Ahmet ZORLU

ZİHİN-FİKİR..

Ahmet ZORLU

Çok güzel bir sözdür.

Sürekli, ikili konuşmalarda aklımda tutar, ama yüksek sesle nadir seslendiririm;

“Zihin fukara olunca, fikir ukala olur” sözünü..

Sanırım rahat etmek için zihni fukaralaştırmak,  hiç bir konuda kaygılanmamak gerekir..

Mesela, memleket büyüklerimiz bir karar aldıklarında, o kararın amacına, hedefine bakmaksızın, “Vardır bir bildikleri” diyebilmek gibi.

Ya da Avro 8 lirayı aştığında, dolar 7 liraya demir attığında,  düğünlerde eskiden mahbubiyet duyarak taktığımız çeyrek altın 720 liraya dayandığında, bunu dış güçlere bağlayabilmek gibi.

Veya level atlayarak, “Daha ne istiyorsunuz, eskiden 100 avro bozduruyor 200 Tl alıyordunuz, şimdi 100 avronuz 800 lira oldu” demek, diyebilmek mesela.

Hadi biraz daha fukaralaştırarak zihni, her akaryakıt zammı sonrası, “Valla zamlar beni etkilemiyor, ben hep 50 liralık alıyorum” demek, diyebilmek gibi.

Biri çıkıp da, ‘asgari ücretliler, emekliler açlık sınırı altında ücrete mahkum edildi’ dediğinde onu tersleyip, “Baksana etrafına, en fakirinin cebinde 2 bin liralık telefon var. Açlık sınırı altında yaşayan insan öyle telefon mu kullanır” diyerek zeytinyağı gibi üste çıkmak gibi ya da..

Yani günümüz Türkiye’sinde insan sağlığı için, ‘Zihni fukaralık, fikri ukalalık’ olmazsa olmaz hale gelmiştir..

Ama durum o kadar rahat gözükmüyor efendiler.

Biliyor musunuz, o dolar denen nesne 1 kuruş arttığında, evet sadece 1 kuruş arttığında dış borcumuz 4,5 milyar lira artıyor.

O bir zamanlar beğenmediğimiz çeyrek altın var ya çeyrek altın, asgari ücret rakamını kestirdi gözüne ve asgari ücret kaçıyor, o kovalıyor.

Bakınız, 2003 yılında asgari ücret 318 lira idi.

Aynı dönemde 1 çeyrek altın ise 22 lira.

Yani kuyumcuya gittiğinizde, aldığınız asgari ücret ile tam 14.45 çeyrek altın alabiliyordunuz.

Bu gün itibarıyla çeyrek altın 722 lira.

Yani asgari ücretiniz tam 3.2 çeyrek altın ediyor.

Sistemli olarak fakirleştirildik.

Sistemli olarak ülkemiz bir ekonomik kıskacın kucağına atıldı, kucağına itildi.

Ama hala, Doların, Avronun artışının kendisini etkilemeyeceğini, etkilemediğini sanan zavallılar güruhu, ukalaca fikir üretmeye, ukalaca ahkam kesmeye devam ediyor.

Oysa dedim ya, dolardaki her 1 kuruşluk artış, yerli ve yabancıya, tefeciye 4,5 milyar lira daha fazla ödememizi zorunlu kılıyor.

4,5 milyar lira demek, bir şehir hastanesi demek, Yerköy-Kayseri hızlı tren hattının altyapısı demek, bir kaç kente birkaç tane fen lisesi yaptırabilmek demek.

4,5 milyon aileye biner lira sosyal destek demek.

Bak, gene zihin fukaralıktan kurtulmaya, fikir de ukalalaşmayı bir kenara bırakıp memleket meselelerine yoğunlaşmaya başladı.

En iyisi, ben zavallı güruhun 36 ay vadeli satın aldığı 3 bin liralık telefona odaklanayım.

Ya da, geçmediğim köprüler, kullanmadığım havaalanının, yatmadığım hastanenin parasının benim cebimden çıktığını bilerek ülkemin ve benim parasal gücü ile gurur duyayım, onur duyayım.

Bananecilik, bazen ruh sağlığı için önemlidir ne de olsa..

Yazarın Diğer Yazıları