MUSTAFA AYDOĞAN

GÜL VE ERDOĞAN

MUSTAFA AYDOĞAN

11. Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül’ün yeni kurulacak olan Ali Babacan’ın partisine destek verdiği konuşuldu hatta Gül’ün yeniden Cumhurbaşkanı adayı olarak gösterilebileceği de ileri sürüldü.

Önceki gün akşam Ali Babacan uzun süren suskunluğunu bozdu ve Fatih Altaylı’nın teke tek programına konuk oldu.

Kafalardaki birçok soru da aydınlanmış oldu. Bunlardan biri de hemşerimiz Abdullah Gül’ün siyasette aktif olarak yer alıp almayacağı idi ki, Ali Babacan bir yerde bu konuyu da aydınlığa kavuşturdu.

Babacan, “Kendisi bizim çalışmalarımıza destek veriyor. Ayda bir iki defa oturuyoruz. Kendisi bize destek veriyor. Bize dışarıdan bilgi ve tecrübesiyle destek veriyor. Biz de bundan memnunuz. Ancak nihai kararları biz veriyoruz” dedi.

Yani Abdullah Gül’ün tecrübelerinden yararlanılıyor ancak karar merci olarak Ali Babacan ve yeni partinin kurmayları nihai kararı veriyor.

Fatih Altaylı’nın, “Abdullah Bey'in parti içinde görev alma, Cumhurbaşkanı olmak gibi bir durumu yok mu? Sorusuna da,”Hayır, hayır. Ben kendisine söyledim. 'Bu işte olacaksınız başımızda siz olacaksınız'  dedim. 'Hayır' dedi 'bu işi siz yapacaksınız' dedi. Bizi partimiz farklı kesimlerin üzerinde ittifak kurulacağı bir çizgiyi oluşturmak amacında. Farklı siyasi görüşlerden gelen insanların uygulanabilecek ve gerçekçi olan yeni bir Türkiye tasarımı. Bu ana akım siyasi bir çalışma olacak” cevabını verdi.

Demek ki Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığı makamında gözü yok. Nasıl olsun ki, Geçtiğimiz aylarda Kayseri’ye gelişi sırasında doğru dürüst karşılayanlar bile olmadı hem de kendi memleketinde. Eğer ki AK Parti’den kopmuş olmasaydı, bırakın karşılamak için sıraya gireceklerin sayısını, kalabalık bir konvoy oluşturulurdu.

Abdullah Gül, şimdilerde eski partisi ile ters düştü düşmesine ama Cumhurbaşkanlığı döneminde meclisten gelen tüm tasarıları onayladı. O zamanlar hoşuna gitmese de hepsine imzayı basarsa, şimdi vatandaş da kendisine oy vermez. Bunun bilincinde olduğunu düşünüyorum.

AK Parti denince ilk akla gelen iki isimden biri idi Gül. Görev yaptığınız dönemde bazı şeyleri görmemezlikten gelirken, göreviniz bittikten sonra şurada yanlış yapıldı, burada yanlış yapıldı demeniz de hiçbir şey ifade etmez.

Diyelim ki aktif olarak siyasette yeniden yer aldı, ve hatta Ali Babacan’ın partisinden de Cumhurbaşkanı adayı gösterildi, Recep Tayyip Erdoğan’ın karşısında her hangi bir şansı olur mu?

Bence hiç şansı olmaz…

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan doğru da olsa, yanlış da olsa hiçbir zaman sözünü esirgemeyen bir yapıya sahip. Karşısındaki kim olursa olsun…

Türk Milletinin beğendiği, hoşuna giden bir profil çiziyor, yeri geldiğinde yumruğunu masaya vurmasını biliyor. İşte bu da halkımızın ruhunu okşuyor ve “Lider dediğin böyle olacak” deniliyor.

Sözün özü Abdullah Gül’de yıllardır birlikte yürüdüğü ve yol arkadaşlığı yaptığı Recep Tayyip Erdoğan’ı çok iyi tanıyor. Bu yüzden de kesinlikle karşısına çıkıp kaybetmek istemez. 11. Cumhurbaşkanı kimliği ile hatırlanmayı tercih eder. Bir konuya daha dikkat çekmek istiyorum; Bence Ali babacan’ın partisi ve Ahmet Davutoğlu’nun partisi AK Parti ile yarışamaz. Bence her açıdan Recep Tayyip Erdoğan faktörü yani ismi ağır basıyor.

Yazarın Diğer Yazıları