Ahmet ZORLU

YAPMAYIN EFENDİLER..

Ahmet ZORLU

Öğrenci yok  diye köy okullarının kapısına kilit vuran Milli Eğitim Bakanlığı, aldığı yeni bir karar ile, ilçe merkezlerine belli mesafedeki köylerde oturan ortaöğretim öğrencilerine, “Ya bizim gösterdiğimiz yurtlarda kalacaksınız, ya da servis hizmetinin bedelini kendiniz ödeyeceksiniz” dedi.

Bu karar, köylerde yaşayan ortaöğretim çağındaki çocuklara eğitim imkanını ortadan kaldırmak ya da Tarikat ve Cemaatlerin kucağına atmakla eş anlamlıdır.

İlçemden iki örnek vereceğim.

İki tane öğrenci yurdu var.

Bunlardan birisinin işletmesini, ilçede İl genel Meclisi Üyesi de olan, geçen hafta yazıma konu ettiğim, şaibeli koyun etlerinin sahibi, aynı zamanda İmam Hatip Mezunları ve Mensupları Derneği’nin başkanı olan kişi üstlenmiş.

Diğer yurt ise ‘Süleymancılar’ olarak bilinen bir tarikata ait.

Şimdi fakir köy çocukları ‘Kırt katır mı-Kırk satır mı’ tercihi ile karşı karşıya.

Yani bu yurtlardan birine yerleşmeyi kabul edecek, eğitimini sürdürecek, ya da eğitim hayatına nokta koyacak.

Yani Devlet denilen kurumsal yapı ile Tarikatı bir araya getirmek için özel çaba harcanıyor.
Yapmayın beyler..
Yüce dinimizde yoktur böyle şeyler..
Allaha ulaşmak için aracı kullanmak şirktir.
Ali Kalkancı denen sapık, Müslüm Gündüz denen soytarı, Fetullah Gülen denen hain, Enver Ören denen dolandırıcının yaptıkları da mı aklınızı başınıza getirmedi de, şimdi başka din tüccarlarından medet umuyorsunuz.
Sağlık Bakanlığı, Adıyaman Menzil Şeyhi denen zatın kullandığı ve Gavs olduğu iddiasıyla kendisine özel olarak tahsis ettirdiği ‘GVS’ plakasını Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı’nın ambulans uçaklarında kullanmaya başlamış.
Bu devlet hiçbir dönemde böylesine birilerinin çiftliği haline getirilmemişti.
Yazık ediyorsunuz.
Dün Fetullah Gülen’i tabulaştırıp sizin dini duygularınızla birlikte paralarınızı hortumlayanlar bu gün yeni simge olarak kendilerine Süleymancı, kendilerine Menzilci, kendilerine Cübbeli’nin tarikatı diyen yeni sapkın ve sözde dini yapılanmaları servis ederek inancınızla birlikte paranızı da sömürüyorlar.
Buraya kadarı bizi ilgilendirmez diyeceğim ama, bu cennet vatanı zindanlaştırmak amaçlı bu tehlikeli yapılar devleti de ele geçirmeye başladı.
Nasıl ki, dün Fetullah Gülen denen ihanet çetesinin başı ülkeyi ele geçirmeye çalıştı ise, şimdi yeni yapılanmalar, yeni söylemlerle piyasada.
Daha birkaç gün önce izlediniz televizyonlarda Menzil Merkezli sergilenen rezalet görüntülerini.
Bunlar ‘Peygamber Efendimiz günde bir hurma yiyerek mütevazi bir hayat yaşardı’ derken kral koltuklarında, şaşalı gösterilerle devlete gözdağı veriyor.
Dün kamu araçlarında ‘F’ plaka kullanmak için birbirini ezen, ‘FG’ plakaya milyonlar döken yapı şimdi ‘GVS’ maskesi taktı.

Bazıları da sessiz sedasız, yurdu ele geçirmek için eğitime sızdı, sızmaya devam ediyor.
Yani bukalemun kılıklılar maske değiştirdi.
Bunların ortak amacı demokrasiyi yok etmek, Şerefli Türk Ordusunu itibarsızlaştırarak, Öso gibi, Işid gibi militarist bir güç oluşturmak, kamu kuruluşlarını ele geçirerek devletin imkanlarını kullanma noktasında söz sahibi olmaktır.
Siyaset denen kurumun yakasını ellerinde tutuyorlar çünkü.
Fetö’nün elinde bulunan ve el konulan eğitim kurumlarını yurtları şimdiden ele geçirdiler.
Kayseri’den bir örnek vereyim.
Fetö’den el konulan 5 öğrenci yurdu neden Kredi ve Yurtlar Kurumu’na devredilmek yerine Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne verildi?

Vakıflar Bölge Müdürlüğü bu binaları hangi din maskeli siyasal oluşumlara peşkeş çekmek zorunda bırakıldı?
Hem de Kredi ve Yurtlar Kurumu’nun bulduğu boş binaları kiralayarak yurt yapmaya çalıştığı, üniversite öğrencilerinin barınma sorunlarının zirvede olduğu bir dönemde.
Bu 5 öğrenci yurdu kimlere kiraya verildi.
Bu oluşumlar Milli Eğitim Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı gibi kurumlarla ne gibi işbirliği protokolleri imzaladı ve bu bakanlıklarda fink atıyorlar.
Eğer bu gidişe dur denilmezse, yarın devleti bu oluşumlara peşkeş çekenler bunun bedelini kanun önünde, hukuk önünde, yasa önünde çok ağır bir şekilde ödemek zorunda kalırlar.
Zira, hedef Laikliktir.
Zira, hedef Demokrasidir.
Zira, hedef Atatürk İlke ve devrimleridir.
Zira, hedef Çağdaşlığı ortadan kaldırmaktır.
Zira, hedef ülkeyi kabile devletlerine benzeterek, din bezirganlarının insafına, izanına terk etme çabasıdır.
O nedenle bir kez daha uyarıyorum.
Yapmayın, yazık edersiniz.
Bu millet esarete gelemez.
Esaret illa ki bir ülkenin ülkemizi işgali ile olmaz.
Bazen içinizde yetişen hainler de sizi esir almak isteyebilir.
15 Temmuz 2016’da bunu denediler.
Bananecilik oynamaya devam edersek, 15 Temmuz 2016’da yapamadıklarını, 15 Temmuz 2020’de yapmayacaklarının güvencesi yoktur.

Milli Eğitim Bakanlığını, dar gelirli köy çocuklarını tarikatların, cemaatlerin  kucağına oturtan servis genelgesini yeniden gözden geçirmeye, ilçe kaymakamlıklarını, bu çocukların yerleştirilmek zorunda bırakılan yurtları, tarikat ve cemaatlerden arındırmaları konusunda uyarıyorum.

Ve Sayın Boğazlıyan Kaymakamlığından, geçen hafta kaleme aldığım, 113 koyunun nasıl belediye mezbahasına getirilerek mühürlenip satıldığı, bunu yapan kişinin gerçekten öğrenci yurdu işletmeciliği ehliyetine sahip olup olmadığı  konusunda açıklama bekliyorum.

Yazarın Diğer Yazıları