SAĞLIK SEKTÖRÜ..

Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Sayın Mehmet Özhaseki, Antalya’da geçirdiği trafik kazası ve tedavisi sonrası geldiği Kayseri’de yaptığı açıklamada, kaza hakkında bilgi verdi, “Bu kaza sonrası gördük ki, devletimiz sağlık alanında olağanüstü bir seviyeye gelmiştir.”buyurdu.

Öncelikle Sayın Özhaseki, Sayın Türel ve Sayın Yılmaz’a yaşadıkları bu kaza nedeniyle geçmiş olsun dileklerimizi iletmek insani bir vazifemizdir. Kazayı ucuz atlatmaları ise tesellimizdir.

Ama ülkemizin Sağlık alanında muazzam bir seviyede olduğu, hele kentimizin sağlıkta çağ atladığı ile ilgili görüşlere katılmıyorum.

Nedenlerini anlatayım;

Kayseri’ye azman bir bina inşa edildi, adı Şehir Hastanesi.

Çok basit bir rahatsızlık için gittiğinizde bile aynı gün işlemlerinizi yaptırıp sonuç alma şansına sahip değilsiniz.

Hele ki Ultrasonografi veya MR Cihazına girecekseniz, ya bir gün sonrasına, ya bir ay sonrasına gün alıyorsunuz.

Servisler karmaşık bir yapıda düzenlendi, yitip gidiyorsunuz birbirine benzer koridorlarda.

Kayseri Şehir Hastanesi’nin Sivas, Kırşehir, Nevşehir, Niğde ve Yozgat’tan gelen hastalara da hizmet verdiğini düşündüğünüzde oluşan yığılmanın ve çaresiz yığınların çare için nasıl zorlandıklarını bir kenardan 10 dakika izlediğinizde görebiliyorsunuz.

Bu tablo, Şehir Hastanesi inşa edilen bütün iller için geçerlidir.

Siz de diyeceksiniz ki, Kayseri’nin her noktasında özel sağlık kuruluşları var, gidin oradan hizmet alın.

Doğru ama onun için de dolu bir cüzdanla hastaneye gitmeniz gerekiyor.

Gelelim AKP İktidarı döneminde Sağlık Alanında ülkemize kazandırılan yeniliklere!

1. Şehir Hastaneleri adı altında başlatılan bir proje ile sağlık ticarileştirildi. Örneğin Kayseri Şehir Hastanesi’nde tüm hizmetlerden gelen para bir yana, hastanenin yatak hizmetlerinden tetkik ve tedaviye kadar hasta için verilen her hizmetin bedeli Sağlık Bakanlığı’na fatura ediliyor. Yetmiyor, Bakanlıklar, Şehir Hastanelerini inşa eden şirkete yıllık kira ödüyor. Kira rakamları ise dudak uçuklatacak cinsten.
2. Anayasamızda hüküm altına alınan Sosyal Devlet Kavramı nedeniyle ücretsiz olması gereken Sağlık Sistemi Özel Sektörün emrine sunuldu. Sağlık Bakanımız bile Hastaneler Zinciri Patronu yani. İnsanların kalp krizi, beyin kanaması geçirmesini bekleyen sağlık tröstleri türetildi.
3. Özel Sağlık Kurumlarının faturaları sağlık bakanlığının imkanlarının ötesine geçen oranlara ulaştı. Sağlık Bakanlığı çıkmazdan nasıl kurtulacağını kara kara düşünüyor ve özel sektörün yetkili kılındığı Şehir Hastaneleri’ni Sağlık Bakanlığı’nın kendi imkanları ile inşa edeceğini açıklamak zorunda kaldı Sayın Bakan.
4. Kayseri’de son 5 yıldır hiç organ nakli yapılmadı biliyor musunuz Sayın Özhaseki. Oysa Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanemiz 5-6 yıl öncesine kadar Organ Nakli konusunda parmakla gösterilen kurumlardan biriydi. Nedenlerini siz benden daha iyi biliyorsunuz.
5. Koruyucu Sağlık Kavramı tamamen ortadan kalktı hastanelerimizden. Zira yediğimiz, içtiğimizden, soluduğumuz havaya kadar her şey bozuldu. O nedenle hastanelerin yoğun bakım üniteleri, Onkoloji ve Psikyatri bölümleri hastalarla dolup taşıyor, kalp, tansiyon, anti depresan ve kanser ilaçları tüketiminde ülkemiz rekora koşuyor.
6. Ama Allah Var. Sağlık Bakanlığımız dünyada bir benzeri olmayan sağlık hizmetlerini de geliştirdi, yaygınlaştırdı. Sülük ve Hacamat alanında Dünya Sağlık Devlerini kıskandıracak düzeye geldik bu iktidar döneminde.
7. Üniversite Hastaneleri, Şehir Hastaneleri ve Devlet Hastanelerinde adı ön plana çıkan mesleğinin hakkını veren doktorlar, binlerce lira transfer ücretleri ile özel hastanelere kapak atıyor. Önlerine gelen hastayı bıçak altına yatırmadan önce de hatırlı ‘Bıçak Parası’ talep ediliyor, hastadan ve yakınından.
8. Ha bir de Manevi destek birimleri kuruldu hastanelerde. Mesela Kürtçe, Türkçe ve Arapça dilinde ölümcül hastalara vaazlar verilip kendileri öte dünya için hazır hale! getiriliyor. Bu hizmeti inkar etmek nankörlük olur. Ama sakın ben ilerde tedavi gördüğümde öyle birini başıma göndermeyin, döverim.
9. Sağlıkta gelinen noktayı yazarken Menzil Şeyhi’nin tedavi gördüğü Hastane Odası ve tarikatın İstanbul’da yaptırdığı hastaneden bahsetmemek nankörlük olur. Sağlık Bakanlığı’nın Ambülans Helikopterlerinin kuyruklarına yazılan GVS ibaresini nasıl unutabiliriz.

Yani sonuç Sayın Memleket Büyüğü, Sağlıkta dünyanın gıpta ettiği bir noktadayız. Ama parası olan için.