Selda Avcı

PEDOFİLİ!

Selda Avcı

Pedofili nedir; yetişkin bir kimsenin ergenlik öncesi çocukları veya ergenliğe yeni girmişleri cinsel açıdan çekici bulması ve cinsel eğiliminin çocuklara yönelik olmasına neden olan psikoseksüel rahatsızlıktır. Bu rahatsızlığa sahip kişilere pedofili denir.

Birçok insan rahatsızlık kelimesini duyunca kişileri kendi aramızdan olmayan sığ köşelerde kalan insanlar olarak düşünür. Hâlbukipedofili oldukça yaygın bir hastalıktır. Günlük hayatta yanımızdan geçen herhangi bir insan bile pedofili olabilir. Pedofili hastaları kendilerini ilk görüşte belli etmezler.

PEDOFİLİ HASTALIĞI BELİRTİLERİ NELERDİR?

Pedofili, yetişkin bir bireyin ergenlik öncesi çocuklara ya da ergenliğe yeni giren bireylere karşı sapkınca duyduğu arzu ve istektir. Kişi kendinin rahatsız olduğunu düşünmez, aksine bunu normal bir his olarak karşılar. Normal bireylerin düşünme yetilerinden daha fazla ve güçlü duygulara, hazlara sahip olabilirler.

Pedofili hastalığında beynin rolü büyüktür. Pedofili rahatsızlığına sahip bireylerin beyinlerinde yapısal bir anormallik olduğuna dair deliller vardır. Beyin gelişimi sırasında ortaya çıkan bu anormallikler belirli deneyimler ile (örneğin, çocukken istismara uğramak gibi) zihindeki yerini alır. Pedofili bireylerin beyinlerindeki anormallikler; zorlanmaya, muhakeme zayıflığına ve tekrarlı düşüncelere sebep olabilir.

PEDOFİLİ HASTALIĞININ TEDAVİSİ VAR MI?

Birçok hastalık gibi pedofili hastalığının da bilinen ve belirli bir tedavisi yoktur. Cinsel dürtüler tarafından yönetilen pedofili hastaları sürekli kendilerini tekrar ederler ve bu dürtüleri yüzündendir. Dürtülerini kontrol etmeleri, edemiyorlarsa da çevrelerine ya da kendilerine zarar vermeden doktora görünmeleri gerekir. Çeşitli terapi süreçlerinden geçmeleri gereken pedofili rahatsızlığı olan kişilerin çocukluk anılarına inildiğinde belki de onların da başlarına benzer durumlar geldiği gözlemlenir. Pedofili tedavisi aynı zamanda genel olarak çocuklara yönelik her türlü şiddet ve verilen zararın önüne geçilmesi bakımından büyük önem taşımaktadır. (Alıntı – Sabah Gazetesi)

Çok değil Cumartesi günü kaybolup, Çarşamba günü cansız bedeni bulunan melekİkranur’un ölümünden dolayı o kadar üzgünüm ki öfkeme, üzüntüme kelimeler kifayetsiz kalıyor. Bu yavrunun haberini izlerken inanın gözyaşlarıma hâkim olamadım. O kadar canım yandı ki bende bir anne olduğum için ailenin yaşadığı o acıyı çok derinden hissettim. Şuan ben bu köşe yazısını yazdığım anda henüz resmi olarak ölüm sebebi ile yapılan herhangi bir açıklama olmadı ama olayın gidişatı yine cani hislerle işlenmiş bir cinayet gibi göründüğü için bu yazıyı yazmak istedim.

Küçücük ve savunmasız bir cana nasıl böyle bir son hazırlandı buna neden layık görüldü aklım almıyor. Neden sorusuna bir türlü cevap bulamıyorum.

Ben yolda yürürken acaba karıncaya basıp ölümüne sebep olur muyum diye düşünürken. Parmak kadar çocukların canına kıyan, taciz ve tecavüz edip ölümüne sebep olan cani ruhlu insan müsveddelerinin bu yaptıklarına hayret ediyorum doğrusu!

Bu haberler ateşin düştüğü yerin yanısırabirçok ailenin ve tüm Türkiye’nin canını yakıyor. Bunlara dur demezsek bugün ona yapan, yarın bize de yapacak.

Aslında başımıza gelen virüsler, depremler, doğal afetler bu olayları gördükçe boşuna değil diye düşünüyorum.

Hala da ne yazık ki kimsenin zerrece akıllandığı da yok. Herkes yaptığı onca kötülüğe, sapıklığa, yaktığı canlara, üzdüğü, ağlattığı insanlara, aldırış etmeden, hayatını kaldığı yerden onun bunun namusuyla, şerefiyle, gururuyla oynamaya devam ederek yaşıyorlar. Doğrusu bu yaşananları gördükçe insanlık nereye gidiyor diye düşünmeden edemiyorum.

Bizimde çoluk çocuğumuz var bugün ona olan bende can yakarsam yarın da bana olur düşüncesi terk etmiş adeta beyinlerini. O kadar öfkeliyim ki kendimi frenleyerek, kelimelerimi seçerek yazmaya çalışıyorum. Çok söylemek istediğim şeyler var ama susup, en güzele havale etmek en doğrusu. (Sakın, Allah'ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! Ancak, Allah onları (cezalandırmayı), korkudan gözlerin dışarı fırlayacağı bir güne erteliyor.)İbrahim Suresi 42. Ayet-i Kerime

Sizden ricam mümkün olduğunca kız yâda erkek fark etmez çocuklarınızın fotoğraflarını sosyal medya hesaplarınızdan herkese açık bir şekilde paylaşmayın. Şayet paylaştığınız fotoğrafları da varsa hemen kaldırın. Çocuklarınızı kendi elinizle insanların gözüne sokmayın. Bana olmaz, benimkine kimse bir şey yapamazlar demeyin. Bu hayatta artık herşey olabiliyor, herkes her şeyi yapabiliyor, bunun canlı birçok örneklerini de yayınlanan haberlerde hemen hemen her gün görüyoruz. Küçücük çocuklara sosyal medya hesabı açtırmayın ne gerek var? Sosyal medyası olmasa kim küsüyor. Onları bekleyen tehlikelerin farkına varın. Bu sapık ruhlu insanların ekmeğine yağ sürmeyin. Sürekli onları kontrollü bir şekilde takip edin, başıboş bırakmayın.

Bende bugün Sabah Gazetesi’nin ‘’Pedofili’’ hastalığına dikkat çekmek amacıyla yaptığı haberini sizlerle paylaşmak istedim. Lütfen, Allah rızası için kendinizde böyle bir rahatsızlık varsa veya etrafınızda böyle hasta olan kişiler varsa bir an evvel tedavi için ne gerekiyorsa yapıp tedavi olun yâda tedaviye yönlendirin. Bu hastalık var ve her geçen gün sanki sayısı artarak devam ediyor. Duyarsız kalmayın!

Saygıyla…

 

Yazarın Diğer Yazıları