MUSTAFA AYDOĞAN

AKINCI DEĞİL TAKINTI

MUSTAFA AYDOĞAN

Böyle birisi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı olmayı aslında hiç hak etmiyor. 26 Nisan 2020’de Kuzey Kıbrıs’ta Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılacak ve Mustafa Akıncı’nın yeniden seçilmesi için kaç kişi oy verecek şimdiden çok merak ediyorum.

2019 yılında 350 bin nüfusa sahip olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde kaç kişi Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı gibi düşünüyor ve Türkiye’ye aynı gözle bakıyor seçimler bunun bir göstergesi olacak.

Aslında Mustafa Akıncı’nın her şeyden önce gidip adını ve soyadını değiştirmesi lazım. Adam akıncı değil tamamen takıntı.

 Tek takıntısı da Anavatan olan Türkiye. Kıbrıs’taki soydaşlarımız “Yunan çizmesi altında ezilmesin, zulme uğramasın” diye kısıtlı imkanlara rağmen Kıbrıs Barış Harekatını gerçekleştirelim onca şehit verelim, takıntının birisi çıksın langur, lungur konuşsun.

Kıbrıs Barış Harekatı’ndan sonra Türkiye turizm hariç hiçbir geliri olmayan Kıbrıs’a maddi, manevi her türlü desteği sağladı ve sağlamaya da devam ediyor.

Mustafa Akıncı Kıbrıs’ın tarihinden bihaber…

Öyle olmasa durduk yerde haddini, hududunu aşacak açıklamalar yapmazdı.

Zaman, zaman yaptığı açıklamalarla tepkileri üzerine çeken Akıncı son olarak da “TÜRKİYE’YE BAĞLANMA İHTİMALİ KORKUNÇ” diyerek bardağı taşırdı. Her ne şekilde olursa olsun sen zaten Türkiye’ye bağlısın.

Anan, bacın, kardeşlerin ve Kıbrıslı soydaşlarımız evlerinde bu gün rahat, rahat oturabiliyorlar ise Türkiye sayesinde oturabiliyorlar.

1974 öncesinde Enosis hedefine ulaşabilmek için silahlanan Rumlar, Yunanistan ile birlikte Kıbrıs’ta Türklere saldırı, baskı ve zulmü artırdılar.

Yapılan mezalimlerin ardı arkası bir türlü kesilmedi. EOKA terör örgütü Türk köylerine saldırılar düzenleyerek kadın, çocuk demeden katliamlar gerçekleştirdi. Rauf Denktaş 1958 yılında Türk Mukavemet Teşkilatını kurarak Türk köylerine saldırıları protesto etti.

Bugün 73 yaşında olan Mustafa Akıncı’nın geçmişi bilmemesi mümkün değil anca, Mustafa Kemal Atatürk’ün gençliğe hitabesinde söylediği gibi; gaflet, delalet hatta hıyanet içinde olabilme ihtimalini düşünmek lazım.

Akıncı, İngiliz The Guardian'a verdiği mülakatta, yarım asırlık bölünmüşlükten sonra tek işler çözümün federal bir çatı altında yeniden birleşme olduğunu savunarak, “ Bu başarılamazsa, Kuzey Kıbrıs'ın daha fazla bağımlı hale geleceği 'Ankara tarafından yutulabileceğini' ve 'de facto Türkiye iline dönüşebileceğini' dile getiriyor.

İngiliz gazetesinin 'Kırım tarzı ilhak ihtimali' sorusunu 'korkunç' diye yanıtlayan ve 'Türkiye'nin kendi çıkarlarına aykırı' diye değerlendiren Akıncı, kendi vizyonunun tümüyle farklı olduğunu belirterek  TAYFUR SÖKMEN'İ hedef alıyor. SENİN VİZYONUNA TÜKÜRSÜNLER EMİ (!)

AB içinde birleşik Kıbrıs'tan söz eden Akıncı, içişlerinde bağımsız, dış ilişkilerde Suriye'deki Fransız mandasına bağlı Hatay Devleti'nin 1939'da referandumla Türkiye'ye bağlanmasını kabul eden Cumhurbaşkanı Tayfur Sökmen'i de hedef alarak "İkinci bir Tayfur Sökmen olmayacağım" diye konuşuyor.

Daha önce Barış Pınarı Harekatı’na da karşı çıkan bu kişi dost mu, düşman mı iyi irdelemek lazım. Çünkü giderek daha da sapıtıyor.

Türk Milleti olarak Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın gereğini yapması ve bu müsveddeye haddini bildirmesini bekliyoruz.

Yazarın Diğer Yazıları