Ahmet ZORLU

18 YIL.

Ahmet ZORLU

Adalet ve Kalkınma Partisi 18 yılı geride bıraktı.

Yıldönümü bayrama denk geldiği için, kutlamalar  ve etkinlikler bayram sonrasına bırakılmış.

Bakalım yıldönümünde 18 yılda Türkiye’yi getiriverdikleri noktaların, bizim görmediklerimizi nasıl anlatacak, bize nasıl sunacaklar.

Ama 18 yıllık süreçte benim gördüklerim var ki, dinbazlar serpilip büyüdü, din ve ahlak birbirinden ayrıldı.

Sahte şeyhler, çakma dervişler, dinbazlar Cumhuriyetle hesaplaşma adına devlet kurumlarını ele geçiriyor.

18 yılda bakın neler oldu?

18 yılda eğitim kalitesinin en dibini buldurdular. Okullarımız diplomalı cahiller yetiştirmeye başladı.
18 yılda ahlak seviyemizin en dibini buldurdular. Ahlakı her alanda hayatımızdan sildiler.

18 yılda hapishaneleri defalarca doldurup, boşalttılar. Yeni hapishaneler yaptılar, ama hala hapishanelerde mahkumlar vardiya sistemi ile ranzalarda uyumak için yer bulabiliyor. Çok sayıda kütüphane kapattılar, iki katı hapishane açtılar.
18 yılda teröristleri devlet kurma aşamasına getirildiler. Çizilen zikzaklı politikalar sayesinde PKK’nın hamisi artık ABD ve Rusya oldu.
18 yılda toplam borcumuza takla üstüne takla attırdılar. Kredi kuruluşları iktidara borç vermediği için artık çok uluslu tefeciler ve Katar Şeyhlerinden borç bulabiliyoruz.
18 yılda bütçe açığımızı tavana fırlattılar.  Halkı Türk Lirasından soğutup doların esiri yaptılar. Faiz ve enflasyon oranları onlar konuştukça yükseldi, halk ‘Nolur susun artık” diye yalvarmaya başladı.
18 yılda bayındırlıkta zirvedeyiz, ama bedelini torunlar ödeyecek. Köprüden geçen de geçmeyen de, hastanede yatan da yatmayan da, Havaalanını kullanan da kullanmayan da, 5’li çeteye onyıllar boyu bedel ödeyecek.
18 yılda tarımımızın ipini gavura verdiler. İsrail Menşeili tohum ekmeyene ceza yazmaya başladılar.
18 yılda gavurdan buğday alır duruma getirdiler. Bulgardan saman, Kanadadan Mercimek-Nohut alır hale geldi güzel ülkem.
18 yılda işsizlikliği zirveye çıkardılar. İşçi Konfederasyonu başkanının, üyelerini nasıl sattığını açık unutulan mikrofondan duyduk. Ama adam bırakın istifa etmeyi, yüzü dahi kızarmadı.
18 yılda çalışma hayatı alt üst edildi. Öğretmen atanamadığı için, genç iş bulamadığı için, emekli geçinemediği için intihar seçeneğini kullanmaya başladı.
18 yılda sarı bitti, kara sendikacılığa getirildik. İktidar yalakası sendikalara üye olmayanlara, ahiret azabı bu dünyada yaşatıldı.
18 yılda faize tavan yaptırıldı.
18 yılda enflasyon uçuruldu.
18 yılda sanayi güdükleştirildi. İşletmeler Konkordato sırasına girdi. İflas haberleri ardı ardına geliyor.
18 yılda ılımlı İslam görünümlü Deizm halkımızı esir aldı. İmam-Hatip liseleri Deist yetiştirmekte ilk sıraya yerleşti.
18 yılda Uçağımız göklerde dediler balon çıktı, yerli otomobil dediler fasa fiso olduğunu gördük, Savunma Sanayiimizin gururu Tank Palette bile Katarlı entarililer dolaşıyor artık.
18 yılda savunma sanayinde dışa bağımlılık katlandı. F35 Projesinin ortağıydık, ama bize bu uçakları bile satmama kararı aldı ABD.
18 yılda adaleti partinin yan kurumu haline getirdiler. İşsiz AKP’li avukatları yıldırım hızıyla hakim-savcı yaptılar.
18 yılda yarım yamalak işleyen demokrasi tek kişinin eline geçti. Artık tek adam ne derse o oluyor güzel ülkemde.
18 yılda Anadolu boşaldı, büyük şehirler şişirildi. Kentlerin varoşlarında uyuşturucu, fuhuş, kadına şiddet, taciz ve tecavüz rekorları kırılıyor.
18 yılda dışişleri çıkmaza sokuldu.

18 yıldır BOP’a hizmet ettiriliyoruz.

 18 yılda 10 İslam ülkesi çökertilerek ABD Emperyalizmine yem edildi.
18 yılda çepeçevre kuşatıldık.

18 yılda devletimizin beka sorunu en öne geçirildi. Ama kimse ‘Kim ülkeyi Beka sorunu olan noktaya getirdi?” diye sormadı, soramadı.

18 Yılda düşüneni hain ilan ettiler, etmekle kalmayıp düşünen beyinleri hapishanelerde çürümeye terk ettiler. Ama diyeni, Fakat diyeni hainlikle yaftaladılar. Cehaleti taltif edip ödüllendirdiler.

18 yılda Demokrasilerde Yasama, yürütme ve yargıdan sonra 4. Kuvvet olan basını kapıkulu paçavralarına dönüştürdüler. Gazetelerin  köşelerine taklacılar yerleştirip, gazeteciliğin evrensel ilkelerinden ödün vermeyenleri işsizliğe, açlığa mahkum ettiler. (Mehmet Tuna kardeşimin intiharı medyadaki çürümüşlüğe en çarpıcı örneği oluşturuyor.)

Ama;
18 yıl oldu hala başarıdan söz edebiliyorlarsa ve bir başarı hikayesi yazabiliyorlarsa gerçekten başarılılar!

Yazarın Diğer Yazıları