Ahmet ZORLU

VATANDAŞ HAKLI..

Ahmet ZORLU

Büyükşehir  Belediyesi  ekmekten sonra toplu taşım hizmetlerine de zam yapınca ortalık karıştı.

Muhalefet Partilerinin yerel temsilcileri haklı olarak yapılan zamma tepki gösteriyor.

Özellikle CHP Gençliği zammın geri alınması için bir de imza kampanyası başlattı.

Eğer bir ülkenin bir kentinde, seçimi kazanmış bir belediye başkanı toplu taşım hizmetlerinde indirime giderse, zam yapan kentin  belediyesi göze batar.

Zira vatandaşın gündeminde geçim derdi kavramı hiç bu kadar ön planda olmamıştı.

Tamam belediyeler hizmet için kaynak yaratmak zorunda.

Tamam, zarar eden kurumlar belediyelerin sırtında kambur.

Ama, vatandaşın da üzerine fazla gittiğinizde, haklı olarak isyanına neden oluyorsunuz.

Burada parlamentonun kısır eleştirinin ötesine geçerek vatandaşın hayatını kolaylaştıracak  uygulamaları gündeme getirmesi gerekir.

Alın, milletvekillerimize bir teklif.

Belediyelerin toplu taşım hizmetlerinde kullanılan araçların akaryakıtını ÖTV’den arındırın. Kayseri başta olmak üzere tüm kentlerde toplu taşım ücretleri yarı yarıya iner.

Yani muhalefet eleştirirken yol da göstermeli.

Mesela, Sayın Dursun Ataş ve Sayın Çetin Arık, birlikte bir yasa teklifi hazırlasa, belediye toplu taşım hizmetlerinde kullanılan araçların yakıtının Özel Tüketim Vergisi’nden muaf tutulmasını önerseler.

Bana göre halkın gözünde kahraman ilan edilirler.

Zira iktidar milletvekilleri ve MHP Cenahından da umduklarının üzerinde destek bulurlar.

İktidar edenler farkında değil ama, Türk Milletinin kahır ekseriyeti 2019 yılına bitap halde veda ediyor.

Daha Eylül  gelmeden, geçen yılın Ağustos’una göre, hayata en az yüzde 50 daha pahalı giriyorlar.

Şöyle bir kafa yoralım.

Sigara yüzde 55 arttı.  Yüzde 80’i vergi.

Akaryatık yüzde 37 arttı. Yüzde 55’i ÖTV.

Elektrik yüzde 40 oranında arttı, yüzde 40’ın üzerinde ÖTV yükü var.

Doğalgaz, geldiğinin 3 katına millete pazarlanıyor.

Gıda fiyatlarından iç bahsetmeyeceğim bile.

Okulların servis ücretleri yüzde 25 ila 35 arasında arttı.

Servis derken, bir uygulamadan da bahsetmek istiyorum.

Biliyorsunuz, köy okulları öğrenci azlığı gerekçe gösterilerek kapatıldı ve öğretmenin aydınlığı köylere ulaşmıyor artık.

Şimdiye kadar, köylerde yaşayan öğrenciler için devlet taşıma ve yemek hizmeti veriyordu.

Şimdi öğrencilere, “Ya yurtta barınacaksın, ya da aylık 350 liradan başlayan taşıma ücretini kendin ödeyeceksin” dayatmasında bulunuluyor.

Benim köyümde ciddi ciddi okulu bırakmaya hazırlanan kız çocukları var.

Asıl büyük risk ise, yurtta barındırılacak çocukların barınacakları yurtlar.

Kozan faciası akıllarda.

Bu yüzden veliler tedirgin, veliler huzursuz.

Yani vatandaşı her alanda zor günler bekliyor.

Şimdi diyeceksiniz ki, “Canım her şeyin fiyatı arttı tamam, ama ücretler de arttı..”

Haklısınız.

Ama fiyatlardaki artış deve kadar.

Ücretlerdeki artış, pireyle yarışıyor.

Ondan döküldü, iktidar yandaşı konfederasyonun üyeleri, “Biz bu ülkenin alın teriyiz” diye meydanlara.

Sevgili dostlar, 18 yılı geride bırakan iktidar artık günü kurtarmanın telaşı içinde.

Benzini alıyor 3 misli fiyata satıyor, sigaradan 2 misli vergi alıyor.

Alkollü içeceklerdeki vergi yükü malum.

Akaryakıttan tutun da, neredeyse ekmekten bile  ÖTV alınacak duruma gelindi.

Böyle ülke yönetmekte ne var.

Dışardan getir, 3 misli vergi koy,  vatandaşına sat.

İtiraz edene de, “Senin bir merminin fiyatından haberin var mı?”  diye aba altından sopa göster.

Yerelde yapılan zamlar, yerel yöneticilerin kusuru değil, uygulanan ekonomik politikaların millete yansıtılmasıdır.

Kusur aranacaksa, iktidar edenlerden başlamak gerekir.

Son söz;

“Tüm Milletvekillerine ortak çağrımdır. Belediyelerin toplu taşım araçlarına verilen akaryakıtı ÖTV’den arındırın. Böylece iktidar, muhalefet  tüm belediye başkanları ve milletin kahramanı olun.”

Var mısınız?

Yazarın Diğer Yazıları