Ahmet ZORLU

PENSİLVANYA-KAYSERİ- ANKARA..

Ahmet ZORLU

Mehmet Özhaseki, Ankaradaki gazetecilerle bir sohbetinde diyor ki;

"Bütün bunlara şahit oluyoruz. Kayseri’ye kadar ekip gönderdiler, orada kendilerine yakın gazetecileri buldular 'Haseki Beyin ne açığı var bize söyleyin' dediler. Belli gruplar Amerika’ya kadar arayıp 'Elinizde bant var mı bir şey biliyor musunuz, ses kaydı var mı?' diye aradıklarını görüyoruz.”

Sayın Başkan, Sayın Başkan adayı her şeyi anladım, muhalefetin elbette rakibi zora sokacak bilgi-belge-delil toplaması ve kamuoyu ile paylaşmasını bir anlamda normal karşılayıp, anlamaya çalışıyorum da, ‘Amerika’ya kadar ulaşıp, elinizde bant var mı? bir şey biliyor musunuz? Ses kaydı var mı?’ diye sorulduğunu sizin nasıl öğrendiğinizi anlamlandırmaya da çalışmıyor değilim hani.

Yoksa Fetullah Gülen’in yanına da mı bir Hayati yerleştirdiniz, anında gelişmeleri size aktaran.

Valla bu bölüm, bana göre izaha muhtaç.

Sizin bu itiraf gibi Amerika izahatınız üzerine, geçmişe ait sözleri inceledim, tam oturmasa da, “Merdi kıpti şecaat arzederken sirkatin söyler” cümlesinin en uygunu olduğuna karar verdim.

‘Kayseri’ye kadar adam gönderip, orada kendilerine yakın gazetecileri buldular, Haseki beyin ne açığı var söyleyin dediler’ izahatınıza gelince,  Kayseri’deki 41 yıllık gazetecilik serüvenimde sizi en çok yazan kalemlerden biriyim, ama inanın bana özel olarak kimse gelip bir şey sormadı.

Demek ki, ‘kendilerine yakın’ biri değilmişim.

Buna ise bir kez daha sevindim.

Ama Ankara’dan Kayseri’ye gelip kendilerine! Yakın gazetecilerden bilgi devşirildiğini siz nereden ve nasıl biliyorsunuz. Yoksa o kendilerine yakın gazeteciler çift yönlü mü çalışıyor.

Hasbelkader, 2018 yılı baharında yayınladığım “Fetözedeler-Fetözadeler” adlı kitabımda yer verdiğim için, Fetö konusunda işin ucundan ve içinden tutmuşluğunuzu bilmeyen yoktur.

Hani bir zamanlar ‘Hacı Abiniz’ vardı ya,  onun ifadelerine bakınca ilişkiler bir bir ortaya çıkıyor zaten.

Hacı Abinizin yalan söylediğini iddia ediyorsanız, o dönem Sayın Saygı Öztürk, sizi Fetullah Gülen’in yanına götüren tercüman ve rehberin ifadelerini yazdı, bu da gazete arşivlerinde.

Bu rehber hangi uçuş numaralı uçakla Pensilvanya’ya gittiğinizi, burada  Fetullah Gülen ile nasıl görüştüğünüzü, Fetullah Gülen’in size hangi kitabını hediye ettiğini, kitabı imzalarken kitaba sizinle ilgili hangi övgüleri yazdığını  zaten biliyoruz.

Bu arada merakımı bağışlayın, Sahi Fetullah Gülen’in size hediye ettiği, bizzat elleriyle imzaladığı kitap  nerede şimdi?

Yine kitabıma dönmek istiyorum.

Büyükşehir Belediyesi Bünyesinde faaliyet gösteren Kaymek, ‘Gülen Yüzler’  adı altında fakir ailelerin çocuklarına yönelik kurslar düzenledi mi, düzenlemedi mi?

Bu kurslarda, 15 Temmuz’dan önce kapısına kilit vurulan tescilli ‘Serhat Dershanesi’nin öğretmenleri derslere girdi mi girmedi mi?

Bu öğretmenler, 17-25 Aralık sonrası bir gecede topluca işten çıkarıldı mı, çıkarılmadı mı?

Fetullah Gülen’in soyadından esinlenerek belediye  bünyesinde projelendirdiğiniz “Gülen Yüzler” Projesi ile, Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın elinden başarı ödülü aldınız mı, almadınız mı?

“Gülen Yüzler” Projesi’nin Mimarı, dönemin Kaymek sorumlusu Refik Tuzcuoğlu’nu bakan olur olmaz Ankara’ya götürdünüz mü, götürmediniz mi?

Aynı ismi, yani Refik Tuzcuoğlu’nu daha Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı olmadan, buraya Genel Sekreter olarak attınız mı, atattırmadınız mı?

Daha Burç Eğitim Vakfı’na sağladığınız imar kıyağı, Fetö’nün okullarına katkılarınız, Uçakta Fetö Hastanesi için topladığınız Çekler, 15 Temmuz Sonrası kapısına kilit vurulan Melikşah Üniversitesi’ne sağladığınız, sağlattığınız bina ve malzeme katkısı da sırada duruyor.

Hadi onları da geçtik, 2016 Nisanında söylediğiniz “Fetö fabrika ayarlarına dönsün, mücadele biter” sözünüzü nereye koyacağız.

Partinizin sesi gazeteciler bile isyan etmişti hani.

Ya da birkaç ay önce söylediğiniz, Fetö bulaşığı olan herkesi içeri atmak gerekiyorsa 81 milyonu içeri atmamız gerekir sözleriniz.

Türkçe Olimpiyatlarının Kayseri ayağında, o günün hoca efendisine dizdiğiniz methiyeler.

Yani diyeceğim Sayın Özhaseki, ABD’ye gidip sizinle ilgili ses kaydı aramaya gerek yok.

Sizinle ilgili boyutun hepsi yazıldı, çizildi, kitaplara konu oldu ve bir çok gazetecinin  bu olaylardan haberi var.

Ama  gerçekten çok merak ettim, ABD’ye, yani Pensilvanya’yı arayıp sizinle ilgili kayıt olup olmadığını soran kim?

Bir de, böyle bir durum varsa, bu bilgiyi size Pensilvanya’dan aktaran kim?

Yoksa yeni bir Hayati Vakası mı yaşayacağız, Pensilvanya kaynaklı..

Ha bir de, Kayseri’deki kulağınız Hayati’nin Melikgazi veya Kocasinan’dan meclis üyesi olması için de girişimleriniz olduğu söyleniyor.

Meclis aday listelerini merakla bekliyorum..

Yazarın Diğer Yazıları