Selda Avcı

DEĞER VERİRSEN DEĞER GÖRÜRSÜN

Selda Avcı

Bir arkadaşınızla birlikte sıradan bir lokantaya girdiniz ve bulduğunuz boş bir masaya oturdunuz. Yemeğinizi sipariş edeceğiniz garsonu beklemeye başladınız. Garson yanınızdaki masaya kadar geliyor, ama nedense sizin masaya bir türlü bakmıyor. Sonunda beklemekten sıkılırsınız ve garsona seslenirsiniz. Bu seslenmeyle garson da, “Bekle kardeşim!” diyerek sert bir ifadeyle sizin hoşunuza hiç gitmeyecek bir edayla size bir davranış sergiler. Siz buradaki maça bir sıfır yenik başladınız.

Hiç kimse sizin izniniz olmadan, size kendinizi değersiz hissettiremez. Eleanor Roosevelt

Birazdan garson masanıza gelir, kulağınızı tırmalayan bir ses tonuyla siparişinizi sorar. Şimdi bekleyin ki garson yemeğinizi getirsin. Uzun bir bekleyişten sonra garson kafanıza vururcasına yemeğinizi masaya koyar. Haydi, şimdi yemeği yiyin bakalım. Siz mi yemeği yersiniz, yemek mi sizi yer, belli olmaz. Bu yemek sizin için leziz değil, rezil olmuştur. Arkadaşınıza mahcubiyetinizle hesabınızı öder ve lokantadan affa uğramış tutuklular gibi çıkarsınız. Hem de ne kadar ucuz olursa olsun bir daha gelmemek üzere…

Bize değer kazandıran şeyler, yaptığımız işlerdir. G. Bangraft

Aynı arkadaşınızla bir gün yine yemek yemek için bir lokantaya girdiniz. Girişte sizi “Hoş geldiniz, efendim!” diyerek güler yüzlü hoş sesli biri karşıladı. Sizi hoş manzaralı bir masaya buyur etti. Maça şimdi bir sıfır galip başladınız. Siz oturup rahatınıza bakarken sevecen tavırlı bir garson yanınıza gelerek hoş bir ses tonuyla size siparişlerinizi sorar. Siparişlerinizi alan garson birazdan, yemeğiniz hazır olana kadar atıştırmak üzere masanıza aperatif bir şeyler getirir. Afiyetle yediğiniz yemeğin ardından size kırk yıl hatırı sayılacak bir de kahve ikram edilir. Hesabınızı öderken güler yüzüyle sizi uğurlayan garsonunuzu da unutmazsınız. Daha önce gittiğiniz lokantadaki garsonun bahşişini herhalde unutmuştunuz. Lokantadan çıkarken karşılanış, ikramlar ve uğurlama ile bizdeki izlenimin oluşturduğu mutluluk yüzümüzden adeta okunur.

Başarılı bir insan olmaya çalışmayın, değerli bir insan olmaya çalışın. Başarılı bir insan, hayattan verdiğinden fazlasını alır, değerli bir insan ise hayattan aldığından fazlasını verir. Albert Einstein

Servisini güzel yapan bir garson hesap ödeme sırasında nasıl karşılığını alıyorsa, insanlar arasındaki ilişkilerde de kendini iyi ifade eden, karşısındaki insana değer veren, konuşurken seçtiği kelimeler ve ses tonuyla onun yüreğinde etki bırakan insanları severler. Hayat sahnesinde sunumunu iyi yapanlar, iletişim kurduğu insanlar tarafından ilgi odağı haline gelir. Onlarla birlikte olup bir şeyler yapmak, sohbet etmek insanlara büyük keyif verir. İnsana insan olduğu için değer vermek gerekir, işi, makamı, mevkii, mesleği ve maddi durumuna bakmaksızın onun özel olduğunu hissettirebilmek mühim olan… (Nihat Başbuğu)

Yaradılanı severiz Yaradandan ötürü

İnsanları Yüce Rabbimiz sevip yaratmış,
Yaradılanı severiz Yaradandan ötürü.
Yarattığı insanın özüne sevgiyi katmış,
Yaradılanı severiz Yaradandan ötürü.

Sevmek güzel duygudur insanı sevelim bire,
Biz insanlık onurunu düşürmeyelim yere.
Hak insanı kulum diye yarattığına göre,
Yaradılanı severiz Yaradandan ötürü.

Yazarın Diğer Yazıları