Ahmet ZORLU

KOMEDİ..

Ahmet ZORLU

Siyaset dünyasında çok enteresan günler yaşıyoruz..

Daha doğrusu, TV ekranlarında akşam olduğunda haber bültenleri, öğle saatlerinde meydan mitingleri, kalan zamanlarda sosyal medya sayfalarında estirilen Yalan Rüzgarı, ortalama düşünen her insanı acı acı gülümsetiyor.

Düşünme yeteneğini yitirmiş, kendisi yerine başkalarının düşündüğüne inananları ise kinlendiriyor.

Kayseri’de meşhur bir sözdür. “Yalanı essah gibi söylemek..”

Maalesef, güzel yurdumun her köşesinde ‘Yalanı essah gibi söyleyen’ ve tek amacı milletin kafasını bulandırmak olan hatipler, bir yalana bin yalan katmayı sürdürüyor.

Günümüz siyasetçilerinin büyük bölümünün başucu kitabi haline getirdiklerini sandığım, Hitler’in Propaganda Bakanı Joseph Goebbels’ten bir iki alıntı yapayım, ne demek istediğimi çok daha iyi anlarsınız.

Der ki Goebbels;

- İnsanların beyin tembelliğine dayanarak hareket edin…
- Yalan söyleyin, mutlaka inanan çıkacaktır.
- Bir söylemi sürekli tekrarlarsanız, halk o söylemin nereden geldiğini unutur ve kendi fikri gibi benimser.
- Söylediğiniz yalan ne kadar büyük olursa o kadar etkili olur.
- Halk büyük yalanlara, küçük yalanlara göre daha çabuk inanır.
- Hatalı olduğunuzu ya da yanlış yaptığınızı asla kabul etmeyin.
- Asla kabahat ve suç üstlenmeyin.
- Kendinizi savunmak yerine karşınızdakileri sürekli savunmada bırakın.
- Sadece bir rakibinize odaklanın ve kötü giden her şeyin suçunu onun üzerine yıkın.
- Önemli olan aydınlar değil kitlelerdir. Çünkü onları kandırmak kolaydır.

İşte bundandır, ülkemde estirilen Yalan Rüzgarı..

Nereden başlayayım, inandırılan yalanları sıralamaya..

Mesela, “Lozan 2023’de bitiyor. Ondan sonra, Lozan’ın izin vermediği yer altı zenginliklerimizi ortaya çıkaracağız. .”

“Başörtülü bacımızın üzerine işediler..”

“Camide içki içtiler..”

“Ezan-ı Muhammediyeyi yuhaladılar..”

“Ey Kılıçdaroğlu, siz istemeseniz de uzaya çıkacağız..”

“Bu seçim ülkenin beka sorunudur..”

“Tanzim satış kuyrukları, yokluk değil varlık kuyruğudur..”

“Ekonomimiz koşma evresini tamamladı, uçmaya başladı..”

“Paramız var ki soğan ithal edebiliyoruz..”

“CE HA PE, İP, SP, Fetö, PKK birlikte hareket ediyor..”

Ve daha onlarcası, yüzlercesi, binlercesi..

Çıkın sokağa,  rastgele, önünüze çıkan 100 kişiye sorun, 50’si 17 yıldır ülkeyi CHP’nin yönettiğini söyleyecek.

Zira, öyle bir iktidar var ki ülkenin başında, iktidar etmekten çok muhalefet görevini üstlenerek bu algının oluşmasını başardı.

O nedenle, millete düşen akıl ve mantık süzgecini her zamankinden daha etkin kullanmasıdır.

Zira, siyasetçisi ile, medyasıyla yalanın hakim olduğu bir dönem yaratıldı.

Seçmen şaşkın.

Seçmen, ne diyeceğini ne yapacağını bilemez durumda.

Her köşe başını, ‘Yalanı essah gibi söyleyenler’ tutmuş.

Güzel ülkemin halkına tavsiyem, TV kumandasını ellerine alarak, odaklandıkları kanalların dışına da çıksınlar, neler oluyor sorusuna cevap arasınlar.

Zira, güzel ülkem bir yalan enformasyonu fırtınasının etkisi altında.

Unutmamaları gereken ise, “Rus tankları Berlin’e girdikleri gün bile Alman Halkı, Rusya’yı Alman Ordularının işgal ettiğini sanıyordu” gerçeğidir.

Evet dostlar, bu seçim bana göre de beka seçimidir.

Ama söylendiği gibi ülkenin Bekası değil, Demokrasinin ve Cumhuriyetin Bekasıdır söz konusu olan..

Tercih tabii ki sizin..

Yazarın Diğer Yazıları