Ahmet ZORLU

Z KUŞAĞI..

Ahmet ZORLU

Her biri, bir ateş topu..

Leb demeden leblebiyi anlıyorlar.

AKP’nin iktidara geldiği yıl doğdu büyük bölümü.

Ama 2023 seçimlerinde Türkiye için söz sahibi olacak ve ilk kez oy kullanacaklar.

Ortak özellikleri, daha lise sıralarına oturdukları günden itibaren sorgulamaya başlamaları, haksızlığı, hukuk  tanımaz uygulamaları, konuşanı, düşüneni susturma girişimlerini..

Büyük bölümü ülkeyi Avrupa ile kıyaslıyor ve neden geri kaldığımıza kafa yoruyor.

Neredeyse tamamı, ülkenin demokratik standartlarını sorguluyor ve geriye gidişin nedenleri üzerine kafa yoruyor.

Hepsinden önemlisi okuyorlar.

Sadece ders kitaplarını değil, günceli, gündemi yakından takip ediyorlar.

Zehir gibi çocuklar.

Kendilerine taktıkları ‘Z Kuşağı’ adı bile dahiyane bir isim.

Bu gün ve yarın onlar, apar topar Üniversite için sınav salonlarındalar.

Hemi de kendilerine 1 ay sonra sınava girecekleri bildirildiği halde, bir gecede alınan kararla 1 aylarını heba eden yönetim anlayışına kızgın şekilde giriyorlar sınava.

2018 seçimlerini hazırlayın.

İlk kez oy kullanan gençlerin neredeyse yüzde 75’i iktidar partisine oy vermedi.

Hatta okumuşların yüzde 85’i.

Ondan dememiş miydi, memleketimizin medar-ı iftiharı!, “Okumuş sayısı arttıkça AKP’nin oyları azalıyor” diye.

Ondan değil miydi, her bakanın  kafasına göre eğitim sistemimizle oynaması.

Ama okulda onlardan esirgenen kültürü onlar farklı şekilde elde etmeyi başardı.

Ve 2023 seçimlerinde oy kullanacak her 5 seçmenden bir tanesi, yükselen nesil Z Kuşağı Mensubu.

Tüm siyaset kurumları şimdiden onların üzerine odaklandı, onlara yönelik çalışmalar yapıyor.

Z Kuşağı deyip geçmeyin.

Bir gecede, sosyal medyada dünya rekoruna imza attılar.

Sayın Cumhurbaşkanı’nın sosyal medyada kendileri ile buluşmasında tepkilerini yüzüne yazmaktan çekinmediler. Program yorumlara kapatıldı.

Gezicinin anketine baktığınızda  bu gençliğin kimi namazında, niyazın, kimi deist olduğunu söylüyor.

Ama neredeyse namaz kılanı da, inançsız olanı da, her yurttaşın eşit ve benzer haklara sahip olması gerektiğine inanıyor.

Bu kuşaktakiler için ırk, din, dil, mezhep gibi unsurlar düşük ödeneme sahip.

Yüzde 80’den fazlası farklı bir din veya mezhebe mensup biriyle evlenebileceğini söylüyor mesela.

Neredeyse yüzde 80’i demokrasi, düşünce ve ifade özgürlüğü noktasında ödünsüz.

Liyakat esası, israfın önlenmesi ve kültür-sanat gibi kavramlar onlar için her şeyin üzerinde.

Z Kuşağı gençliğinin yüzde 78.6’sı AB’nin önemine inanıyor ve Türkiye’nin Demokratik değerlerini, ekonomik standartlarını bu düzeye çıkarması gerektiğini savunuyor.

Üzerinde mutabık oldukları ortak bir nokta daha var ki oda, ‘Gelecek kaygısı..’

Bu gün ve yarın girecekleri sınavlar sonucu okuyacakları Yüksek Öğretim Kurumlarından, Atanamayan öğretmen, İşsiz Mühendis, yok edilmek istenen Baro Mesubu olarak mezun olacaklarını biliyorlar.

Onlar, Ülkede liyakat esasının yok edildiğine inanıyorlar.

En iyi eğitimin bile Türkiye’de partiliden alınacak kartvizit kadar öneme sahip olmadığını kavradılar.

Soran sorgulayan bir gençlik onlar.

68 Kuşağının, 78 Kuşağının Reenkarnasyon geçirmiş, yeniden dünyaya gelmiş halini andırıyorlar.

Başta iktidar partisi olmak üzere, tüm siyaset kurumlarının önümüzdeki seçimlerde Z Kuşağı Gençliğine dikkate almalarını öneririm.

Ve bu gün ve yarın geleceklerine yön verecekleri önemli bir sınav maratonunda ter döken, geleceğimizin umudu bu gençlerin her birine ayrı ayrı başarı diliyorum.

 

 

 

Yazarın Diğer Yazıları