Ahmet ZORLU

YA TÜRKİYE..

Ahmet ZORLU

Sayın Cumhurbaşkanı BM Toplantısında kükrüyor adeta;

“Dünya 5’ten büyüktür..”

Sözleri, 16 yaşındaki bir iklim aktivistinin yarattığı yankının onbinde biri kadar ses getirmiyor.

Zira Dünyaya kafa tutan Sayın Cumhurbaşkanı’nın yönettiği ülkede işler yolunda gitmiyor ve açıkça seslendirilmezse bile salondakiler içlerinden “Sen önce yönettiğin ülkenin harap ve bitap haline bak” diye geçiriyorlar.

Neden mi?

Sayın Cumhurbaşkanının ABD’ye giderken geride bıraktığı ülkeden birkaç ayrıntı vereyim, takdir sizin.

Dünya Ekonomik Forumu 2018 Yargı Bağımsızlığı Raporu:

140 ülke içinde; Finlandiya 1'inci, Japonya 10'uncu, İngiltere 13'üncü, ABD 15'inci, Almanya 25'inci, Gana 44'üncü, Çin 45'inci, Tanzanya 74'üncü, Burkina Faso 81'inci, Uganda 91'inci, Türkiye 111'inci sırada.

Milli Eğitim Bakanlığı 4. sınıf öğrencileri üzerinde bir araştırma yaptı. Araştırmaya göre öğrencilerin Yüzde 40'ı okuduğunu anlayamıyor. Çocukların yarıdan fazlası da matematik ve fen bilimlerinde akıl yürütmekte zorlanıyor. Yani, Türkiye'nin geleceği olarak görmemiz gereken çocukların geleceği karanlık.

Alkol zammı sonrası artık akşamcılar kendi rakılarını kendileri üretmeye başladı. Bu kadar kimyageri, her vilayete 3 üniversite açsanız bile yetiştiremezsiniz.  Sigara zammı ile yeni ziraat mühendisleri tütün ekimine başladı. Elektrik zammı ile her evde rüzgar gülü ve makine mühendisi yetişiyor sayenizde.

Yani Yargısı iflas etmiş, eğitimi havlu atmış, ekonomik yönden çökmüş  bir Türkiye fotoğrafı.

Sadece bu  kadar mı?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, hükümete orduyu günlük siyasetin dışında bırakma çağrısı yaparken, “Ordunun durumuna ilişkin rahatsız edici duyumlar var. Hükümetin parti devleti kurma gayretinde sıranın ordunun partileştirilmesine mi geldiği endişesi var” dedi.

Ağustos Şurasındaki terfi ve atamalar, 3 generalin istifa söylentileri, bu rahatsızlığı ortaya koyuyor.

Diyanet İşleri Başkanlığı artık partinin bir teşkilatı haline geldi.  Her vilayette bir il başkanı var ama, her camide, dikte ettirilen ikidar yanlısı söylemleri cemaate dayatan birer temsilci var. İmamlar rahat çalışsın diye, Anadolu Kırsalındaki yerleşim yerlerinde öğretmenin aydınlığı, okullar kapatılarak söndürüldü.

Ekonomi için söyleyecek söze bile gerek yok.

Açlığın pençesine teslim edilmiş halk yığınları, kapanmış fabrikalar, İŞKUR Kapısında nöbet bekleyen milyonlar. Buna karşılık partili kartı ile hakim olmuş, müdür olmuş,  köşe başlarını tutmuş bir güruh.

Eğer bir ülkede, Camiye, Okula ve Kışlaya siyaset girerse, o ülkenin geleceği karanlıktır.

Bizde Cami meselesi halledildi;

“Minareler süngü, kubbeler miğfer,

Camiler Kışlamız,  Müminler asker” dediler ve oldu.

Eğitim işi de tamam.

Baksanıza, okul değil Cehalet Üretim Merkezi yapıldı tüm okullar.

Ülkenin Milli Eğitim Bakanı bile kabul ediyor, 4. Sınıfa gelmiş bir çocuğun okuduğunu anlamamasından acı bir durum olabilir mi?

Yargının en tepe kurumları, yargıya güvenin yerlerde süründüğünü itiraf eden açıklamalar yayınlıyor, Adalet Bakanlığı, yitirilen adaletin yeniden inşası için Reform Paketi hazırlıyor ki, ben her Reform Paketinden sonra, Reform yapılan konuda ne kadar gerilere gittiğimizi son yıllarda yaşayarak izleyen biri olarak bu konuda da endişeliyim.

Ve Şanlı Türk Silahlı Kuvvetleri.

Bu iş şakaya gelmez.

Eğer, CHP Liderinin iddiaları doğru ise, Tarih işte bunu affetmez, etmeyecektir.

Daha dün, yollarını açtığınız hızla terfilerini sağladığınız asker üniformalı Fetöcülerin akıttığı kanlar yerde duruyor ve kurumadı.

Eğer bir takım siyasal yakınlıklar kullanılarak terfi ve atamalar yapıldı, yapılıyorsa yazık edersiniz bu güzel ülkeye.

O nedenle;

Türk Silahlı Kuvvetlerine asker yetiştiren Liselerden başlamak üzere, Harp Okulları eski yapısına yeniden kavuşturulmalı, Orduya ait sağlık kurumları ve sosyal tesisler yeniden eski hüviyetine kavuşturulmalıdır.

Sonra eğitim sistemi sıfırdan ve yeniden yapılandırılmalı, okuldan siyasetin eli çekilmeli, partili sendikanın üyesi yönetici ve öğretmenlerin oluşturduğu tekelden okullar kurtarılmalıdır.

Türkiye Büyük Millet Meclisi eski gücüne kavuşturularak, güçlü parlamenter demokratik yapı yeniden oluşturulmalı, güçler ayrılığı ilkesi Demokratik Sisteme yeniden kazandırılmalıdır.

Bakın o zaman Sayın Cumhurbaşkanı BM Kürsüsünden “Dünya 5’ten büyüktür”diye efelendiğinde sözlerinin yaratacağı etkiye..

Yazarın Diğer Yazıları