50 YILLIK ESARET !
MUSTAFA AYDOĞAN
Suriye’de onca olup bitenin ardından katil Esad şok bir kararla ülkede 13 Nisan’da genel seçim düzenleneceğini açıkladı.
Şimdi buna bir anlam vermek biraz zor…
Baktı ki kendisini İran ve Rusya’da kurtaramayacak genel seçimle iktidarı kaybedip başka bir ülkeye kaçmayı mı planlıyor? diye düşünülebilir.
Ya da, kendi kontrollerindeki bölgelerde yapılacak seçimleri kazanıp, “Suriye halkı beni istiyor” diyerek yerini sağlamlaştırmak istiyor olabilir.
Şimdiden merak edilen bir başka konu da; 2014 yılındaki düzmece seçimlerde yaptığı gibi, yurt dışında yaşayan güçlü isimlerin aday olmasını engellemek için adaylar olabilmek için 10 yıldan beri Suriye’de yaşıyor olması şartını yine koyup koymayacağı…
Malum genel seçimler o dönem rejim kontrolündeki bölgelerde gerçekleştirilmiş ve Esed oyların yüzde 88.7’sini alarak üçüncü dönem başkan seçilmişti.
50 yıldır seçimlerde Beşşar Esad’ın karşısına ilk kez Hasan Abdullah El Nuri ve Mahir Haccar aday olarak çıkmışlardı.
17 Temmuz 2000 yılından bu yana 20 yıldır Suriye’de Cumhurbaşkanlığı koltuğunu işgal eden Esad’ın babası Hafız Esad’da 1971’den 2000 yılına kadar koltuğu bırakmamış koltuktan ölüm ayırmıştı.
Beşşar Esad’ı da inşallah o koltuktan babası gibi ölüm ayırır ve inşallah 50 yıllık Suriye halkının esareti sona erer, kan ve gözyaşı diner.
PERŞEMBE’NİN GELİŞİ
27 Şubat’ta Türk askerine yapılan saldırının ardından “Saldırıyı Rusya’mı, rejimi yaptı?” tartışıla dursun Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un bundan 1,5 yılay önce yaptığı bir açıklama var.
O açıklamada; gerekli görülmesi durumunda Suriye'nin İdlib vilayetindeki "militan mevzilerini" bombalamaya devam edeceklerini söylüyor.
Yani sinyali 14 Eylül 2018 tarihinde vermiş.”Perşembe’nin gelişi Çarşamba’dan belli olur” derler ya durum tam da onu gösteriyor.
Demek ki tartışmamıza gerek bile yok…
“İdlib niçin bu kadar önemli” diye baktığımızda 9 yıldır devam eden Suriye iç savaşı ve bölgedeki güç mücadelesinin sonucunu belirleyebilecek olduğu için son derece kritik bir şehir.
Astana mutabakatı ile çatışmasız alan haline getirilen şehir Esad'ı devirmek isteyen tüm muhalif grupların ve de radikal örgütlerin son kale olarak çekildiği yer haline geldi.
İdlib'i Esad alırsa Suriye iç savaşında büyük bir adım atmış olacak. İdlib'deki gelişmelere bağlı olarak bir kez daha ciddi göç dalgalarının meydana gelmesi söz konusu ki bu da ilk olarak ülkemizi oldukça kaygılandırıyor. Sınırımızdaki Suriyeli sığınmacı sayısı her geçen gün daha da artarken Türkiye’nin yükü de o doğrultuda artıyor.
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın Putin ile bugün yapacağı görüşme de alınacak kararlar ve atılacak adımlar bir yerde İdlib’in geleceğini de belirleyecek. Türkiye bugün yapılacak olan görüşmeye kilitlenmiş durumda.
Temennimiz alınacak bu kararlar Türkiye’nin lehine olur.
