MUSTAFA AYDOĞAN

EĞİTİM CAMİASININ ÇÜRÜK MEYVELERİ

MUSTAFA AYDOĞAN

Mersin Milli Eğitim Müdürlüğü’nde şube müdürlüğünün yanı sıra Eğitim Bir-Sen Şube sekreteri olan Ertuğrul Yıldız’ın yaptığı bir paylaşım var ki; bunu görmemek, duymamak için kör ve sağır olmak lazım.

“Bugün eksen kaymasının Nirvanaya ulaştığı bir gün….! Bazı arkadaşlarımızın paylaşımlarının, İskilipli Atıf hocanın ve bir çok İslam aliminin mezarda kemiklerini sızlattığını görüyor gibiyim… Yazık çok yazık.”

Milli Eğitimde Şube Müdürü olan Ertuğrul Yıldız’ı öğrencilere ders verirken bir düşünün; Mustafa Kemal Atatürk’e kin kusan insan Medeniyetten, Çağdaşlıktan, Vatan, Millet sevgisinden nasıl bahsedebilir.

“İskilipli Atıf Hocanın ve bir çok İslam aliminin kemiklerinin sızladığını görebilirim” diyor. Görebiliyorsa bir daha iyi baksın İskilipli Atıf hoca belki de orada Yunanlılarla ve İngilizlerle okey oynuyordur. Ya da Mustafa Kemal Atatürk’ün ebediyete intikal etmesinin ardından “Beni görmesin” diye korkudan cehennemin dibine kaçmış olmasın.

 Atıf Hoca’nın Atatürk düşmanlığının yanı sıra İngiliz ve Yunan sempatisini de bilmeyenler yaşadığı dönemde yaptığı konuşmalara bir göz atsınlar.

“Mustafa Kemal eşkıyadır, öldürülmesi farzdır” diyen Atıf Hoca’nın sicilini Mehmet Yiğittürk kaleme almış. Yazısının bir bölümü aynen şöyle:

“Sahi kim bu Atıf efendi? Konu tarihse belge konuşur, geri kalan tevatürdür... Belgeli konuşalım. Ama şu notu da düşelim, o günkü olayları bugünün koşulları içinde değerlendirirsek yanılırız.

İskilipli Atıf Hoca, sadece cumhuriyete değil, 1908 devrimine de karşıdır. Mahmut Şevket Paşanın katli nedeniyle suçlanarak Sinop'a sürülmüştür. Sonra, Kuvvayı Milliye karşıtıdır. Teali İslam Cemiyeti'nin kurucusu ve yöneticisidir.

Teali İslam Cemiyeti Milli Mücadele'ye ve Mustafa Kemal'e kesin olarak karşıdır. İslamcılığı, Batı ile sentezleyen bakış açılarına göre, İngilizler ve Yunanlılar iyidir. Çünkü onların galibiyetlerinin arkasında Kuvvayı Milliye gibi "cahilce bir cesaret" değil uygarlık zekâsı vardır. En önemli ihtiyaçları ise İslamiyetle o "dehayı" birleştirmektir, hatta bu bir ödevdir."

Bugün onun mağduriyet makamına oturtulmaya çalışılmasının nedenini daha iyi anlatabilmek için İskilipli Atıf Efendinin Teali İslam Cemiyeti Başkanı (Reisi Evvel) olarak yayınladığı bildiriden birkaç satır aktaralım:

"Mustafa Kemal ve Kuvvayı Milliye maskaraları Yunan askerlerinin önünden kaçıyor. Zavallı saf ve gafil halktan topladıkları askerlere 'siz burada onlarla savaşın, biz de arkalarını çevirelim' diyerek sıvışıyorlar. Yazık ki halkımız Talât, Enver, Cemal, Mustafa Kemal gibi beş on eşkıyanın vücudunu ortadan kaldırmak için gereken fedakarlığı yapmıyor. İngilizleri kızdırdınız, üzerimize Yunanlıları musallat ettiler. Şimdi usulca oturup yenilginin sonuçlarına katlanmak yerine Yunanlılarla harbe tutuşuyorlar. Bu eşkıyaları ve asileri en kısa zamanda bertaraf etmek hepimize farzdır.

Harp yıllarında sizleri cephe cephe sürükleyen ve din kardeşlerinizin suçsuz yere ölmelerine sebep olanlar arasında Mustafa Kemal, Ali Fuat, Bekir Sami gibi zalimler de vardı. Siz bu zalimlerin cinayetlerine daha ne kadar göz yumacaksınız? Elinize aldığınız bu fetva Allah'ın emridir, Padişah fermanıdır. Sizler bu katil canavarları daha fazla yaşatmamakla mükellef ve görevlisiniz. Bunların vücudlarını külliyen ortadan kaldırmak Müslümanlık için farz olmuştur."

Milli Eğitimimiz Ertuğrul Yıldız gibilerinin eline kaldıysa vay gele başımıza demiyorum çünkü Atatürk sevdalısı binlerce öğretmenimizin, eğitimcimizin olduğunu görüyoruz. Ertuğrul Yıldız gibiler bir kasa Meyve’nin içindeki çürük olanlardan. Kasayı kokutmadan manav tarafından seçilip çöpe atılanlardan…

Yazarın Diğer Yazıları