SUÇLU HEP KADIN!
Selda Avcı
Geçtiğimiz günlerde yurt dışından yazılarımı takip eden bir takipçim mail adresimden bana ulaştı ve benim yazılarıma "ah etmek" ile ilgili yaptığı bir araştırma sonucunda rastlandığını ve daha sonrada bütün yazılarımın hepsini okuduğunu paylaştı.
Kendisinin bir sorunu olduğunu ve psikoloğunun hiç tanımadığı biri ile bu sorununu paylaşmasını istemiş. Hanımefendi bana ben bu sorunumu sizinle paylaşmak istiyorum bana bu konuda yardım edip, destek olur musunuz? Dedi.
Kendisine psikolog veya terapist olmadığımı ama elimden bir şey gelirse de severek yardımcı olabileceğimi söyledim.
Kadın sayfalar dolusu hayat hikayesini bana yazarak iki gün içerisinde ulaştırdı. Hafta sonu yazı elime ulaştı. Sabaha kadar onun hayat hikayesini yer yer gözyaşlarıma hakim olamadan okudum.
Sabah mailine karşılık verip ona bir kaç öneride bulunup, ne zaman konuşmak isterse ona destek olacağım sözünü verdim.
Ara ara mail yoluyla kendisine hal hatır sorup,onunla konuşup sorunlarına ortak olup, çözüm konusunda elimden geldiğince destek olmaya gayret ediyorum.
Şimdi gelelim isim vermeden bu Hanım Efendi'nin yaşadıklarını kabaca sizlerle paylaşmaya.
Bana ulaşan kadın evli imiş ve eşi ile sürekli gidip geldiği alışveriş yaptıkları bir firma varmış. Kadın sürekli bu firmaya eşi ile gidip alışveriş yaparmış. Yine bir gün eşi ile gittikleri firmada firma sahibi ile ilk kez göz göze gelen kadın o anda farklı duygulara gark olmuş. Firma sahibi de kadına her zamankinden farklı bakmış ve o anda her iki tarafta da birbirlerine karşı bir ilgi oluşmuş.
Firma sahibi hemen atağa geçerek sosyal medya üzerinden kadına ulaşmış, havadan sudan başlamışlar sohbet etmeye. Adam her gün çiçek, böcek fotoğrafı gönderip günaydın mesajları ile kadını güne uyandırmaya başlamış. Adam bir kaç süslü lafı ile çok sürmeden kadının gönlünü kazanmayı başarmış.
Kadınlar duygusal olarak yaratıldıkları için olaylara daha pozitif ve polyanna gibi bakarak yaklaşım sağlarlar.
Fakat erkeklerin karşı taraftan beklentileri o yönde değildir. Erkeklerin hepsi olmasa da bir kısmı kadınların duyguları,namusları, şerefleri ile oynamaktan hiç çekinmeden, bu işin sonu ne olur diye düşünmeden hareket ediyorlar ne yazık ki!
Erkek tamamen eğlence amaçlı çıktığı yolda kadının ona tamamen aşık olmasına vesile olacak hareketlerde bulunarak kadının gönlünü kazanmayı başarmış.
Daha sonra bu kadın ve adam görüşmeye başlamışlar.
Adam bu kadın ile görüştüğü esnada başka başka kadınlarla da aynı yöntemle oyunculuk başarısıyla bir çok kadınla aynı anda bir şeyler yaşamaya başlamış.
Bu sırada kadın adamın bir kaç yalanına şahit olunca adamı araştırmaya başlamış o esnada adamın bir değil, beş farklı kadın ile aynı anda ilişkiler yaşadığını öğrenmiş.
Adama hesap sormayı kendinde hak gören kadın, adamın iş yerine gidip hesap sormak istemiş.
Adam kadını öldürmekle tehdit edip oradan uzaklaştırmış.
Kadının o anda tüm dünyası yıkılmış.
Yaşadıklarını hak etmediğini düşünen kadın o günden sonra o Sevgi sözcükleri ile kadının dünyasını alt üst eden adama hiç ulaşmamış.
Adam kendi hayatında deyim yerinde ise kırdığı cevizler kırkını aşarak, her gün farklı farklı kadınlar ile hayatını yaşarken, kadın kanser olup yataklara düşmüş.
Eşi, ailesi ne olduğunu anlayamamışlar, kadının bir oğlu varmış annesinin bu hali en çok onu üzmüş. Kadının bana sorduğu soru şuydu, bu olayda sadece ben mi suçluyum, bu adamın hiç mi suçu yok Selda Hanım? Lütfen bana bir çıkar yol gösterin, ben şimdi ne yapayım? Kırılan gururumamı, eşimi aldattığımamı, oynanan duygularıma mı üzüleyim. Ne yapayım bana yol gösterin diye feryat ediyordu! Kadının şu sözleri beni gerçekten çok üzdü "ben bir anlık boşluğumda adama gönlümü kapatırken adamın kılı bile kıpırdamadan hayatına devam ediyor olmasını hazmedemiyorum" deyişi idi. Kadın bu adamı dışardan görenler bunu adam sanıyorlar, ben ne yapabilirim, bana yardım edin diye feryat ediyordu.
Hem cinsim olan kadının durumuna gerçekten çok üzüldüm. Buradan bir kaç ufak tavsiyede bulunmak istiyorum.
Lütfen birine kötülük yaparken iki kere düşünün. Kimse yaşattığını yaşamadan ölmediği gibi kınadığını yaşamadan da ölmez. Bakın sizin bir anlık heves için oynadığınız kadın ne hale gelmiş. Kimse canı yanmadan harekete geçmez.
Birine bir şey yaparken ah alırken eninde sonunda o ahın ateşinin sizi yakacağını unutmadan hareket edin.
Bana bir şey olmaz demeyin, gün gelir öyle bir şey olur ki neye uğradığınızı şaşırır kalırsınız. Kırdığınız ve incittiğiniz kalbin bedduasından sakınınız!... Selametle!...
