Ahmet ZORLU

SAĞDUYU..

Ahmet ZORLU

İki gündür inanılmaz bir bilgi kirliliği içerisinde bocalıyoruz.

Yandaş medyaya bakıyorsunuz, askerimiz Suriye’ye girdi, bir bölümünü temizledi.

Trump’un tehditkar tavırlarından tek kelime yok yandaş sayfalarda ve ekranlarda.

Muhalif Medyaya bakıyorsunuz farklı haberler, içlerinde en önemli gördüğüm haber “ABD’li savunma uzmanları Türkiye’ye Suriye hava sahası konusunda bilgi paylaşımının durdurulduğu” haberi.

Eğer bu doğru ise, Suriye’deki koalisyon güçleri Suriye’ye geçen her uçağımızı ve dronlarımızı tehdit kabul edip vurabilir anlamına gelir ki, çok vahim bir durum.

Savaş uçaklarımızın Irak Hava Sahasını kullanarak Suriye Sınır Kapısını vurması da bu bilgi paylaşımı haberinin doğruluğunu gösteriyor ki,  uçaklarımızı uçuramadığımız bir ülkenin topraklarına asker sokmamızın vahim sonuçları olacağı gerçeği ile yüz yüzeyiz.

Benim bakış açıma gelince, ABD Suriye’de elini kirletti,  bu saatten sonra etkisiz hale getirdiği, binlerce IŞİD Militanına bakmaktansa çekilecek bölgeden.

Ama bölgede sıkışmış IŞİD’çileri de bizim kucağımıza bırakmak istiyor.

Diyeceksiniz ki, PYD’yi donattı.

Evet, PYD’nin silahlı unsurlarına, binlerce tır silah verdi.

Bunu yaparken tek hedefi vardı, bölgedeki istikrarsızlığın devam etmesi.

Ayrılıkçı örgütler elde ettikleri bu binlerce tır dolusu silahla Türkiye’yi, Suriye’yi, İran’ı, Irak’ı karıştırmaya devam edecek.

Bir de Trump’un tehdit dolu açıklaması var ki, yenilir-yutulur cinsten değil.

O nedenle aklı-selimi duygusallığın önüne koymak zorundayız.

Türkiye Cumhuriyeti’nin saygınlığı adına, Sayın Cumhurbaşkanı’nın Trump ile yapacağı görüşmenin iptali ile ilk adımın atılması gerekir mesela.

Daha sonra, PKK-PYD Yapılanmasını terör örgütü kabul ettiğini Birleşmiş Milletler’e bildiren mevcut Suriye Yönetimi ile oturup bu unsurların bölgeden temizlenmesi için işbirliğine gitmeliyiz.

Zira, seçenekleri tükettiğinizde elbette savaş son seçenektir.

Ama seçenekleriniz varken, savaş tamtamları çalarsanız gülünç konuma düşersiniz.

Unutulmamalıdır, Savaşı Zenginler çıkarır, fakirler ve çocuklar ölür.

Hele günümüzde çıkacak bir savaşın yıkıcılığının iyi hesaplanması gerekir.

Farkında mısınız, söz konusu olan Suriye’nin geleceğidir ve Emperyalizm burada kendisine tutunacak devletler oluşturmak istemesidir.

ABD’nin hedefi ve amacı belli.

İsrail’in idealleri doğrultusunda Suriye’nin bir bölümünde Kürt Devletçiği oluşturmayı amaçlıyor.

İran ve Rusya ise mevcut rejimin daveti ile gidip yerleşmiş Suriye’ye.

Amaçları mevcut sistemin devamını ve Suriye’nin toprak bütünlüğünü sağlamak, güçlü bir müttefik yaratmak.

Peki biz ne yapıyoruz, mesela El Bab’ta kimi kime karşı koruyoruz belli değil.

Sınırımızda Bölücü Örgütün kuracağı devlete karşı çıkıyoruz.

O bölücü devleti kurmaya çalışan ABD ile kol kolayız.

Gerekçe, ‘Liderimiz Suriye liderini sevmiyor..’

Tamam, Suriye’de bir diktatör var, kabul.

Ama ben Esed’in, El Beşir’den daha fazla ülkesini ve insanını sevdiğine inanıyorum.

Efendiler, ağalar elbette Şanlı Türk Ordusu, Türkiye’nin geleceğine yönelecek her tehlikeyi bertaraf etmekle yükümlüdür ve bu görevini yerine getirir.

Ama bu gün itibarı ile PYD, IŞİD, toprak bütünlüğü gibi konular Suriye Rejiminin sorunlarıdır.

Gelecekte bizi tehdit edecekse, bize düşen bu tehditleri ortadan kaldırması için Suriye Rejimine yardımcı olmaktır.

“Bir gece ansızın gelebiliriz” şarkısı söyleyerek korkutmaya çalıştığınız ülke ve ülkeler, dünyaya hakimiyet kurmuş süper askeri yapılanmalarıdır.

Hele ki savaş tamtamlarını, yönettiğiniz ülkede yitirdiğiniz itibarı yeniden kazanmak için çalıyorsanız sinek vızıltısının ötesine geçmez.

O nedenle, sağduyu..

O nedenle, aklı-selim.

O nedenle, mantık..

Yazarın Diğer Yazıları