'BASKIYA, HAKSIZLIĞA, YOLSUZLUĞA KARŞI BİRLİK OLALIM'

'BASKIYA, HAKSIZLIĞA, YOLSUZLUĞA KARŞI BİRLİK OLALIM'
TAKİP ET >> Google News ile Takip Et

 Eğitim Sen Kadın Sekreteri Necla Ünsal, düzenlediği basın toplantısında, “Tehlikeli ve zor bir süreçten geçiyoruz. Savaşın, çatışmaların, şiddetin en ağır halini yaşıyoruz.” dedi. Diğer yandan Ünsal, vatandaşları 10 Ekim 2015 Cumartesi günü  ‘Savaşa İnat, Barış Hemen Şimdi’ sloganı ile Ankara’da yapılacak, “Emek, Barış, Demokrasi Mitingi’ne’ davet etti.

 

Eğitim-Sen hizmet binasında basın toplantısı düzenleyen Ünsal, “Suruç katliamı olduğunda, bu ülkenin genç kadın ve erkeklerinin yaşamını hunharca kaybetmelerine hep beraber tanık olduk. Sözde demokrasinin ilerlediği bu zamanda ülkemizin doğusunda bazı il ve ilçelerde sıkı yönetim ilan edildiğini gördük. Çatışmalı ortamlarda ve savaşta dahi uluslararası  sözleşmelerde hastanelere, ambulanslara ve sağlık emekçilerine dokunulmaması garanti altına alınmış olunmasına rağmen, kafasına silah dayanan, öldürülen sağlık emekçilerine tanık olduk. Kışlaya  çevrilen hastanelere ve  okullara  şahit olduk. Buna karşılık çocuklarını buzdolabında saklayan, sabaha kadar ölü kızının bedenini koynunda saklayan anneler gördük. 18 bin lirası olmadığı için, oğlunun cenazesinde evladından af dileyen asker annelerine tanık olduk. Şunu bir kez daha anladık; Tüm sorunlar demokratik ve barışçıl yollarla  çözülmeli.” diye konuştu.

“ZALİME KARŞI MÜCADELEMİZİ DUYURALIM”

“Hakikati arayan bizler sözümüzü ve eylemimizi birleştirdik. Yaşadığımız bu Ortaçağ karanlığıyla mücadele etmek için birlik ve beraberliğimizin şart olduğunu  biliyoruz. Kadın, erkek, genç, yaşlı hepimiz, demokrasi ve gerçek bir barış istiyoruz bu kadar açık ve yalın” diyen Ünsal, şunları söyledi: “Bu güne kadar başka bir dünyanın mümkün olduğunu söyledik, her fikirden, anlayışlardan insanlar olarak, gülüşü çalınmış insanlar olarak, savaşın kimlerin işine yaradığını bundan beslenenlerin kimler  olduğunu biliyoruz. Savaşın bedelini daha çok halk olarak bizler ödüyorsak o halde barışın mücadelesini en çok bizim vermemiz gerekiyor. Gelin savaşa, sömürüye, gericiliğe ve militarizme karşı sesimize ses katalım. Bizler, akıtılan kardeş kanının son bulması, daha büyük acılar yaşanmasının önüne geçilmesi için dün olduğu gibi bugün de görev ve sorumluluk almaya hazırız. Bu bizim savaşımız değil, Çünkü, biz  yaşamı savunuyoruz. Onurlu bir barışın inşası için mücadele ediyoruz. Çünkü biz, savaşın bir halk sağlığı sorunu olduğunu ve sağlık için ilk önce barışın sağlanması gerektiğini çok iyi biliyoruz. Çünkü, biz ‘400 vekil verseydiniz bunlar olmazdı’ diyenlerin, aslında tek adamla  ülkeyi yönetmek  için savaş senaryoları hazırladığını  çok iyi  biliyoruz. Bunun cevabını bizler verdik yine vereceğiz. Çünkü biz 90'lı yılları aşan bu savaş ortamının son bulması için mücadele edenleriz. AKP diktatörlüğüne, baskı ve zorbalığa, yolsuzluğa, hırsızlığa, iş cinayetlerine, kadın cinayetlerine, doğa ve kentlerimizin yağmalanmasına, emperyalizmin savaş ve sömürü politikalarına, gericiliğe, erkek egemen siyasetin kadını dışlayan politikalarına karşı, rahatsızlığı olan milyonlara sesleniyoruz. Bunun için 10 Ekim 2015 Cumartesi günü  Savaşa İnat, Barış Hemen Şimdi’ şiarı ile Ankara’da bu ülkenin bütün demokrasi güçleri ile birlikte, yüreği barıştan yana atan bizler, Emek, Barış, Demokrasi Mitinginde siz sevgili dostlarımızı aramızda görmek istiyoruz. Davetimiz herkese. Ankara’da buluşup sözlerimizi ve yüreklerimizi bir edelim ve zalime karşı mücadelemizi dünyaya duyuralım. Egemenin savaşına inat, Barış hemen şimdi diyoruz.”

Haber: Cafer ZENGİN