Ahmet ZORLU

SORGULAYIN..

Ahmet ZORLU

Eğer yaşananları sorgularsak, doğruya çok daha kestirme yollardan ulaşmamız mümkündür.

Ama sorgulamadan, körü körüne bir düşüncenin, bir akımın ardına takılırsak, bu kültürün adına dün de bu gün de Biat Kültürü denir ki, insanı selamete götürmez.

Sorgulama, kültür düzeyi ile ilintili bir olgudur.

Kimi, patates-soğan fiyatlarının anlamsızca artmasını sorgular.

Kimi, yönetenlerin söylemleri ile yaptıkları arasındaki çelişkiyi sorgular.

Kimi de, Sosyalizm ve Kapitalizm arasındaki çelişkileri sorgular.

Mesela, Ramazan Aylarının ekran gülü Nihat Hatipoğlu, TV’ye çıkmak adına karşısında dizilenlere, fakir olmanın ne büyük bir haslet olduğunu anlatıyor;

“Peygamber Efendimizin ömrü bir şilte üzerinde geçti. Bir hurmanın yarısı ile sahur, diğer yarısı ile de iftar yaptığı söylenirdi” diyor.

Küçük bir çocuk elini kaldırıp soru sormak istiyor.

Görevliler koşturup mikrofonu eline veriyorlar ve çocuk tek bir soru ile ekran karşısındakileri ve o salondaki insanları adeta uyandırıyor.

Çocuk, “Hocam fakirlik madem bu kadar güzelse, sen neden zenginsin?” diyor sadece.

İşte Biat Kültürü ile, sorgulayan Yurttaş olabilmenin arasında da böylesine ince bir çizgi vardır.

Mesela ben bir çok şeyi sorgularım, çelişkileri de bu köşeye taşırım.

Bunu yaparken tek kaygım vardır, biatçı kesimden tek bir isme sorgulama yeteneği kazandırır mıyım?

Yani Nihat Hatipoğlu’nu dinleyen salon dolusu insanın içinden çıkıp soru soran o çocuk olabilir miyim?

Mesela ben,  Sayın Cumhurbaşkanının Parti Teşkilatlarına hitabederken, hizmetin oy getirmediğini söyledikten sonra, “Karnını doyuruyorsunuz,  her türlü ihtiyacını karşılıyorsunuz yine de oy vermiyorlar” sözünü her gün sorguluyor ve soruyorum;

“Sayın Cumhurbaşkanı, siz mi milletin karnını doyuruyorsunuz, yoksa bu millet mi,  ekmeğinden, aşından ödün vererek size bu lüks hayatı sağlıyor?” diye.

Yine hep kafamdaki deli soruyla devam ederim.

“Sayın Cumhurbaşkanı, bana dünyanın bir tek demokrat ülkesini gösterebilir misiniz? Cumhurbaşkanının damadı ekonominin başında. Turistik Oteller Zincirinin Sahibi Turizm Bakanı, Çiftlik Ağası Tarım Bakanı, Özel Hastaneler Zinciri Sahibi Sağlık Bakanı olan” diye.

Sorular sürer gider mesela;

“Sayın Cumhurbaşkanım her fırsatta yerli ve milli diyorsunuz da, çocuklarınız yurtdışında okudu, hadi kızlarınızın burada başörtüsü engeli vardı, ya oğullarınız neden İmam-Hatip yerine yabancı okullarda eğitim gördü. Bir de, torunlarınızın hepsinin ABD’de dünyaya gelmesi bir tesadüf mü?” diye.

Ya da Sayın eski Başbakan, eski Meclis Başkanı ve İstanbul Seçimlerinin ‘Yenilen Pevlivanı’ Binali Yıldırım’a sorarım;

“Sayın Yıldırım çocuklarınızın, Allah sayılarını artırsın gemi filoları var. Ama neden hiç biri Türkiye’de kurulu şirket üzerine kayıtlı değil.  Şirketleri Türkiye dışında kurmaları vergisel nedenlerle mi?” diye.

Sormaya devam;

Sayın Numan Kurtulmuş, “Harun gibi geldiler, Karun gibi oldular demiştiniz ya hani. Bunların mal varlıklarına göz kulak olmak için mi peşlerine takıldınız. Yoksa Karun gibi geldiler de Harun gibi mi oldular, kayığına bindiğiniz Memleket Büyükleri?” diye.

Mesela Süleyman Soylu’ya DP Dönemindeki kürsü konuşmalarını hatırlatıp, “Siz mi değiştiniz, yamaklığını yapmaya başladığınız bunlar mı?” diye.

İktidar Partisi’ne sorarım Mesela;

“Bu ihanet çetesi Fetö ile devlet organlarını birlikte çökertirken, bunların bu kadar hain, bu kadar devleti içten çökertmeyi amaçladıklarını yazıp çiziyorduk, yazıp çizenleri, istihbarat raporu düzenleyenleri  yok etmelerine göz yumdunuz, bunların devletin büyük bölümünü ele geçirmesine seyirci kaldınız. Şimdi siz sütten çıkmış ak kaşık,  bunların pençesine düşmüş insanlar hain. Buna siz inanıyor musunuz?” diye.

Daha onlarca insana, yüzlerce soru.

Mesela, Milli Savunma Bakanı’na sormak isterim;

“Türk Silahlı Kuvvetleri’nin içine düşürüldüğü bu hal sizi mutlu ediyor mu?” diye.

Sonuç;

Sorgulamak insani bir yetenektir.

Sorgulayan insan, doğruya en yakın olan insandır.

Buna karşılık Biat Kültürü, geri milletlere özgür bir özelliktir.

Ne olursa olsun sorgulayın ki, doğruya ulaşasınız.

Soğan fiyatını sorgulayın, hükümet icraatını sorgulayın, siyasetin zikzaklarını sorgulayın, icra organlarının uygulamalarını sorgulayın.

Hadi onlardan vazgeçtik, Sayın Cumhurbaşkanının ‘Karnını doyuruyorsun, oy vermiyor’ sözünü sorgulayın ve kendinize sorun;

“Onlar mı sizin karnınızı doyuruyor, yoksa siz ekmek alırken bile ödediğiniz vergilerle onların karnını doyuruyorsunuz?”

Sormaktan, sorgulamaktan korkan milletler, teba olmaya mahkumdur..

Yazarın Diğer Yazıları