Ahmet ZORLU

VEBAL..

Ahmet ZORLU

Her alanda ağır bir vebal altındasınız..

Türk Milletinin Gözbebeği, Nato’nun ikinci büyük Silahlı Gücü, Şanlı Türk Ordusu’nu bitirdiniz.

Daha doğrusu Fetö’ye teslim ettiniz, böldünüz, parçaladınız, hala temizleyemediniz Fetöcü yapıyı.

Onurlu Türk Subaylarını, ihanet örgütüne yem ettiniz.

Yeniden yapılanma adıyla şimdi, er olarak askere gidenin general olabileceği ucube bir sistem getirdiniz.

Dahası, ‘Parası olan var, olmayan var’ dedikten sonra tosuncuklarınızı askeri elbise giymeden terhis ettirdiğinizi de unutmadık.

Türk Emniyet Teşkilatı’nın anahtarını ellerinizle Fetö’ye teslim ettiniz.

Himmet vermeyen polisi, polis müdürünü, komiseri türlü iddialarla attılar polis teşkilatından.

Siz ise seyrettiniz.

Aklınız başınıza geldiğinde çok geçti, yıllar sonra bile hala polis, yaralarını sarmakla meşgul.

ÖSYM’yi bitirdiniz.

Cemaat Dershanelerinde Fetö’ye mali destek veren çocukların aileleri, oğullarının, kızlarının kritik sınavlardan bir gün önce, ellerine çıkacak soruların nasıl verildiğini ballandıra ballandıra anlattılar komşularına.

Çünkü onlar için çocuklarının iyi bir okula gitmesi önemliydi. Vicdanı, Allah Korkusunu ötelemişlerdi, çocuklarının istikbali için.

KPSS Sınavlarında, cemaat mensupları ve yakınları toplu halde tam puan alarak Türkiye Birincisi oldular. Bir savcının isyanı ile sınav iptal edilince, ikinci sınava Türkiye birincilerinin hiçbiri girmedi, çünkü foyaları ortaya çıkacaktı.

Ama siz ÖSYM’nin başındaki Ali Demir’i makamında ziyaret ederek, çıkışta yüzsüzce “Ben ikna odum” dediniz.

Hala o Ali Demir’i görünmeyen bir el himaye ediyor.

Sanırım bildikleri çok fazla ve sizi ‘açıklarım’la tehdit ediyor.

Adaleti bitirdiniz adaleti.

Fetö tetikçisi hakim ve savcılara zırhlı araç tahsis ettiniz, haysiyeti bir kenara koyup, düşünen beyinler zindanlara doldurulurken “Türkiye bağırsaklarını temizliyor” dediniz.

Binlerce şehit kanını hiçe sayıp, teröristlere güzel ülkemde gövde gösterisi yaptırdınız.

İhanet yapılanması sanatçısı Şivan Perver’in Kürtçe şarkılarını, Diyarbakır Meydanında gözyaşları içinde dinlediniz. Yetmedi, Apo İtinin Nevruz Mesajını tüm televizyon kanallarında canlı olarak yayınlattınız.

Sonra da, “Allah’tan ve Milet’ten af diliyorum” kolaycılığına sığındınız.

Üniversiteleri bitirdiniz, üniversiteleri.

Eskiden Üniversiteleri, saygın bilim adamları yönetirdi, ama sayenizde ‘Bilim’ kavramı ‘Biat’ kavramı ile değiştirildi.

Milli Ekonomiyi yok ettiniz.

Tarımda, hayvancılıkta, üretimde yokuz artık sayenizde.

Patatesin, soğanın bile ithal edildiği bir ülke haline geldik, getirdiniz.

Paramızı pul ettiniz, pul.

Dış itibarımızı emperyalizme meze yaptınız.

Milli Bankalarımız, Milli Limanlarımız, Milli Sanayi Kuruluşlarımızın tabelalarında T.C. yok artık.

Kimine ABD’li, kimine Yunan, kimine Katarlıyı ortak ettiniz.

Kimini de toptan sattınız.

Elimizde güvendiğimiz son kalemiz kalmıştı.

Yüksek Yargı.

Yani Anayasa Mahkemesi, yani Yargıtay, yani Danıştay, yani Sayıştay ve Yüksek Seçim Kurulu.

YSK dışındakilerin başkanlarını çay toplamaya götürdünüz ve onlara olan güveni sarstınız.

Son kale Yüksek Seçim Kurulu’na da yaptınız yapacağınızı.

Adamlar aldıkları karar ile ilgili, milletin gözüne baka baka açıklama yapamamanın ezikliği içindeler.

YSK’nın İstanbul kararı, demokrasi ve hukuk tarihimizin en karanlık sayfası olarak tarihte yerini alacaktır.

Ve siz, İstanbul Seçimlerini iptal ettirmekle ‘Pirus Zaferi’ kazandınız.

Ama farkında mısınız bilmiyorum, YSK’ya aldırılan bu yüz karası karar, bütün ülkede vicdanları sızlatmıştır.

23 Haziran’da İstanbul Seçimini kazansanız bile, Pirus’un söylediği “Bir zafer daha kazanırsam bu benim sonum olacak” noktasına geldiniz.

Zira bu zafer hileyle elde edilmiş bir zafer olacaktır.

Kaybettiğinizi düşünmek bile istemiyorum.

Zira, İstanbul’u kaybederseniz,  Sonbahar’da sandığı sürükleye sürükleye bu milletin önüne koymak zorunda kalacak ve ‘Türkiye Seçimi’ni kaybedeceksiniz.

Daha da acısı, Siyaset tarihimizin en kötü anılan siyasi ekibi olarak tarihe geçeceksiniz.

Yazarın Diğer Yazıları