Ahmet ZORLU

ÖNCELİK..

Ahmet ZORLU

Ülkelerin, kentlerin, mahalle ve köylerin öncelikleri vardır.

Yönetici seçerken bu öncelikler dile getirilir ve seçilecek insandan bu önceliklerin çözümü ile işe başlanması istenir.

Yönetici adayı da bu önceliklere yer verir seçim çalışmasında ve seçildiği takdirde bu sorunun veya sorunların üzerine nasıl gideceğini anlatır.

Seçilen isim gerçekten yönetici ise öncelikli sorunların üzerine gider.

Ama ‘İdareci’ çıkmışsa, aldığı gibi devreder, üstlendiği sorunları.

Bir de kendisine verilen görevin içine eden tipler vardır.

Sorunları daha karmaşık, sıkıntıları daha içinden çıkılmaz hale getiren tipler.

Onlar için de Anadolu’da, “Bir çuval inciri berbat etti” tanımı kullanılır.

Milletin iktidar ettiği belediye başkanlarının da kentleri için, hükümetlerin de ülkeleri için öncelikleri vardır.

Yoksulu bol bir kentte, Sosyal Belediyecilik Projeleri prim yapar.

Yoksulu ve çaresizi bol ülkede, yoksulluğu ortadan kaldıracak, sosyal devlet ilkesini hayata geçirecek söylemler önemlidir.

Bazen, toplumsal sıkıntıları malzeme yaparak iktidar olanlar, göreve geldiklerinde söylemlerini bir kenara koyarak, kendi gizli ajandalarında yer alan dayatmaları hayata geçirmeye çalışırlar.

Mesela yoksulluk edebiyatı ile gelirler, yoksulu daha yoksul, zengini daha zengin hale getirecek işlere soyunurlar, toplumun kahır ekseriyetinin omuzlarına akla gelmedik vergiler, zamlar yüklerler.

Mesela bu günkü vergi sistemini ele alalım.

Eskiden 2 tür vergi kalemimiz vardı.

  1. Gelir Vergisi.
  2. Kurumlar vergisi.

Daha sonra, Marmara Bölgesinde yaşanan deprem felaketinin yaralarını sarmak için halk tarafından ‘Deprem Vergisi’ olarak adlandırılan Özel Tüketim Vergisi çıkarıldı.

Bu üçüncü verginin de geçici olduğu söylendi.

Ama günümüzde Türk Vergi Sistemine bakıldığı zaman, çok kazanandan az, az kazanan hatta zarar edenden çok vergi alınması esası üzerine bina edildi.

1 Paket sigara alıyorsunuz, parasını öderken 2 paket parası da devlete bırakıyorsunuz.

Akşamcı bir kadeh rakı doldurduğu zaman 2 kadeh parası da devlete veriyor.

Varsa aracınız, bir depo benzin aldığınızda 1,5 depo parası da devlete ödüyorsunuz.

Dostunuza ısmarladığınız 1 bardak meyve suyunda bile devlet sizden pay ister hale geldi.

Yani ekonomi artık Gelir ve Kurumlar Vergisi ile değil, Özel Tüketim Vergisi ve yanına eklenen dolaylı vergilerle ayakta duruyor, tutuluyor.

Eskiden vergi rekortmenleri sıralamasına giren insanlara toplumda saygı gösterilir, örnek insan olarak lanse edilirlerdi.

Şimdi vergi rekortmenlerinin sıralamasına bir bakın.

Büyük bölümü adının açıklanmasını istemiyor.

Eskiden güzel ülkemde üretime dayalı, katma değer üreten firmalar vergi rekortmeni sıralamasında üst sıraları kapatırdı, şimdi icat edilen ‘Menkul Sermaye iradı’ (ne demekse) alanındakiler sıralamada yer alıyor ve onlarda isimlerini gizli tutuyorlar.

Üstüne üstlük, iktidar çanağından yal yalayan bazı isimler var ki, vergi dönemi geldiğinde bir bakıyorsunuz 300-500 milyonluk vergi borçlarının üzerine kalem çekiliyor.

Ama Bakkal Mehmet Efendi’nin ise tepesine biniliyor, işyerini kapatmak zorunda bırakılıyor.

Bakınız, kurumlar vergisinde, ilk sırada Merkez Bankamız var. Ziraat, Garanti ve İş Bankası ilk 4 sırayı alıyor. 5. Sıradaki kurumumuz Türkiye Petrolleri.

Bir de battı denilen Almanya’nın vergi sıralamasına bakalım.

1.Volkswagen, 2.Daimler (Mercedes), 3.BMW, 4. E.ON Enerji, 5.Deutsche Telekom, 6. Siemens, 7. BASF Kimya, 8.Metro Grup, 9. Schwarz Grup, 10.Bayer.

Yani tamamı üretime dayalı kurumlar.

Eğer Türkiye’de ÖTV adıyla dayatılan vergiyi ödeyenlerin yıllık ödedikleri vergilerin çetelesi tutulsun inanın rekortmen “Her akşam çilingir sofrasını kurarak günde bir şişe rakı, yanında da günde 2 paket sigara içen akşamcılar” sıralamanın ilk 10’unu kapatmak için birbiri ile yarışırlar.

Oysa neydi bu iktidarın halka verdiği çözüm öncelikli sözleri.

Yoksulluğu, yolsuzluğu ve yasakları kaldırmak öyle değil mi?

Türkçemizde bir söz vardır;

Söylediğinin tersini yapmak.

İktidarın uygulamalarına, uyuyor mu uymuyor mu?

Takdir sizin..

Yazarın Diğer Yazıları