Ahmet ZORLU

YENİDEN Mİ?

Ahmet ZORLU

Fetö Yapılanmasına ilişkin enteresan bilgiler ve haberler almaya başladık bu günlerde.

Fetö Borsası’nda hisse fiyatlarını iyi takip eden bir çok kripto, adı bile gündeme gelmeden nasıl yırttı ise, işinden, görevinden, parasından, ticaretinden olanların da yeniden örgütlenmek için çeşitli yollara başvurmaya başladıklarına dair bilgiler geliyor.

Son örneğini geride bıraktığımız hafta içinde yaşadık.

Darbeye iştirakten Ağırlaştırılmış Müebbet alan bir general İstinaf  tarafından beraat ettirildi ve aynı gün serbest bırakılması sağlandı.

Sanki nabız ölçme girişimi gibi bir mahkeme kararı idi.

Gelen tepkilerin yoğunluğu üzerine aynı isim yeniden yakalanıp tutuklandı.

Onu beraat ettiren Mahkeme Heyeti de başka yerlere atandı.

Bu olay insanın aklına iki ihtimal getiriyor.

Ya, Kripto ilişkiler devam ediyor.

Ya da, bu adam iftira kurbanı.

Bir başka ihtimal ise, Fetö yapılanması ile iktidar edenlerin ‘oy aşkına’ yeniden irtibata geçmeleri.

Üçüncü ihtimal ülkeyi çok tehlikeli noktalara götürebilir.

Zira, Türkiye’de etkisiz hale getirilen bu yapı dünyanın bir çok ülkesinde  ayakta ve çalışmalarını aynı hızla sürdürüyor.

Kayseri’yi ele alalım.

Birkaç kamu görevlisi, polis, bir-iki işadamı, maliye memuru gibi insanlar görevlerinden uzaklaştırıldı. Bir iki tutuklama ile mesele halledildi.

Oysa, bu kent çalıntı sorularla Türkiye Birincileri çıkardı Fetö döneminde.

Ben hala hatırlıyorum, iptal edilen bir KPSS vardı, Kayseri’den karı-koca Türkiye birincisi olmuşlardı.

Ama ne hikmetse sınav iptal edilince ikincisine girmediler.

Hatırlayın bu kentte düzenlenen Türkçe Olimpiyatlarına sağlanan katılımı, huşu içinde Hocaefendi söylemlerini.

Hatırlayın ‘Gülen Yüzler’ Projesi ile bu ihanet yapılanmasının pençesine emanet edilen genç dimağları.

Hatırlayın, 2016 yılında bile ‘Feto fabrika ayarlarına dönsün, mücadele biter’ söylemlerini.

Hatırlayın ‘Hocaefendi’ demeyenlere çekilen operasyonları.

O nedenle, madem konu yeniden ısıtıldı ve sofraya sürüldü, kapsamlı bir temizlik, kapsamlı, dürüst ve adil bir soruşturma süreci Kayseri’de de yeniden başlatılmalıdır.

15 Temmuz’dan bu yana yazdığım köşe yazılarında ve bu konudaki kitabımda, soruşturma makamlarında olanlara hep şunu tavsiye etmişimdir;

“Sonuca gitmek istiyorsanız, parayı takip edin..”

Bu gün geldiğimiz noktada, bu yapının para ve siyaset ayağı sırıtmaya devam ediyor.

Fetö’nün yanıbaşında objektiflere poz veren adam son seçimlerde yeniden milletvekili adayı gösterilmedi mi iktidar partisinden,

Kayseri’de siyasi ayak ortada kokmaya devam ediyor ama kimse yan dönüp bakamıyor.

Bu kent’te, bu ihanet örgütünün liderini ziyaret edenler tek tek ortaya çıkarılmadıkça, gözaltına alınanların ifadelerinde belirttikleri bazı isimler ifade tutanaklarına tam ve olduğu gibi yansıtılmadıkça, bu pislik temizlenemez.

Fetö sayesinde semirenler tek tek hesap vermedikçe kripto ilişkiler devam eder, “Anlatırım ha” tehditleri ile birileri köşe dönmeyi sürdürür.

2014 yılı Fetö ve iktidarın ilişkilerinin bozulduğu, ‘İnlerine gireceğiz’ söylemlerinin televizyon kanallarında haykırılmaya başlandığı dönemdi.

17 Ocak 2014’te şu fıkrayı paylaşmıştım;

Karadenizli bir çift Hac’ca gidiyor.
Sıra şeytan taşlamaya geldiğinde kadın cuşuhuruşa kapılarak avuç avuç taş atıp ödeşemeyince ayakkabısının tekini çıkarttığı gibi fırlatıyor şeytana.

Kocası hafif ürkerek soruyor, ‘Ne oluyor, neyin var?’
Kadın derin bir nefes çekip, ‘Şeytan bu. Hıncımı alamıyorum’ diye cevaplıyor.
Adam kaygılı, ‘Bana bak’ diyor, bu Şeytan bir zamanlar Allah’ın en sevdiği melekti. Sonradan gözden düştü.
Yarın bir gün barışırlarsa, birlikte canına okurlar valla.’

Yaşananlara bakıldığı zaman,  Şeytan ile onu besleyip büyütenler sanki yeniden el ele verip ‘Oy aşkına’ ittifak görüşmelerine başlamışlar gibi bir his ver içimde.

Siz ne dersiniz?

Yazarın Diğer Yazıları