Selda Avcı

BAŞARI SENİ SEVMEYEN HERKESİ ÜZER

Selda Avcı

Sözlük anlamı herkesin gösteremeyeceği
beceri, beceriklilik, hüner, ustalık
olan marifetler iltifata, iltifatlar ise marifete
tabidir. Başarının sözlük anlamı ise
üstesinden gelinen, başarılan iş olarak
tanımlanmaktadır. Başarı her kim tarafından
gösteriliyor ise bunu her zaman
desteklemek, takdir etmek gerekir.
Yapılan işler takdir edilir, desteklenir,
yüreklendirilir ise ileri ki zamanlarda
daha güzel işlerin ortaya çıkması sağlanır.
Oysa günümüzde şöyle bir baktığımızda
gördüğüm manzara karşısında
şaşkınlığımı gizleyemiyorum.
Bir hasetlik, bir fesatlık almış başını
gidiyor. Bazı insanlar bir adım önde olmana
bile tahammül edemiyor. Azıcık
parladığın zaman hemen muz kabuğu
konu veriyor ayağının altına ve ayağınız
kaydırılmaya çalışılıyor. Başarının hazmı
zordur ve sizi sevmeyen yâda sever gibi
görünen herkesi üzer. Bir işe kalkıştığınız
zaman anlarsınız dostunuzu ve
düşmanınızı. Kim yanınızda duruyor,
kim sizin yanınızda gibi görünüp içten
içe sizin başarınıza kahroluyor anlayabilirsiniz.
Zaten insanı en çok üzen de hiç
beklemediği kişilerden gelen öldürücü
darbeler değil midir?
Yahu kalpleri en iyi bilen Allah’tır ve
herkese kalbine göre verir. Kalbinizi e
kadar geniş tutarsanız işiniz o kadar rast
gider. Annem rahmetli bize hep hayır
dile komşuna, hayır gelsin başına derdi.
Kim başkaları için iyi niyet besler, iyilik
diler, hayır isterse, başkaları da onun
için aynı şeyleri düşünür. Kural o ki, iyilik
ve kötülük karşılıklıdır. İyilik isteyen
iyilik bulur, kötülük isteyen de kötülük.
Bizi hep böyle insanların mutluluklarına
sevinmeyi, üzüntülerine üzülmeyi aşılayarak
büyüttü.
İstemek başarmanın yarısıdır, bir işe
başlamak için önce istemek gerekir.
İlk olarak isteyeceksiniz, ben bunu yapacağım
diyerek karar vereceksiniz ve
cesaret edip o büyük adımı atacaksınız.
Siz bir kenarda oturup bir şeyler üretmekten
korkar ve olanı tüketirseniz bir
başkası ise icraata geçerek bir şeyleri
yapmak için çaba sarf ederek başarıya
koşar adımlarla gidiyorsa ancak bunu
takdir etmek size yakışır. Bırakın hasetliği,
fesatlığı, birilerinin ayağına kuyu kazmayı,
hepiniz kendi yolunuza ve işinize
bakın. Hasetçi davranışlardan, kıskançlık,
günücülük gibi huylardan kaçınmak
en sağlıklısıdır.
Bu dünya o kadar kısa ki kırıp, dökmeye
harcadığınız zamanı acaba o hatalarınızı
onarmaya, düzeltmeye yetecek mi diye
bir düşünün. Uzayan kol benden yana,
ondan yana, senden yana diyerek hareket
etmeliyiz. Yapılan bir başarı varsa
bunu ayakta alkışlamak ve başaranı
onure etmek değil midir bize yakışan?
Halka mal olmuş bir başarı varsa Türkiye’m
için, Kayseri’m için bunu neden
desteklemeyelim.
Çocuklarımız okulda yâda evde bir iş
yaptığı zaman onları takdir ederek, yüreklendirerek
daha güzler işlere doğru
koşar adımlarla ilerlemesini sağlamak
yine bizim elimizde, yermeyin her zaman
övgü ile bahsedin onlardan bahsederken.
Benim çocuğum yapar, aferin
bak şunu ne güzel yapmışsın zaten ben
senin bu işin üstesinden geleceğinden
emindim dediğiniz zaman o zaman bakın,
görün çocuğunuzda olan özgüveni
ve başarma isteğinin artmasını.
Aslında her şey bizim elimizde güzel
düşünürsek, hayatta bize de güzel kapılar
açılır. Kötü düşünür, kırar döker ve
kendimiz tanımadan başkalarının yönlendirmesi
ile ön yargılı davranarak hareket
edersek te açılan tüm kapıların bir
bir kapandığını görürüz. Allah bizlere
kullanmak için akıl, fikir ve mantık vermiş
biz ne yapıyoruz? Ayşe buna şunu
demişti, Fatma böyle yapmıştı diyerek
kendimiz tanımadan direk ön yargılarımız
ile hareket ederek yanlış yollara
sapma eğilimine giriyoruz.
Gelin bu gün önce kalbimizdeki kini,
nefreti bir kenara atarak, kendimize
yapılmasını istemediğimizi bir başkasına
istemeden hayatımızı yaşamak için
hepimiz kocaman bir adım atalım. Kalbimizi,
gönlümüzü genişletip, yaratandan
ötürü yaratılanı severek bu günü
tamamlayalım. İnanın o zaman o kadar
mutlu olacaksınız ki bu mutluluğu kendinize
çok görmeyin ve hemen uygulamaya
geçin.

Yazarın Diğer Yazıları