DERHAL GÖREVDEN ALINSINLAR!
MUSTAFA AYDOĞAN
“Osman Öcalan'ın kırmızı bültenle arandığını bilmiyorum. TRT'ye müracaat etmiş ve TRT Kürdi'de böyle bir program yapmışsa bunu da TRT'deki arkadaşlarımız bilirler. Ben o kurumdaki arkadaşlarımın da bu hassasiyet içinde adım attıklarına inanıyorum. Bu konuda da onlara güveniyorum. TRT Kürdi'yi kurarken kimse bize "Neden TRT Kürdi'yi kurdunuz?' demedi. TRT Kürdi'yi kurduğumuza göre de TRT'yi yönetenler tüm hassasiyetleri göz önünde bulundurup adımlarını atarlar ve TRT Kürdi'nin reytingini yükseltmeyi de düşünür, neyin nasıl faydalı olacağını da düşünür ve buna göre de adımlarını atarlar. Buna göre de adımlarını atmışlardır.”
Bu sözler Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a ait.
İnsanın asla inanası gelmiyor, bu sözlerin koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devletin yöneten Başkanına ait olduğuna…
TRT Kürdi’yi siz kurdunuz ama vatandaştan alınan vergilerle kurdunuz. Elektrik faturalarına her ay yansıtılan TRT payları da yine vatandaşın cebinden çıkıyor.
Cumhurbaşkanımız, “TRT Kürdi’yi kurarken kimse bize ‘Neden TRT Kürdi’yi kurdunuz’ demedi” diyor.
Bu kanalı kurarken “TRT’yi yönetenler bu kanala eli kanlı, onlarca Mehmetciğimizi , güvenlik güçlerimizi,masum vatandaşlarımızı şehit eden canileri,teröristleri de çıkarabilir” denilseydi, o zaman bakın nasıl itirazlar olurdu.Hem de itirazın a babası olurdu.
Böyle bir şey söylendi mi? Söylenmedi.
Bu nasıl hassasiyet, bu nasıl reyting anlayışı?
Reyting uğruna Şehitlerimizin kemiklerini sızlatacaksınız, Gazilerimizin acısına acı katacaksınız, şehit yakınlarının yüreklerini hem de devlet eliyle bir kez daha yakacaksınız!
Sayın Cumhurbaşkanımız, terörist başının kendisi gibi cani olan kardeşinin hem Kırmızı bültenle arandığını bilmediğini söylüyor, hem de o caniye kapılarını açan TRT’yi masum göstermeye çalışıyor.
Osman Öcalan canisini TRT’ye çıkarma cesareti ve cüreti gösteren TRT yetkilileri de her kimse derhal görevden alınmalıdır, ya da derhal istifa etmelidirler.
Yeri geldiğinde açlığa, susuzluğa katlanırız da söz konusu vatan olunca tüm devrelerimiz yanar adeta çıldırırız.
Gözümüz hiçbir şeyi görmez.
Vallahi de öyle, billahi de öyle.
TARİHTEN DİPNOT:
20 Temmuz 1974 Kıbrıs Barış Harekatının olduğu gün ortaokul öğrencisiydim. O gün ilk dersimize aynı zamanda okul Müdürümüz olan Turgut Özbek girdi.(Kendisini buradan rahmet ve minnetle anıyorum). O gün derste yaptığı o konuşmayı hiç unutmuyorum;
“Bakın çocuklar bu gün Mehmetçiğimiz Kıbrıs’a çıkarma yaptı. Tüm Türkiye kenetlendik ve oradan gelecek zafer haberlerini bekliyoruz. Gözümüz kulağımız orada. Onların başarısı için dua ediyoruz. Bu gün itibarı ile ülkemizde sağ ve sol olayları tamamen bitti. Demek ki söz konusu vatanımız olunca anında kenetlenmesini ve tek yumruk olmasını biliyoruz. Türk Milletini diğer milletlerden ayıran en büyük özellik bu”
DEMEK Kİ; SÖZ KONUSU VATAN OLUNCA GERİSİ TEFERRUAT…
