Ahmet ZORLU

SİZİNKİLER YETER..

Ahmet ZORLU

Yok artık kaniyim.

Sizi bitirmek için sizinkiler o kadar özverili! çaba harcıyor ki, başkalarına ihtiyaç bırakmıyorlar.

Recep Tayyip Erdoğan sonrası Cumhurbaşkanlığı hayalleri kuran ve her gittiği yerde, her uygulamasında TV’lerin canlı yayına geçtiği İçişleri Bakanı Süleyman Soylu,  Bayram Namazını Kato Dağı’nda kılıyor.

Tabii TV Kanalı canlı yayında.

Ama öyle bir namaz ki, hoca şaşırdı, cemaatin kimi rükuda, kimi secdede, kimi kıyamda.

Namaz değil, Bayram Çorbası.

Ardından Süleyman Soylu Memleketi Trabzon’a geliyor.

Kalabalığı görünce morali düzelecek, ama o da ne.

Millet hep birlikte “İmamoğlu” sloganları atmaya başlamasın mı..

Bu manzarayı ekrandan izleyen AKP İstanbul Büyükşehir Belediye Meclis Grup Başkanvekili ve Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu’nun Trabzon Halkı’nı ‘Pontus’ olarak nitelendirmesi ise hadsizliğin nirvanasını oluşturdu.

Bu sözlerden sonra ben sanmıyorum ki hiçbir Trabzonlu gidip tercihini Binali Yıldırım’dan yana kullansın.

Zira bu sözler, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi üyeleri tarafından ‘Halkı kin ve düşmanlığa teşvik’ tanımı ile yargıya da götürülüyor.

Ahmet Hakan ile Cem Küçük arasında yaşanan “İmamoğlu’nu sabote’ tartışması ise işin ayrı bir boyutu.

Bitti mi sanıyorsunuz.

Bayram Namazında adının başında ‘Gazi’ ünvanı bulunan bir ilimizden,  düşmanı Antep Topraklarından söküp atan Şahinbey’in gözünden kaçan bir ‘kanı bozuk’ çıkıyor ve ‘Keşke Kurtuluş Savaşını kaybetseydik’ diyor, diyebiliyor.

Bayram Arefesinde, iktidar yanlısı bir gazetenin sorumlusu densiz çıkıyor ve Şanlı Türk Ordusunun Komuta Kademesi için ağza alınmayacak hakaretler ediyor.

Ama yargı şimduluk seyrediyor,  ordu temsilcileri beylik bir-iki kelamın ötesine kimse geçemiyor.

Bayramın en tepki çekecek haberlerinden biri de, Göçek’te yaptırılan Cumhurbaşkanlığı yazlık sarayının bazı bölümlerinin Hanımefendi tarafından beğenilmemesi ve burası için 30  milyon lira ek ödenekle buraların hanımefendinin zevkine göre yeniden dizaynı haberi idi.

Yani, yaşadığımız ekonomik cenderenin ortasında bu haberi okuyanlar, “Ayranı yok içmeye’ demekten kendilerini alamadılar.

Hele bir fotoğraf gördüm sosyal medyada bolca paylaşılan, arkada Cumhurbaşkanlığı Uçağı, hanımefendi ve mahdumu uçağın önünde bir yerlere bakıyor ve hanımefendi parmağıyla talimatlar veriyor.

Siz sanıyor musunuz, bir iki örnekle gündeme getirmeye çalıştığım bu tablo, 23 Haziran’da AKP’ye  seçim kazandıracak.

Hele biri daha var ki, “Bu günden itibaren Mitili İstanbul’a atacak ve seçime kadar gece gündüz çalışacağız” dedikten sonra, birden bire ortalıktan çekilen isim, Sayın Devlet Bahçeli.

Sayın Binalı Yıldırım, Diyarbakır Meydanı’nda toplananları Kürtçe Selamlarken ne düşündü acaba çok merak ediyorum.

Bir de bunları izleyip iç geçiren, çıkıp haykırmamak için kendini zor tutan kesim var.

Bunlardan biri, AKP’nin bir çok kademesinde  görev yapmış bir dostum ve söylediklerinin yazılmaması kaydıyla ara sıra sohbet ederim.

Adını vermemek üzere, yıllarını verdiği siyasilere verdi mesajlarını ve ‘Bunları yazabilirsin, adımı verirsen de külahları değişiriz’ dedi.

Özetlemeye çalıştım söylediklerini;

“Sevgili dostum, yaşananlara baktığımda kimin AKP’li, kimin MHP’li, kimin Fetöcü, kimin Kürtçü olduğunu şaşırdım bizim partide. Ben ANAP’ta da görev yaptım. Turgut Özal yaşadığı sürece, Cumhurbaşkanlığı koltuğundan da partisine hakim bir görüntü sergiledi. Ama şimdi bizimkine bakıyorum, partili cumhurbaşkanı, partinin tek adamı, hükümetin tek adamı. Buna rağmen, kimin eli kimin cebinde, kimin dili ne söylüyor belli değil. Tam bir Çadır Tiyatrosu manzarası var. Sanırım bizim partide Sayın Erdoğan sonrası kavgası yaşanıyor. Süleyman Soylu diye birini çıkardılar,  söylediği her söz partimize 3-5 bin taraftar kaybettiriyor. Damat Efendinin her ekonomik değerlendirmesi Türk Lirasından 40-50 kuruş daha götürüyor. Burhan Kuzu adındaki Hariçten Gazel Okuyan zat sanki CHP’nin Sosyal Medya Taşeronu. Melih Gökçek denen adam Ak Partide elde ettiği antipatiyi CHP için kullanıyor.  Bülent Arınç denen Kozmik Oda Taşeronu desen öyle.  Bu arkadaşlar bu hızla giderlerse 3-5 yıl demiyorum, 3-5 aya kalmaz AKP’den nur topu gibi yeni bir parti çıkar.”

Evet, bu gözlemler içinizden birine ait. Daha da ağır sözleri vardı ama onları yazmamak üzere söyledi.

İznini almadan sadece bir cümle daha ekleyeyim ben;

“Katırlar Tepede tepişirken, Kayseri’den Memduh Büyükkılıç, bazı ilçe belediye başkanları ve Erzurum’da, Konya’da, Kayseri’de, gecesini gündüzüne katıp, Sayın Erdoğan’ın başarısı için koşturan isimlerin çabalarına rağmen, çimlerin yani partililerin ezilmesi ise yüreğimi bir başka acıtıyor” diyor.

Yazarın Diğer Yazıları