Ahmet ZORLU

YAPAMIYORSUNUZ..

Ahmet ZORLU

İtiraf edin artık..

Olmuyor, her konuda tek adamın vereceği kararları beklemek, kriz zamanlarında krizi daha de derinleştiriyor.

Mart Ayı’nda ilk  ölümün görülmesi ile birlikte başladı, hatalı kararlar, gecikilmiş kararlar silsilesi..

Bir çok ülke sınırlarını kapatırken siz 21 bin kişinin Suudi Arabistan’a gitmesine izin verdiniz.

Bunların geri dönüşlerinde yarısından fazlasının evine, köyüne, kentine gitmesine izin verdiniz, onlarda gittikleri beldelere virüsün yayılmasına  neden oldular.

Yurtdışından havayolu ile gelenleri kontrole tabi tuttunuz, uzun süre karayoluyla gelenlere ses etmediniz, kuru bir uyarı ile geçiştirdiniz.

Onlarda gittikleri yere götürdüler bu çağır vebasını.

Ardından okulları, üniversiteleri tatil ettiniz, ülke içinde bir göç dalgasının daha yaşanmasına daha yol açtınız.

Alınması gereken sokağa çıkma yasağı katrarını almayarak insanların birbiri ile temas etmesini seyrettiniz.

2 milyon insanın 1 Nisan Sabahı PTT önlerinde kuyruğa girdiğini görene kadar dağıtacağınız sosyal yardımın bile virüsü nasıl yayacağını hesaplamadınız.

Ardından PTT Şubelerini kapatıp, insanların parasını evlerine gönderdiniz.

Peki ya ilk günkü izdiham.

Bilim Kurulu tavsiyesi doğrultusunda, Pazar yerlerine ve toplu taşım araçlarına maskesiz binilmeyecek kararınız üzerine CHP’li Belediyeler hemen ücretsiz maske dağıtımı için hazırlıklara başlamışken, Hükümetin Ticaret Bakanı “Maske Tanzim Satış Merkezleri kuracağız” açıklaması yaptı.

Baktılar, maske konusunda da, CHP’li belediyeler sizden 3 adım önde.

PTT AVM’ye kayıt yaptıranlara haftada 5 maske ücretsiz gönderileceğini ilan ettiniz ve aynı anda PTT’nin bilgisayar sisteminin çökmesine vesile oldunuz.

Daha da önemlisi, kent varoşlarında yaşayan ve her gün ekmek parası için sokağa çıkması gerekenlerin kahır ekseriyetinin daha bilgisayar kullanacak ekonomik güce erişmediğini hesaplamadınız.

Oysa mesele gayet basitti.

Bir hükümet genelgesi ile belediyelere bu görev verilebilirdi mesela.

Böylece her toplu taşım durağında, her Pazar yeri girişinde yerel yönetimler maske dağıtarak sorunun çözümü sağlanabilirdi.

Neden PTT AVM?

Sevgili ülke yöneticileri.

Sayın Cumhurbaşkanım.

Kriz yönetimi öngörü ister.

Bu gün ülkenin 81 vilayetinde Covit19  Vakası görüldü ise, bu alınmayan veya zamanında hayata geçirilmeyen kararlar yüzünden olmuştur.

Sokağa çıkma yasağı konusunda ayak sürtmenizi de anlıyorum.

Meseleye ekonomi penceresinden bakıyorsunuz.

Ama biz ülkede yayılım hızını kontrol altına alamaz, geçici bir süre insan hareketlerini önleyemez isek bu salgının ekonomik faturası daha ağır olacak.

Bir de meselenin Tarımsal Üretim boyutu var.

Bu satırların yazıldığı topraklarda kentte oturan ve yazın köyündeki toprağını işleyerek tarımsal üretime katkı veren büyük bir kitle var.

Bunların buğday ekili alanlarda Bahar Gübresi atma ve Tarımsal İlaçlama yapma dönemidir.

Ama Büyükşehirlere giriş-çıkışlar durdurulduğu için onlar evlerinden çıkıp köylerine gidemiyor.

Ayrıca köyünde iki karış bahçesi olan büyük bölümü emekli insanların da gidip o iki karış yere soğan, patates, domates, salatalık ekmesi gerekiyor.

Zira o insanlar, o iki karış toprak parçasından el ettikleri soğanı, patatesi Kışlık erzak yapıyor.

Domatesi ile salçasını hazırlıyor.

Meyve ağaçlarından elde ettiği mahsulü kurutup kışlıklarını hazırlıyor, reçelini, marmelatını yapıyor.

Bilim Kurulu olayın sağlık bölümü ile ilgileniyor, başarılı adımlar attığını da görüyoruz.

Ama bu büyük felaketin ekonomik boyutlarını da ele almak ve düzenlemeler yapmak zorundasınız.

O nedenle, daha ilk günden söyledik, söylemeye devam ediyoruz.

Anayasaya göre kurulmuş, Ekonomik ve Sosyal Konsey Derhal toplantıya çağrılmalı.

Konseyde alınacak kararlar, dakika geçirilmeden hayata geçirilmeli.

“Bizimkiler ne der?” ikilemi ile geciktirilen her uygulama bu ülkeye, bu millete ağır bir fatura haline geliyor.

Ve lütfen artık anlayın, bu iş siyaset meselesinin ötesine geçmiştir.

Bu milletin devlete açılan ilk kapısı Muhtarlıklardır. İkinci kapısı belediyelerdir.

Her sıkıntı, her sorunun makama ulaşmadığı gün gibi ortada.

Yerinde ve zamanında alınacak kararlarla bu işin üstesinden  ancak gelebiliriz.

Ve lütfen ve artık her uyarıyı, her ikazı, her eleştiriyi yapanı ‘Hain’ gibi görmekten vazgeçin, bir de onların dediklerine kulak kabartın.

Demiyor musunuz, ‘Sorun küresel, mücadele Ulusal’ diye.

Ulus, Cumhuriyet Tarihi boyunca kendini en yalnız hissettiği günlerden geçiyor, görmüyor musunuz?

Lütfen Ulus’un tamamının sesine kulak verin..

 

 

 

 

Yazarın Diğer Yazıları