Ahmet ZORLU

ULUSAL İTTİFAK..

Ahmet ZORLU

Farkında değil misiniz?

Güzel ülkem felakete doğru adım adım ilerliyor.

Emperyalizmin, Uluslar arası Kapitalizmin, Siyonizmin ve çok uluslu tekellerin oyuncağı olduk.

Demokrasinin, insana dair, topluma dair, ülkeye dair hükümlerini sistemden kaldırdık.

Kaderimiz tek bir adamın iki dudağı arasına mahkum.

600 Kişilik bir Meclis, hiçbir yaptırım gücü kalmamış.

Yargı yorgun, bitap, çaresiz. Talimatla yapıyor adeta işini.

Şanlı Türk Ordusu paramparça. Hangi birim kime bağlı belli değil. Okulları, hastaneleri bile kapatılmış.

Bakanlıklar, çok uluslu hale gelmiş şirketlerin adamlarına pay edilmiş.

Hastane Kralı Sağlık Bakanı, Tarım Kralı Tarım Bakanı, Eğitim Baronu Eğitim Bakanı.

Memleketin parasal meseleleri ailenin akşam yemeğinde karar altına alınıyor. Damat, kayınpeder, evin delikanlısı oturup memleketin kaynakları hakkında karar veriyor, uygulama mercilerine tebliğ ediliyor.

Oyunun kuralına göre oynanmadığını hatırlatan bürokrat o anda görevden alınıyor, yerine aileye yakın bir isim getiriliyor. Merkez Bankası ve TÜİK’te olduğu gibi.

Mahalle Kahvehanesinde sürekli A Haber’in yayında kalması için kahveciye çaydan kazandığının iki katı para ödeniyor birileri tarafından.

İktidar tarafından oluşturulan Saray Soytarısı tipler Sosyal Medyada salladıkları kuyruklu yalanlara göre primlendiriliyor.

‘Ülke uçuruma gidiyor’, ‘Millet açlıkla sınanıyor’ gibi yazılar yazanlar ‘Terörist Yaftası’ ile yaftalanıyor.

Ülkemin, milletimin çağdaş dünyadaki itibarı sıfırın altında.

İç ve dış borç gırtlağa dayandı.

Orta gelirli bırakılmadı herkes fakirleştirildi, iktidarın oylarını alarak 17 yıldır ülkeyi yönettiği yoksullar ise resmen aç.

Ülkede kafası çalışan, alanında iyi eğitim almış herkes kapağı Avrupa’ya,  ABD’ye atmanın telaşında.

Anadolu insanı, karnı topraktan doymadığı için havlu attı, tarlasını ekemez noktada.

Ülke topraklarının neredeyse yarısı çiftçi tarafından kredi için ipotek verilmiş durumda.

İktidar kayığındakilerin ise keyifleri keka.

5 Yıldızlı Otellerde safahat sürüyor, evine ekmek götüremeyen kahır ekseriyete “Pastırmalı Pide”, “Sucuklu yumurta” tarifleri veriyorlar.

Cumhuriyet’in ülkeye kazandırdığı ne kadar kurum ve tesis varsa, artık yabancıların elinde.

İktidar kayığındakiler, çocuklarını ve torunlarını bile yerleştirdiler kamunun kilit noktalarına.

‘Liyakat’ kavramının yerini ‘Hamili kart’ kavramı aldı.

Yani güzel ülkem, ‘Ahlakın güçsüz, gücün ise ahlaksız olduğu’ günlerden geçiyor.

Efendiler, artık uyanma vakti.

Dünyanın hiçbir ülkesinde, “Yüksek ahlakın para ve güçle kazanıldığını görmedim ama yüksek ahlaksızlığın yalnız para ve güç ile elde edildiğini gördüm.”

O nedenle, uyanın artık.

Size ahlak, erdem gibi değerler pazarlayanların yüzlerindeki riya maskesini artık görün.

Yaşadığınız ülkenin kaderi ve kendi kaderinizin kendi ellerinizde olduğu gerçeğini kavrayın.

Ve siyaset kurumları, çizginiz ile saflarınızı artık netleştirin.

Ülkenin geleceği konusunda kürsüden ahkam kesme dönemi çok gerilerde kaldı.

Bu millet için, bu ülke için gelecek kaygısı taşıyan, onurlu, haysiyetli, iktidar ve muhalefet mensupları.

Çıkarın artık yakalarınızdaki rozetleri.

Demokrasi, Demokratik Parlamenter Sistem, Yasama, Yürütme ve Yargı’nın bağımsızlığı, Onurlu bir dış politika, Üretim, İstihdam seferberliği, Milli Tarım Politikası, Milli Sanayi Hamlesi, Bağımsız Türkiye gibi kavramların tamamını içine alan bir ‘Manifesto’ çerçevesinde toplanın.

Hala görmüyor musunuz?

Dünyanın ‘Deli’ damgası ile damgaladığı adam ve adamlar yönetenlerimizi parmaklarında oynatıyor.

İhanet kol geziyor güzel ülkemin her karış toprağında.

Atatürk’e saldırmak, Cumhuriyet ve Demokrasiye hakaret, iş bulmanın, görevde yükselmenin olmazsa olmazı haline getirildi.

Önümüzde, hem de çok yakın zamanda seçim var.

Zira geminin yakıtı bitti, yelkenleri lime lime. Yani Türkiye Gemisi artık gitmiyor.

Bu seçim iki yapı arasında geçecek.

O nedenle, ayrıştıranlar, bölerek yönetenler, milletin ızdırabını duymamazlıktan gelenlerin size tanıdığı bu son fırsatı! İyi değerlendirin.

Aksi halde, bir daha sandığı bile göremezsiniz.

Görmüyor musunuz?

Şimdiden sizi ‘Terörist Yaftası’ ile yaftalamaya çalışıyor, bölerek bir seçim daha kazanmanın hesabını yapıyorlar.

Bu mazlum Milletin kaderi, Trump’un ve Putin’in sümenin altında tuttuğu  ve ara sıra ucunu göstererek, yönetenlerimize her istediklerini yaptırdığı dosyalı bir sürece daha fazla emanet edilemez.

‘Bağımsız, üreten Türkiye’ diye haykırmanın zamanı geldi de geçiyor.

Zaman siyaset yapma zamanı değil, yaşanan acı gerçeği anlama ve anlatma vaktidir.

Yazarın Diğer Yazıları