MHP VE TÜRKİYE
MUSTAFA AYDOĞAN
Yeri geldiğinde ben de eleştiriyorum MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi, eski konuşmalara bakıp “AK Parti ile nasıl bir araya geldiler” diye.
Büyük bir partinin Genel Başkanı olmak hiç de kolay değil, öfkeyle kalkıp, zararla oturmayacaksınız. Zararı MHG görmez ama Türkiye görebilir. Gelmişi, geçmişi, günümüzde yaşananları iyi irdeleyecek ve değerlendirecek olursak aslında şu an için BÜYÜK BİR BEKA sorunu olduğu hiç kuşkusuz anlaşılır.
Devlet Bahçeli kendisine ve Ülkücülere söylenen onca sözlere rağmen Cumhur ittifakı oluşturarak AK Parti’ye destek verdi. “Söz konusu vatan olunca gerisi teferruattır” düşüncesi ile hareket eden Bahçeli kin tutmadı, her şeyi sineye çekti; “ÖNEMLİ OLAN SAHSİ İHTİRASLAR VE ÇIKARLAR DEĞİL ÖNCE VATAN” dedi.
Türkiye’nin terör örgütleri tarafından cendereye alınmak istenmesini ve ayrıca gerek AB ülkelerinin, gerek ABD’nin ve gerekse başka dış güçlerin Türkiye üzerinde oyun oynamaya çalıştıkları başkalarının gözünden kaçsa da MHP liderinin gözünden kaçmadı.
Bilge liderlere de bu yakışırdı.
MHP, AK Parti’ye destek vermese belki de terör örgütlerini temizlemek için ne Suriye’de güvenli bölge oluşturulması için operasyon yapılacaktı, ne de Pençe harekatları gerçekleşecekti. Ülke sınırları içerisinde dağları, tepeleri oyuk, oyuk oyan ve her fırsatta asker, sivil demeden saldırı gerçekleştiren terör örgütleri bu kadar kararlı bir şekilde hareket edilerek inlerine gömülmeyecekti.
Bu gün hem ülke sınırları içinde, hem de ülke sınırları dışında teröristleri temizlemek için bu operasyonlar sürdürülüyorsa MHP lideri ile AK Parti lideri ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın tam bir dayanışma ve uyum içerisinde hareket etmelerinden kaynaklanıyor.
Hiç kimse Cumhur ittifakının bozulacağını düşünmesin, devam etmesi her bakımdan ülke yararına olacaktır.
Ülkemizdeki ekonomik kriz ve yaşanan diğer sıkıntıları bundan ayrı tutmamız lazım. Ekonomide sorunlar yaşanıyorsa, işsizlik arttı ise, geçim sıkıntısı had safhaya geldi ise bu eksiklik AK Parti kurmaylarından kaynaklanmıyor mu?
Ülkenin bu kadar sorunu varken Cumhurbaşkanı elbette öncelikle Terörle mücadele üzerinde durmak zorunda. Bir yandan Suriye konusunda Rusya’yı ikna etmeye çalışacaksınız, diğer yandan teröristlere binlerce tır silah ve cephane yardımında bulunan Amerika Birleşik Devletleri ile mücadele edeceksiniz, diğer yandan da AB ülkelerinin teröristlere destek veren açıklamalarına karşı çıkıp onlara cevap vereceksiniz.
Ülkede yaşanan sıkıntılar nedeniyle yaşanan oy kaybının önüne geçmek için de fırsat buldukça Mitingler düzenleyeceksiniz.
Hani kurmaylardan bahsettim ya, aslında bu kurmayların Cumhurbaşkanının yükünü omuzlarından alıp hafifletmeleri lazım. Onlar da gözlerini Sayın Erdoğan’a dikmişler, ondan medet bekliyorlar. Onların hazırladığı sorunlar karşısındaki önerileri ve projeler çare olmuyor, ülke her geçen gün daha da darboğaza giriyor. Şişirilen balon bir yere gelince patlıyor, yerine yenisi şişirilmeye çalışılıyor. Öncelikle kabinenin yeniden gözden geçirilmesi ve sorunlara ciddi çareler üretilmesi lazım. Bizler geriden ahkam kesiyoruz ama iş ahkam kesmekle olmuyor. Sıkıntılar bir yerde aşılabilir ama ülkemizin göreceği zararların telafisi biraz zor olur. Bu yüzden vatandaşlar olarak bizlerin de bölünmeye, parçalanmaya ve bölücülere izin vermememiz iktidarın yanında yer almamız lazım. Her konuda nalına vuranlar da var, mıhına vuranlar da var. Bizler her zaman Hakkın ve haklının yanında olalım…
