Ahmet ZORLU

TANE TANE..

Ahmet ZORLU

Bak arkadaş, dolaylı anlatımdan anlamıyorsan, tane tane anlatayım..
Bana göre, ülkede türemiş en büyük ihanet şebekesinin adıdır Fetö..
Bunların silahı, yeri geldiğinde kitap, yeri geldiğinde Kur’an-ı Kerim’dir.
Diğer teröristler gibi dağlarda, mağaralarda değil, hayatın merkezindeler.
Ondandır ayırt edilmemek için tebdili kıyafet gezerler.

Birbirlerini sakallarının uzunluğundan, taktıkları yüzükten, türban bağlama şeklinden tanırlar.
Değerleri yoktur bunların, tek amaçları devleti ele geçirmek, yandaşlarını devletin kilit noktalarına yerleştirmek.
Sadece Türkiye’de değildir bunların kökleri.
En modern Avrupa Ülkesinde de, en geri Afrika Ülkesinde de izleri vardır.
Dünya Masonlarının örgütlenme biçimini seçmişlerdir kendilerine.
Yeri geldiğinde imam olurlar, yeri geldiğinde üniforma giyip çıkarlar karşınıza.
Sıkıştıklarında yerin altına iner, yıllarca oksijensiz yaşarlar.
İnsanın, insanlığın her değerini istismar etmekte sakınca görmez, posasını çıkarana kadar kullanırlar.
Ama, bu tarife katılmana rağmen, bilmediğin gerçekler var ortada..
Bu ihanet şebekesi ayrık otu gibi, köklerini yaymaya devam ediyor vatan topraklarında.

Aklına bile gelmeyecek her yöntem vardır bunlarda.
Onlardan kripto biri iyi bir göreve geldiğinde hemen yayıveriyorlar bunu, yandaşlarına.
İçlerindeki Zadelerden her biri, iktidarın başarı basamaklarından bir adım daha tırmandığında, moral oluyor bu yapıya.
Parası ve Siyasi gücünü kalkan edip, yargının gözünden kaçan her isim onlar için birer kahraman.

Ondan yırtınıyoruz, ‘Fetö Borsası’na dikkat’ diye
Bir de, bu günlerde birbirine göz kırpıyor, birbirine ‘biraz daha sabır’ telkin ediyorlar.
Devlet, memur ile, ev hanımı ile uğraşırken, bu ihanet yapılanmasının uç elemanları, kripto isimleri her gün bir kaleyi daha zaptettiklerinin müjdesini veriyorlar, köstebek gibi sinen yandaşlarına.

Sen sanıyor musun, bunların tek kıblesi Pensilvanyadır.

Bu günlerde, Adıyaman istikametine secde ediyorlar.

Menzil diyorlar, Hakyol diyorlar, Nurcu diyorlar, Süleymancı diyorlar, İsmailağa diyorlar, Malatyalılar diyorlar, Hürriyet ve İrfan Tarikatı diyorlar, aklına gelmeyecek onlarca türedi ve sapkın yapı ‘Tarikat’ maskesi takıp devleti tırtıklamaya devam ediyor.

Ha bir de iktidar himayesinde ortaya çıkan yapılar var ki, onlar devlet kademelerinde protokolde yer alıyorlar.

Ensar, Türgev, Tügva, İlim Yayma Cemiyeti ve Birlik Vakfı gibi isimlerle oluştular.

Hepsi, iktidar partisinin himayesinde.

Ortak hedefleri genç beyinler.

Bunların tek bir amacı vardır, Demokrasiyi tasfiye etmek, ülkeyi tarikat, cemaat liderlerinin oluşturduğu insancıklara yem etmek.

O nedenle yurt işletiyor, okul açıyor, ballı ihaleler için her yerde saf tutuyorlar.

Milyonluk tahsisler, milyonluk desteklerle büyüdükçe büyüyorlar.

Bir çok ‘önde gelen!’de yüzündeki Fetö maskesini çıkardı, önünde sıra sıra duran yeni maskelerden birini geçirdi yüzüne.

Çünkü bu akımların ortak hedefi var.

Devleti ele geçirmek.

Şöyle bir kafanı kaldır ve çevrene bak.

Bu ihanet yapılarının nasıl himaye gördüklerini incele.

Neymiş efendim, ‘Nedamet getirdiler, pişmanlar..’
Hadi canım sende.
2016 yılında, “Fetö fabrika ayarlarına dönsün mücadele biter” diyeni Başkente aday yaptılar Başkentli seçmeyince bütün belediyeleri kendisine bağladılar, Genel Başkan Yardımcısı oldu.
Devletin üniforması ile devletin uçağının pilotuna, ‘Meclisi bombala’ diyenin kardeşini büyükelçi yaptılar.
Fetö’den tutuklu veya hükümlü birinin kardeşinin altına bakanlık koltuğu verdiler.
Kripto yapıya, “Konuşurum ha…” mesajı ulaştıranın beraat etmesi için ellerinden geleni yapıyorlar.
Bazı dosyalara dokunan yanıyor.
Mesela Şeker dosyasını ele alalım.
Ya da ORAN Dosyasına kimse el süremiyor.

KOSGEB Soruşturması vardı mesela, sonucunu bilen var mı?
Yani diyeceğim, Sevgili dostum..
Bunların bankasına, ev sahibi için kira parası yatıran gariban memur işinden edildi, yerine partililer yerleştirildi.
Ama siyaset ayağı dimdik yürüyor hedefine.
Ama sermaye ayağı, minderinin altındaki yeşil dolarları kullanarak tereyağından çıkan kıl misali pırıl pırıl parlıyor karşımızda.
Ne diyor memleket büyüğü, “Geçmişte bu yapıya bir şekilde bulaşan herkesi cezaevine atacak olsak, ülkeyi cezaevi haline getirmemiz gerekir…”
Yani ben inanmıyorum, ikide bir, “Fetö’nün bilmem ne ayağına yönelik operasyon” haberlerine..
Zira Atsız’ın dediği gibi;
“Kanaatini ve kalemini satmışlar vardır, vicdandan dem vurur.
Vurguncular vardır, ağızlarından fazilet sözü düşmez.
Çifte pasaportlular vardır, vatan diye haykırır.
Palikaryalar vardır, kahramanlık iddia eder.
Bazı iyi niyet sahipleri de bunların hepsine inanır.”
Ben inanmıyorum artık.
Sana tavsiyem;
Sen de inanma.

Yazarın Diğer Yazıları