Ahmet ZORLU

ŞİMDİ ÇALIŞMAK ZAMANI..

Ahmet ZORLU

Bana göre tartışmalar geride kaldı.

Demokratik Sistem,  tüm yok edilme çabalarına direndi ve bu seçimi, oluşturulan bu ucube yönetim anlayışını tasvip etmeyenlerin desteklediği adaylar kazandı.

Bana göre bu günden sonra hiçbir şey, ama hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.

Bunun belirtilerini de görmeye başladık..

Fetö Belasının oluşum günlerinde yazdığı kitaplarla ona ön açan, daha sonra AKP’de uzun süre milletvekili olarak görev yapmayı başaran Şamil Tayyar’ın sosyal medya paylaşımlarına, ya da bu iktidarın sürekliliği için yıllarını veren Ömer Turan’ın yazılarına, paylaşımlarına bir bakın ne demek istediğimi anlayacaksınız.

Geminin ambarı su almaya başlayınca, ambardaki gıdaları tırtıklayarak hayatını sürdürenler yukarıya, güverteye ve kamaralara hücum edermiş.

Siz bakmayın, hala ‘kazandık’çıların dikensiz gül bahçesindeki safahat düzeninin bozulmasını kabullenemediklerine.

Siz bakmayın, sanal öcüler oluşturarak milletin kafasının karıştırılmak istenmesine.

Siz bakmayın, iktidar partisi olduklarını unutup, kaybettikleri İstanbul’da, ‘Cumhuriyet Tarihinin en şaibeli Seçimi’ naraları atmalarına.

Sormazlar mı kardeşim, ‘Bu Seçim Cumhuriyet Tarihinin en şaibeli seçimi de, seçimden 5 gün önce ‘Türkiye’de seçim güvenliği en üst noktada’ demeçlerini veren de siz değil miydiniz?’ diye..

Ya da, öcü olarak gösterdiğiniz siyasi anlayışın yıllardır yönettiği İzmir’de, Eskişehir’de, adamların hangi uygulamasını olumsuz buluyorsunuz.

Sormazlar mı adama, kazandığınız yerlerde sorun yok, kaybettiğiniz yerlerde şaibe var öyle mi?

Demokrasi tahammül rejimidir.

Türkiye’de, yaşatılan bunca olumsuzluğa rağmen hala Adalet var.

YSK’nın İstanbul için aldığı son karar, ‘Adalet’in varoluş belgesidir.

Bu karar, “Demokrasi iyidir, ama bizim parti kazandığı sürece”cilerin iflasının kanıtıdır.

Gelelim bundan sonraya.

AKP ve MHP’nin kazandığı belediyelerde de artık hiçbir eskisi gibi olmayacaktır.

Kayseri’de yaşayan da, Konya da yaşayan da “Eskişehir’de olanı, İzmir’de yaşananı, İstanbul’daki uygulamayı biz de istiyoruz” diyecekler.

Hepsinden önemlisi de, artık ülkemin her belediyesinde, meclis toplantılarında söz alıp ‘yanlışa yanlış’ diyecek meclis üyeleri olacak.

Büyükşehir ve İlçe Belediyeleri yeni üyeleri ile ilk toplantılarını yapıp, komisyonlarını oluşturdu.

AKP’den CHP’ye geçen belediyelerden enteresan bilgiler geliyor.

Bunlar yarın müfettişlerce incelenecek, sonra da soruşturma konusu yapılacak.

Gerçekten, trollerin bu kadar fazla ve onları besleyen belediyelerin bu kadar çok olduğunu ben bile tahmin etmiyordum.

Baksanıza, kadın Sayın Cumhurbaşkanı’nın önüne Cami önünde çıkıyor ve “Benim eşim belediyede memur, ben başka partiden bir belediye başkanına çalışmasını istemiyorum” diye feryat ediyor.

Ama yapılan araştırmada, Bankamatik Memuru, daha doğrusu trolü olduğu anlaşılıyor.

Merak etme bacım, sen istesen de başka partiden bir belediye başkanı çakma memur olduğu anlaşılan kocana maaş vermeyecektir.

Belediyeleri bekleyen son bir tehlikeye de dikkat çekmek isterim.

Sadece İstanbul’da 2018 yılında, Dindar demiyorum, ‘Dinci’, yani uydurulan dini satarak semiren vakıf, dernek, cemaat ve tarikat yapılarına 850 milyon lira mali destek aktarılmış.

Bu destek, belediye şirketleri tarafından bu yapılara dağıtılmış.

Şimdi Ankara’da, şimdi İstanbul’da bu yapıların belediyelerden nemalanması artık mümkün değil.

O nedenle, Kayseri’nin, Konya’nın, Erzurum Belediyesi’nin kapısını aşındırmaya başlayacak, kurdukları Saltanat Düzenin sürmesi için çaba göstereceklerdir.

Belediyelere tavsiyemdir, bu yapılardan uzak durun.

Bunlar, kemirgenler gibidir.

Kemirmeye başladıkları organı önce uyuşturur, sonra yemeye başlarlar.

Hissetmezsiniz bile.

Ama yarattıkları tahribat büyüktür, onarılmazdır.

Benden uyarması.

Yazarın Diğer Yazıları