Ahmet ZORLU

YOK ARKADAŞ..

Ahmet ZORLU

Artık kaniyim.

Fetö yapılanması ile mücadele söylemi, oyalama politikasından ibaret.

Bülent Arınç’ı ‘Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyeliği’ne getireceksin.

Kirasını Fetönün bankasındaki ev sahibinin hesabına yatıran gariban memuru, gariban kamu işçisini işinden edeceksin.

Mehmet Dişli’nin kardeşi Şaban Efendiyi Lahey’e büyükelçi olarak göndereceksin, Darbenin iki numarası Mehmet Dişli’yi idamla yargılayacaksın.

Ekrem Pakdemir’linin oğlu eski Rektör’ü fetöden cezaevine koyacaksın, diğer oğlu Bekir Efendiyi Ülke Tarımının Cenaze Namazı için imam tayin edeceksin.

Fetö’nün Polis Teşkilatını ele geçirmesine yol açan, göz yuman İçişleri eski Bakanı Abdülkadir Aksu’yu Banka Yöneticisi yapacaksın.

Fetö’nün yanıbaşında elleri öne bağlı takkeli, cübbeli birini alıp, getirip Sanayi Bakanı yapacaksın.

Fetö kadar tehlikeli bir isim olan ve gözaltına alındığı gün ortadan kaybedilen Adil Öksüz’ün tez hocasını getirip Diyanet İşleri Başkanlığı koltuğuna oturtacak,  askeri personeli de, ‘Niye jetonlu telefondan arandın’ diye içeri sokacaksın.

Artık kaniyim.

Fetö içimizde.

Fetö hala devletin kritik noktalarında.

Fetö hala himaye görüyor.

Fetö hala destekleniyor.

Genele yönelik bir himayenin yanı sıra, yereldeki himayeciler de aktif olarak görevlerinin başında.

Geçmişte Kayseri’de de görev yapan, Mersin Vali Yardımcısı Mustafa Atsız her gün yazıp çiziyor.

Klasörler dolusu belge ve dosya gönderdiğini söylüyor, Sayın Cumhurbaşkanına.

3 Yıl, tam 3 yıldır Kayseri Şeker Soruşturmasının dosyası adliyeden adliyeye Turist Ömer gibi gitti, gitti geldi.

Sonunda Sayın Mahkeme kapağını açtı.

Bu gün görevden alınan ya da mahkemelerde hesap veren Fetöcü Hakim ve Savcıların yaktıkları canlar kavrulmaya devam ediyor.

Fetö’nün gönüllü kuluçka makinaları hala aramızda, anlı şanlı isimler olarak dolaşmayı sürdürüyor.

Defalarca yazdım, yazmaya da devam edeceğim.

Fetö’nün yanında boncuk gibi dizilen milletvekilleri vardı hani.

İkisi de Kayseri Milletvekiliydi.

Biri terk etti ülkeyi tamam da, diğeri.

Metin Külünk bile isyan edip,  ‘Nedamet getir bre gafil” diye yazdı bu sayın vekil için.

Ama tık yok.

Defalarca yazdım, yine yazmayı sürdüreceğim.

Biat ettikleri Fetullah Gülen’in simgesi “Gülen Yüzler” adı altında proje başlatıp yüzlerce fakir çocuğu Fetö’nün ağına teslim eden dönemin Büyükşehir Belediyemizin anlı şanlı isimlerinden hangisi hesap verdi?

Defalarca yazdım, yine yazmaya devam edeceğim.

Fetö’nün AVM Ayağı için sürdürülen soruşturma ne oldu?

Defalarca yazdım, yazmayı sürdüreceğim.

Bu ihanet şebekesinin mensuplarına önceden soruları servis ederek, en iyi üniversitelere, kamu görevlerine yerleştirilmelerini sağlayan dönemin ÖSYM Başkanı Ali Demir’i kim himaye ediyor, neden tepe yönetimi içinde, yargı huzuruna çıkması gereken bu zat elini kolunu sallayıp aramızda dolaşıyor?

Defalarca yazdım, yazmaya devam edeceğim.

Fetö’nün Türkiye’deki karar vericisi Hüseyin Gülerce’yi hangi eller himaye ediyor?

Sen köy ilkokulundaki öğretmeni Fetö ile ilişkili olduğu gerekçesiyle görevinden atacak, yargılayacaksın.

Yetmedi, özel sektörde çalışan eşinin çalıştığı yere de yazı yazıp eşini de işinden edeceksin.

Ama Fetö’nün taşeronluğunu yapmış, Türk Silahlı Kuvvetleri bitirilirken sırıta sırıta “Devlet bağırsaklarını temizliyor” diyebilen,  Kozmik Oda skandalında başrol oyuncusu olan birini alıp getirip en tepe noktada ‘Yüksek İstişare Kurulu Üyesi’ yapacaksın.

Sonra da çıkıp ‘Fetö İhanet Şebekesi’ diyeceksin.

Dedim ya artık kaniyim.

Açılım dediğinizde nasıl samimi değil idiyseniz, Ekonomik söylemlerinizde nasıl samimi değilseniz,  Gezi sırasında nasıl olmayanları olmuş gibi gösterdiyseniz, sıkıştığınızda nasıl Anıtkabir’e koşuyor, Samsun’da Atatürk’e özeniyorsanız, Fetö Mücadelesinde de o kadar samimiyetsizsiniz.

Yani bu millet nezdinde inandırıcılığınızı yitirmeye başladınız, tutarsız uygulamalarınızla kendi kendinizi yok ediyorsunuz.

Yazarın Diğer Yazıları