MUSTAFA AYDOĞAN

AYAKTA ALKIŞLIYORUM

MUSTAFA AYDOĞAN

TBB Başkanı Metin Feyzioğlu bir zamanlar yaptığı açıklamalar nedeniyle siyasete atılacağı, hatta CHP’den Milletvekili adayı olacağı, partinin başına geçeceği bile ileri sürüldü.

Hatta, yaptığı konuşmasına o zaman Başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan büyük tepki gösterirken yanında bulunan Abdullah Gül sakinleştirmeye çalıştı. Sonra, sonrasında büyük değişim yaşandı. Önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yaptığı alkış televizyonlarda defalarca gösterildi.

Bu gün yine gündemde TBB Başkanı Feyzioğlu..

Anadolu Yayıncılar Derneğinin kahvaltılı basın toplantısında, gazetecilerin sorularına verdiği cevaplarla birçok kişiyi ters köşe etti. Hem de el alasından, ne kadar vatansever olduğunu üstüne bastıra, bastıra söyledi. Bu açıklamaları nedeniyle ben de Feyzioğlu’nu ayakta alkışlıyorum helal olsun.

Yaptığı açıklamalardan bölümleri alıp yorum yapmadan köşeme taşıyorum. Herkes yorumunu kendi yapsın, işte açıklamaları:

"Hayatımda hiçbir kavgadan kaçmadım. Benim istikametim doğru, davamız haklı. Neden vazgeçeyim ki? Yaptığımızın yanlışlığını koysunlar ortaya amenna. Ben ülkemin Cumhurbaşkanı ile vatandaşlarımızın, meslektaşlarımızın sorunlarını tek tek çözmeye başlamışken ve Uluslararası Barolar Birliğinin Türkiye'yi etnik temizlikle suçlaması karşısında adında 'Türkiye' ibaresini taşıyan bir kurumun başkanı olarak, 'Siz ne hakla bunu söylersiniz Türkiye'ye ve Türk ordusuna' dedim diye mi istifa edeceğim."

"İstikametim şu, bu ülke refah içinde yaşasın. Fikirler serbestçe tartışılsın ki Türkiye'nin sadece yüzde 10, 20 veya 50'sinin potansiyeli değil, yüzde 100 potansiyeli ortaya konabilsin."

"(Parlamenter, başkanlık ya da yarı başkanlık sistemi kuvvetler ayrılığı olduğu sürece milletin en serbest takdir etmesi gereken bir husustur) dedim. Hala o noktadayım. Bu milletin takdiridir."

"Yargının temizlendiğini düşünüyorsak, temizlenmediyse de bir an önce temizleyerek artık HSK'yi, Mecliste tam bir uzlaşmayla referanduma da taşımadan en demokratik ama en müdahale edilmez algıyı da 'HSK ve hakimlere kimse müdahale edemez' şekilde kuracak bir yeni düzenlemeye kavuşturalım."

"Hatay bizde olmasaydı Türkiye Doğu Akdeniz'de bugün yoktu. PKK 15 Temmuz öncesinde, istihbarat raporları yavaş yavaş açıklanıyor, Amanos Dağları'ndaki silahlı gücünü tam 10 katına çıkardı. Eğer Türkiye bir iç savaşa sürüklenseydi Maçka'dan İskenderun'a hattın doğusu uçuşa yasak bölge ilan edilecekti ve Türkiye'den Sevr Anlaşması'nın sözde büyük Ermenistan'ı, sözde büyük Kürdistan'ı koparılacaktı. Bunu dinlediklerinde gözü iktidar nefretiyle kararmış birileri yine inanmayacak. Ama çok inandıkları bir kaynak söyleyeceğim, iki hafta önceki İngilizlerin en prestijli dergisi Ekonomist'i açmalarını rica ediyorum, benim her söylediğime, 'Sen iktidarı destekliyorsun.' diyenler. Ben devleti destekliyorum."

"Milliyetçiliği reddeden hiçbir düşünceyle benim yan yana gelmem dün de söz konusu olamaz, bugün de olmaz, yarın da olmaz. Net söylüyorum, Türk'lüğü, Türk milletini, içinde 'Türk' geçen kavramları kim, hangi pozisyonda olursa olsun reddederse benim onunla işim olmaz, olmadı zaten gördünüz. Milletin adını telaffuz edemeyenle işim olmaz. Eğer benim siyasi geleneğimi soruyorsanız siyasi partiyle izah etmeyelim. Siyasi geleneğim Mustafa Kemal Atatürk'ün anladığı ve hayatında uyguladığı şekilde Atatürk ilkeleridir. Bunlar Türk devriminin ilkeleridir. Atatürk'ün tanımladığı şekilde bir Türk milliyetçisiyim hem de sapına, ölümüne kadar. 'Türk milliyetçisiyim' dediğim için topa tutulacaksam bunu da mutlulukla karşılarım."

"Devlet saldırıya uğrar, devletin arkasındayım. Siyasi parti ayrımı yapmıyorum. Siyasi particilik beni ilgilendirmiyor. Doğruya 'doğru', yanlışa 'yanlış' diyorum. Ama bana, 'üslup değiştirdin mi?' derseniz, evet üslup değiştirdim."

Yazarın Diğer Yazıları