Ahmet ZORLU

TALAS ÖRNEĞİ

Ahmet ZORLU

Bir Kenti güzelleştirmek, kente ruh vermek, yaşanabilir kılmak, ‘işte bu’ dedirtmek için milyonluk yatırımlar yerine, o kentin kaybettiği özünü, geçmişini yeniden yakalamasını sağlamak yeterlidir.

‘Milyonluk yatırımlar olmadan, nasıl yapabilirsiniz’ diyenlere Talas’ı gezip görmelerini öneririm.

Tabii bina yığınına çevrilen Talas’ı değil, eski Talas’ı.

Osmanlı Sokağı ile, geçmişine sahip çıkma adına büyük bir ivme yakalamıştı Talas.

Ama Rant girmişti bir kere.

Anayurt kesiminde başlayan çok katlı ve geleceksiz yapılaşmayı gördükçe yüreğim burkuluyor, Talas da elden gitti diye hayıflanıyordum kendi kendime.

Dün bir dostumla Talas İlçesi’ni, Tarihi Talas İlçesi’ni gezdik.

Sanırım Harman Meydanı olarak bilinen bölgede, sanatla yoğrulmuş küçük bir aile işletmesinin önünde soluklanıp çay içtik.

Önümdeki manzara, ayakta kalmayı başarmış birkaç tane eski Talas Evi.

karşımda Timuçin Ailesi tarafından yaptırılan ama bölge mimarisinin özüne uygun inşa edilen semt sağlık merkezi.

Küçük bir meydan, bu meydanın bir köşesinden önünüzdeki tabloyu izlerken kendinizi bir İtalyan Kasabası’nda tarih ile iç içe hissediyorsunuz.

O tek katlı eski Talas Evleri adeta huzur dağıtıyorlar meydan ve çevresine.

Pazar Günleri burada bir de Nostalji Pazarı kuruluyor.

Kayseri’de ve Talas’ta yaşayan bir çok insan, evinde bu günlere kadar saklamayı başardığı oyma ahşap çalışmasından, köstekli kol saatine, taş plaktan, işlemeli Bakır Tepsiye kadar ne varsa getiriyor, tarih meraklıları ile muhteşem pazarlıklara tanık olunuyor, bu pazar yerinde.

Rıfat Yıldırım Döneminde onarılarak ilçenin sosyal hayatına renk getiren Osmanlı Sokağını görmeyeniniz yoktur zaten.

Ama Mustafa Yalçın küçük dokunuşlarla Talas’ın ayakta kalan bölümünü adeta bir cazibe merkezine dönüştürmeyi başardı, hem de birkaç ay içerisinde.

Şimdi sırada, adı ilçeyle özdeşleşen Çamlıbel Aile Çay Bahçesi var.

Mülkiyeti belediyeye ait bu yapının işletmecisinin kira süresi uzatılmadı ve burası boşaltıldı.

Dilerim, Tarihi Talas’ın en merkezi noktasında bulunan Çamlıbel Aile Çay Bahçesi de, içerisindeki ve çevresindeki ağaçlara dokunulmadan Talas’ın özünü yansıtacak bir yapılanma olarak ilçenin sosyal hayatında yerini alır.

Tavsiyemdir.

Beton grisinden, trafikten ve oksijeni bitmiş kirli havadan bunaldığınızda, aracınız yoksa bile binin tramvaya ve son durakta inin.  Talas’ın ayakta kalmayı başaran tarihi bölümünü şöyle bir dolaşın.

Huzur bulacaksınız.

Düşünen, planlayan, uygulayan tüm ilçe yöneticilerini kutluyorum.

Büyükşehir Belediyesi’nin merkezde kalan eski yapıları, Talas örneğini kullanarak yıkılmadan restore ettirip Kayseri Kültürüne kazandırması tek temennimdir.

Kayseri Mahallesi olarak adlandırılan üç-beş bina restore edildi.

Ama, restore edilirken bile ticari bakış ve ticari düzenleme yüzünden insanlar için bir cazibe merkezi olmaktan uzak kaldı.

Bir de tarihi kalemiz var.

Cumartesi günü gözlem amacıyla gittim,  yaklaşık yarım saat dolaştım.

Benim gibi meraktan gelmiş 3-5 kişi vardı.

Oysa içinde ve çevresinde Tarihi Kayseri Kalesi gibi alanlar bulunduran illere gidip bir bakın.

Kentlerin nabzı bu tür tarihi mekanlarda atıyor.

Çıkıp Kayseri Cumhuriyet Meydanı’nın 25 yıl önceki halini getirin gözünüzün önüne.

Sistemli bir uygulama ile ağaçtan ve yeşilden arındırılış, insanların zorunluluktan geçtiği devasa bir alan.

İlk akşamdan boşalan, insanın yürürken ürperdiği bir meydan.

Sayın Memduh Büyükkılıç’ın bir gözlem ekibi oluşturarak, birkaç Avrupa Kenti Meydanını inceletmesi, bir-iki Kent Meydanının nasıl günün her saatinde dopdolu olduğunu yerinde görmesini öneririm.

Ya da Mustafa Yalçın’ın Talas’ta başardığı ‘Antika Pazarı’nın bir benzerini Kayseri Kalesinin hemen yanıbaşına, haftada bir gün de olsa kurmayı, örneğin.

Okçular Vakfı için yapacağı tesislerden daha çok ilgi görecektir.

Şu Okçuluk ve Etnospor meselesini başka bir yazı konusu yapacağım.

Zira, Ankara ve İstanbul’da beslenme hortumları kesilen bir takım çevrelerin Kayseri’ye akın akın gelmeye başladığına tanık oluyorum.

Ve, daha Nisan Ayında uyarmıştım, yerel yöneticileri.

Bilal Erdoğan’ın geçen haftaki esrarengiz ziyaretinin nedeni de yavaş yavaş ortaya çıkıyor.

Birlik Vakfı, Türgev, Tügva, Ensar, Aziz Mahmud Hüdai ve İlim Yayma gibi isimlerle Kayseri’yi nasıl parselledikleri de bir başka yazı konusu olabilecek düzeye ulaştı çünkü.

Yazarın Diğer Yazıları