MUSTAFA AYDOĞAN

YİNE BİR PARMAK MI?

MUSTAFA AYDOĞAN

İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in esnaf ve vatandaşların arasına karışıp onların sorunlarını dinlemesi ve ülke gerçeklerini gözler önüne sermesi birilerini rahatsız etmiş olamaz mı elbette etmiş olabilir.

 CHP ile ittifak oluşturacaksınız o zaman sesiniz çıkmayacak, aradan belirli bir zaman geçtikten sonra bir şeyleri bahane ederek istifa edeceksiniz.

Genel Başkan Meral Akşener’in hem terör örgütü PKK’ya bakış açısı, hem de onun siyasi temsilcisi HDP’ye bakış açısı belli. Hiç kimse bunlarla birlikte Akşener’i yan yana getiremez, getirmeye çalışırsa da vebale girer.

İYİ Partinin son zamanlarda üye sayısındaki artışları da göz ardı etmemek lazım. Son dönemde partiye 100 Bin kişi belirtildiği gibi üye yapılmışsa bu büyük bir başarı.

5 Milletvekilinin istifası ile birlikte İYİ Parti’nin meclisteki sandalye sayısının 37’ye düşmesi partinin geleceğini nasıl etkiler? Sorusuna cevap bulmak da hiç de zor değil.

Eğer ki bu milletvekilleri birileri tarafından ikna edilerek istifa etmişlerse, kendi geleceklerine de kendi elleriyle darbe vurmuşlardır, burası kesin.

Bir partiden milletvekili seçilip, istifa eder ve başka partiye geçerseniz gideceğiniz o partide de o kadar değeriniz olur.

İstifalar konusunda İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in yaptığı yorum şöyle oldu: “Benim böyle bir bilgim yok. O, bilgiyi veren gazete, o bilgiyi veren televizyon kanalları bazı şeyleri biliyorlar demek ki. Bize de söylerlerse, biz de biliriz. Bizde prensip olarak, ister milletvekili olsun, ister sade bir üyemiz olsun, istifa canımı yakar, çok üzülürüm. Ancak bugüne kadar, istifa etmiş hiçbir arkadaşımızın aleyhinde tek bir cümlem, tek bir kelimem olmadı. Çünkü istifa, tek taraflı bir irade beyanıdır. Üzüntüm şudur, insanlar bir siyasi organizasyonun içinde yer almaktan vazgeçebilirler, bunu saygı ile karşılarım. Ben hep öyle karşıladım. Ama açıklamalarında ve beyanlarında koskocaman bir camiayı, yöneticileri, seçmeni, teşkilatları töhmet altında bırakacak ve gerçekten haksız, temelsiz ve insafsız gerekçeler ortaya atarlarsa, bu insanların canını yakar. İftira kötü bir şeydir.

Ben içeride söyledim, 1997’yi yaşamış bir insanım. Doğru Yol Partisi’nde de bir parmak düğmeye basmıştı. Böyle şeyler yaşanmıştı. Sonuç itibariyle Türkiye’nin bugün geldiği duruma bakıldığında, hürriyetlerin gittiği, ifade hürriyetinin ortadan kalktığı, tek adam rejimin ortaya konduğu bir yönetim anlayışla karşılaşan Türkiye’de, acaba o gün düğmeye basan parmakların ne düşündüğünü merak ediyorum. Sizin de söylediğiniz gibi bazı televizyon kanalları, gazeteler bu istifalarla ilgili bilgi sahibi. Bilgi sahibi olmanın da bir manası vardır. Dolayısıyla, istifaların gerekçelerinin normal karşılanması bizim için mümkün değildir. Umarım, 97’de düğmeye basan parmaklar, bugün Türkiye’nin durumunu görüp hayıflanıyordur."

Şimdi Akşener’in dediği gibi 97’de düğmeye basan parmaklar gibi bu gün de başka parmaklar mı düğmeye bastı, bu da uzak ihtimal değil doğrusu.

Yazarın Diğer Yazıları