Ahmet ZORLU

SOSYAL MEDYA..

Ahmet ZORLU

İğreniyorum bazen, yapılan yorumlardan, edilen küfürlerden.
Maalesef, toplumsal kültürümüzü ayna gibi ortaya koyuyor.
Hazine ve Maliye Bakanının eşine ve çocuğuna yönelik yorumları gördüğümde insanlığımdan utandım.
Tıpkı İyi Parti Genel Başkanına, Demirtaş’ın eşine, CHP İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’na yönelik yapılan küfürlerde de olduğu gibi.
Kim’ine, kime’sine bakılmaksızın bu insan kılıklı embesillerin tek tek adalete hesap vermesi gerekir.
Ama bunu yaparken hak ve hürriyetleri ipotek altına almamalıyız.
Zira bazen yönetimler, düşüncenin üstesinden gelemeyince, düşünenin üstesinden gelmeye çalışır.
Yapılacak düzenleme düşünceyi değil, hakaret ve küfrü ortadan kaldırmalıdır.
Zaten, küfür ve hakaret yasalarımızda suçtur.
Ve Türkiye’nin her adliyesinde ‘Basın Savcılıkları’ vardır.
Bu savcılıkların, bu embesillerin paylaşımlarını izleyerek, izleterek yasal işlem süreci başlatması, bu insansı yaratıkları sosyal medya platformundan uzaklaştıracaktır.
Günlük köşe yazan ve yazdıklarını sosyal medya platformlarında günlük paylaşan biriyim.
Bu  tipler o kadar tabansız insanlar ki, yazının altına yorum yapmak yerine, özelden kusuyorlar kinlerini, sergiliyorlar beyinsizliklerini.
Dün  merak ettim saydım, bu insansı yaratıklardan 5 bin 618 tanesini engellemişim.
Bunların bir bölümü de maalesef, iktidarın kadrolu trolleri.
Yani sosyal medya bu gün bu acınası konuma getirildi ise ülkemizde, iktidar partisinin iğneyi kendine batırması gerekir.
Zira, bunların içerisinde öyleleri var ki, ağabeylerine! gidip ‘Baak nasıl küfretmişim”  dediğinde sırtı sıvazlanıyor, cebine harçlık konuluyor.
Mizahi bir üslup ile bir siyasetçi hakkında sosyal medyada yorum yapabilirsiniz.
Ciddi bir gerekçeyle bir siyasiyi eleştirebilirsiniz aynı mecrada.
Ama bir siyasetçinin, ama bir gazetecinin eşine, çocuğuna saldırmak, hakaret etmek insanlıkla bağdaşmaz.
Siyasetin, siyasetçinin de bu konuyu değerlendirirken “Bizden mi, onlardan mı” zavallılığına düşmemesi gerekir.
Eğer başkalarına, başka düşünce yapısına sahip insanlara küfretmek için bir müessese oluşturdu iseniz, bir gün cehalet kılıcının size de döneceğini unutmamalısınız.
O nedenle, toplumun bir bölümünü ötekileştiren AKP Basın Biriminin Yeşil Top uygulamasından başlamak üzere, siyaset kurumlarının, seviyesizliği kimin yaptığına bakmaksınız, bu ahlaksız gürüha karşı sert bir tavır ortaya koyması gerekir.
Tekrar vurguluyorum, küfür ve hakaret ise medya yoluyla yapıldığında cezası daha ağırdır.
Gerekirse, ceza oranlarının yeniden gözden geçirilmesi de sağlanabilir.
Ama siz bunu, toplumun bir kesimini susturmaya yönelik olarak kullanmaya kalkıştığınızda ters teper.
Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Berat Albayrak’ın Ailesine, Sayın Canan Kaftancıoğlu ve Sayın Başak Demirtaş’a Sayın Meral Akşener’e yapılan sosyal medya saldırıları başta olmak üzere, bütün sosyal medya mağdurlarına bir kez daha geçmiş olsun diyor, bu insan kılıklı embesilleri toplumun vicdanına havale ediyorum. 
Yaşadıklarımızın tamamı, toplumsal kültür de nereden nereye düştüğümüzün en açık kanıtı.
Bunun olumsuz tablonun onarımı ise eğitim kurumlarımızın içine düşürüldüğü acınası halin ortadan kaldırılarak okullarımızı çağdaş eğitim yuvaları haline getirmekle mümkündür. 
“Çocuklarımız Hans ve Helga’nın sahip olduğu bilgisayar eğitimine kavuşturulacak..” denilerek başlatılan FATİH Projesi adam gibi uygulansa idi ve bilgisayarı çocuklarımızın eğitim amaçlı kullanabilmesi sağlansa, idi bu gün bu teknoloji cahiller güruhunun oyuncağı haline gelmezdi.
Gelelim, Radyo Televizyon Kurumu’nun 2 TV Kanalına verdiği 5 günlük kapatma kararına.
Radyo ve TV’lerden kestiği paralarla krallığını ilan eden bu kurum, düşünce ve basın hürriyetinin kalesi olması gerekirken, son zamanlarda, öyle yorumlara, öyle haberlere ceza veriyor ki, düşünce ve basını susturma merkezi haline geldi adeta.
Sayın RTÜK Başkanı ve yetkililere Atatürk’ün şu veciz sözünü hatırlatmak isterim;
“Basın Hürriyetinden doğan sakıncaların yegane izale vasıtası yine basın özgürlüğüdür..”
Eğer öyle olmasaydı, varlığını iktidarın varlığı ile özdeşleştiren bazı tv kanalları reyting rekoru kırardı.
Ama biliyor musunuz, en koyu iktidar partisi savunucuları bile ne olup bittiğini kapatma kararı verdiğiniz bu iki kanaldan öğreniyor.
O nedenle, altında kalacağınız, altından kalkamayacağınız kararlar vermemelisiniz..

Yazarın Diğer Yazıları