TORBANIZ BATSIN..
Ahmet ZORLU
İktidar partisi işin kolayını buldu..
Son 5 yıldır gelenek haline getirdiği eşsiz! uygulamasına meclisi alet ediyor.
Adı Torba Yasa.
Ne bulurlarsa atıyorlar içerisine.
Bazılarını gece yarıları ekliyorlar ki, millet tepki vermesin diye.
Torbanın gözüken yerinde milletin hoşuna gidecek bir iki yasal düzenleme, altında vicdanları rahatsız edecek hükümler.
Yani ambalaj göz alıcı, içindekiler mide bulandırıcı.
Önceki gece yarısı çıktı yeni infaz düzenlemesi.
Sayın Cumhurbaşkanının, bu gün onaylayacağını sanıyorum.
Onaylanıp uygulamaya girdiği tarihi, ‘Hırsızlık, Yolsuzluk, Tecavüz, Uyuşturucu Ticareti Bayramı’ olarak ilan edebilirsiniz.
Zira;
Hırsıza, ceza indirimi ve salıverme geliyor.
Hırsızlığı yazana yok.
Çocuk Yurdu’nda, bir felaket durumunda çocukların kaçabileceği Yangın Merdiveni çıkışlarını kapatarak çocukların ölmesine neden olan affediliyor.
Bu çocukların davasını gün gün takip edip milleti bilgilendiren gazeteciye af yok.
Okul önlerinde uyuşturucu satan torbacılara af geliyor.
“Etmeyin, uyuşturucu kullanımı 13 yaşına kadar indi” diye yazan gazeteciye af yok.
13 yaşındaki kız çocuğuna tecavüz edene, o çocukla evlenmesi kaydıyla af geliyor.
Bunu kamuoyuna duyurduğu için hakkında dava açılana af yok.
Allah Aşkına, vicdanın zerresini barındıran o yasa yapıcılarına soruyorum;
“13 yaşında bir çocuk, sapıkça tecavüze uğruyor ve siz ona ‘Evlen kızım bu sapıkla, biz de kendisini affedelim’ diyorsunuz.
Kısacası, hırsızlık, rüşvet, yolsuzluk gibi suçlardan tutuklu olan ve hüküm giyenlere, eşini dövenlere, şiddet uygulayanlara af var.
Fikir özgürlüğünü savunan insanlar içerde kalacak.
Enteresan olan ise, resmen bir af düzenlemesi yapıldı.
Ama adı, Ceza İnfaz Düzenlemesi.
Sadece bir soru sormak isterim;
Sayın Milletvekilleri, bu düzenlemelere el kaldırırken evinizdeki çocuklarınızı hiç mi düşünmediniz..
Çevrenizde hiç mi yok, 13 yaşındayken ırzına geçilen kız ya da oğlan çocuğu.
Ya da çevrenizde hiç mi yok, 13 yaşında tecavüz edildiği için psikolojisi bozulan ve deli olarak sınıflandırılan masum bir yavrucak.
Hadi onları geçtik.
Bunca hırsız uğursuz affedilirken, Üniversite Hocaları, Öğretmenler, Gazetecilerin içerde kalması için kullandığınız oyu, çevrenize, akrabanıza, seçmeninize nasıl izah edeceksiniz.
Bu yasa, belediyelerin para hortumlarını kendine bağlayan ve Anayasamıza göre illegal birer yapı haline gelmiş, tarikat, cemaat gibi oluşumların Türkiye Cumhuriyeti Anayasasından intikam düzenlemesidir.
Ve göreceksiniz, salıverdiklerinizin yüzde 80’i daha üç ayını doldurmadan yeni suçlar işleyip yeniden cezaevlerine doluşacaktır.
Rahşan Affını hatırlıyorsunuz değil mi?
Çıkanların yüzde 80’i yeni suçlar işlemiş yeniden dönmüşlerdi cezaevlerine.
O afta düşünce suçluları da kapsamda idi.
Ama bu gün suçluyu salan, masumu cezaevinde tutan bir düzenlemedir sizin yaptığınız.
Dilerim, Anayasa Mahkemesi konuyu eşitlik ilkesinden inceler ve sadece düşündüğü için, sadece yazdığı için içeri tıkılan insanlar da özgürlüklerine kavuşur.
Türkiye’nin bu gün gelinen noktada en önemli sorunu haline gelmiştir Bağımsız Yargı kavramı.
Bazı mahkemelerde uygulanan yöntemlere bakıyoruz, hani şu hain ilan edilen Fetö Yargısının yaptığı uygulamaların tekrar edildiğini görüyoruz.
Sadece şunun görülmesini istiyorum.
O dünün asan kesenleri vardı ya, hakim ve savcıları.
Neredeler bu gün?
O nedenle Adaletin herkese eşit uygulanması iktidarın de temel ilkesi olmak zorundadır.
Unutmayın, bir ülke Adaletle yaşar, Adaletsizlikle ölür.
Dün gece kaldırdığınız eller, kullandığınız oylar vicdanınızın terazisinden geçti ise mesele yok.
Ama ya geçmedi ise?
