, endişelendim ve korktum. Türkiye’nin
en büyük partilerinden olan CHP
Genel Başkanı sayın Kılıçdaroğlu’na saldırıyı
duyduğumda. Üzüldüm, hiç kimsenin böyle
bir salfırıya maruz kalmasını istemem hele
genel başkanın... Endişelendim, toplumun
bu hale gelmesinden. Korktum, bunu tetikleyen
siyasetçiler olmasından.
Maalesef, seçim döneminde kullanılan
cümlelerin insanları ne hale getirdiğinin sınucudur
bu. Türkiye’de insanları nasıl “taraf”
haline dönüştürmenin sonucudur. Umarım
siyaseti bu hale getirenler bşraz olsun düşünürler.
Türkiye ilk kez şehit uğurlamıyor.
Allah rahmet etsin. Ama neden hedefe sayın
Kılıçdaroğlu kondu iyi düşünmek lazım. Allah
korusun. Bu olayın provakasyon olduğu kesin.

Yazarın Diğer Yazıları