Ahmet ZORLU

TESPİT..

Ahmet ZORLU

Galiba bu ülkeyi yönetenler, çıkan sıkıntı ve sorunları, çıkacak sıkıntı ve sorunları, ortaya çıkana kadar bekledikleri için çözüm yolları bulma noktasına da yanlış yerden başlıyorlar ve sıkıntıları, sorunları içinden çıkılmaz hale getiriyorlar..

Mesela ekonomi;

Ülke ekonomilerinde, iki kere iki hiçbir zaman 5 etmez.

İki kere ikinin beş edeceğini umarak terbir almadan yola çıkarsanız, hedeflediğiniz noktada sizi büyük bir hayal kırıklığı bekliyor demektir.

Yaklaşık bir yıl önce Ekonomi ve Maliyenin her şeyi Bakan çıktı ve dedi ki, “2019 yılında 2,5 milyon kişiye istihdam kapısı açacak ve işsizliği düşüreceğiz.”

Bir çok ekonomist de dedi ki;

“Sayın bakan yanlış hesap yapıyorsun. Yıl sonunda bırakın 2,5 milyon kişiye yeni istihdam kapısı açmak, daralan ekonomi, kapanan, konkordatoya giden işyerleri nedeniyle işsizlik yüzyılın rekorunu kıracaktır. 2,5 milyon kişiye istihdam kapısı açmak için her birinde 1000 kişinin çalışacağı 25 bin adet orta ölçekli üretim kuruluşunu oluşturup hayata geçirmeniz gerekiyor ki, sizin ekonomi anlayışınızda üretim olmadığı için bu da imkansız..”

Kim haklı çıktı, tabii ki, konunun uzmanları. İşsizlik yeni rekorlar kırdı 2019 yılında, kırmaya da devam ediyor.

Sağlıkta da durum aynı.

Çağdaş dünyaya baktığımızda, tıp sektörü koruyucu hekimlik alanında yoğunlaştı. İnsanları, hastalanmadan hastalığı önleyen bir politika izleyerek iyileştiriyorlar. Bizi yönetenler ise, hileli gıda, sağlıksız çevre, kirli hava ile toplumu zehirliyor, hastalandığımızda ise modern binalarda tedavi ediyorlar. Şehir Hastaneleri bunun en çarpıcı örneğini oluşturmaktadır.

Eğitime hiç girmeyeceğim. Zira Milli Eğitime bağlı okullarda eğitim, bilim gibi kavramlar tamamen ortadan kaldırıldı. Hurafelere dayalı bir cehalet eğitimi veriliyor artık.

Gelelim, son günlerin popüler konusu, Deprem meselesine.

Güzel ülkem beşik gibi sallanıyor. Yıkılan her binanın altından kurtarılan her canı kurtaran kahraman ilan ediliyor. Ama bizi yönetenler, ülke insanının bir sarsıntıda yerle bir olmayacak binalarda oturma hakkı olduğunu bir türlü görmüyor, göremiyor ya da görmezlikten geliyor.  Uzmanlar sadece İstanbul’da tam 50 bin binanın yaşanacak 7 ve üzeri bir depremde yerle bir olacağını ilan edip duruyor. Ama İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu çıkıp, “İstanbul’da  yaşanması kuvvetle muhtemel 7,5 şiddetinde bir deprem için her türlü önlemi aldık” diyor, diyebiliyor.

Zira mevcut iktidar ‘Koruyucu’ önlem değil, yaşanması kaçınılmaz deprem sonrası kaç kişinin enkaz altından sağ çıkarılabileceğini hesaplamaktan öteye gitmiyor gidemiyor.

Sorun sadece İstanbul’da değil. Bakınız bu iktidarın çıkardığı son imar barışı yasası ile yasal hale getirilen konut sayısı 130 bin.

Bunlar, kendilerinden tahsil edilen, 3-5 bin liralık ödemelerle çürük yapılarını yasal hale getirdiler. İktidar edenler, uygulamanın getirdiği, getireceği sıkıntılara değil, kasaya giren 43 Milyar Lira paraya bakıyor.

Bu nedenle güzel ülkemin her şeyden önce bir zihniyet devrimine ihtiyacı vardır.

Zihniyet Devrimine de, elimizden kayıp giden Demokratik Mekanizmanın tam ve uygulanabilir hale getirilmesi ile başlanmalıdır.

Millet kendisini seçecek Milletvekili’nin kim olacağının belirlenmesinde söz sahibi yapılmalıdır.

Yani Siyasi Partiler ve Seçim Kanununda yapılacak radikal ve demokratik düzenlemelerle ‘Önseçim’ sistemi zorunlu ve Seçim Kurulu’nun denetiminde yapılır hale getirilmelidir.

Eğer bu yapılırsa, Milletvekili olarak seçtiğimiz, seçeceğimiz insanlar, genel başkanı hoş tutmanın ötesinde, bir toplum katmanını temsil ettiklerinin bilinciyle hareket eder, el kaldıracakları her uygulama için ince eleyip sık dokurlar.

Yargı bağımsızlığı, Denge ve Denetleme Mekanizmasının tam ve uygulanabilir hale getirilmesi gerekir. Yani atanmış, seçilmiş kim varsa hesap verebilir olmalı, denetime hazırlıklı icraatlarla çıkmalıdır milletin karşısında.

Türkiye, bir kişinin iki dudağı arasına hapsedilmeyecek kadar büyük, Millet ise, kaderini bir kişinin kararlarına bırakmayacak kadar bilgili ve bilinçli olmalıdır.

Aksi takdirde, geleceğimiz üzerine birileri kumar oynamaya devam edecektir.

Yazarın Diğer Yazıları