Ahmet ZORLU

KOMEDİ FİLMİ GİBİ..

Ahmet ZORLU

Size de öyle gelmiyor mu?
Sanki en usta komedi yazarları senaryoyu yazıp elimize veriyor, bize ise oynamak kalıyor.
Yaşananlara, biz yaşatılanlara acı acı, bazen de kahkahalarla gülmekten başka bir şey gelmiyor elimizden..
Minare hoparlörlerinden yapılan müzik yayını ile başlayalım isterseniz.
Bu densizliği, bu ahlaksızlığı yapan ortada yok.
Bunu sosyal medyadan alıp kendi sitesinde paylaşan CHP İl Eski Yöneticisi tutuklu.
Yapmasaydı keşke, ama ben Devlet’i Ali’mizden bu yayını yapanın bulunmasını ve yüzüne lanet okuma fırsatının bu millete verilmesini istiyorum.
Tali bir suçluyu içeri akmakla üzeri örtülemeyecek kadar rencide ediciydi, zira bu müzik yayını.
Camiler, inanan insanların yaradanı ile gönül bağı kurduğu kutsal mekanlardır.
Ama birader, bunda bile çifte standart yapılmıyor mu sizce.
Hani hatırlarsınız, minarelerden AKP’nin seçim müziğinin çalındığı günleri.
Çıkarılıp bir sorumlu ortaya hesap verilmesi sağlandı mı?
Bir çok kentte, bir çok mabedde parti toplantıları düzenlendi, hatırlarsınız.
Ey iktidar edenler, ey Diyanet yetkilileri uyardınız mı, camilerin pervasızca siyasi amaçlar için kullanılmaması için görevlilerinizi, yetkililerinizi.
Bir de merkezi ezan okuma sistemi ucubesi var, üzerinde durulacak.
Her camide bir imam, bir çok camide bir imam, bir müezzin görev yaptığına göre, ezan neden tek merkezden okutulur.
Maden okutuluyor, neden sağlıklı bir merkezi yayın sistemi kurulmaz.
Diyanetin parası mı yok?
İllere yandaş kıble uzmanları atayacağınıza, onlara ödediğiniz paralarla adam gibi bir merkezi yayın sistemi kursanız olmaz mı?
Sayın İçleri Bakanı söz verdi, ama söz verirken bile faul yaptı.
Diyor ki, “Özel ekip kurduk, bu yayını yapanı bulup camiin kapısına bağlayacak, ona ezan dinleteceğim..”
Haydaaa ki ne hayda.
Ezan dinletmek ne zamandan beri ceza haline geldi, ey Müslüman!
Bir de bayram için Hükümet-i Ali’mizin aldığı bir karar vardı, hatırlarsınız.
Köprü ve Oto yolları ücretsiz hale getirdiler sağolsunlar!
Daha doğrusu Özal ve Demirel’in yaptığı oto yollarla köprüler ücretsiz, Reisin yaptırdığı köprü ve oto yollar ise dolar üzerinden geçiliyor bayram da.
Ama, unuttular sanırım. Oto yolların ve köprülerin ücretsiz yapıldığı zaman dilimi içerisinde Tüm Şehirlerde, hatta köylerde bile sokağa çıkma yasağı vardı.
Yani nasılsa bedava diye arabaya binip köprüye çıksan, adam başı 3 bin 150 lira ceza var.
Daha da komiği nedir biliyor musunuz, geçiş garantili inşa edilen köprü ve oto yollardan araç geçse de geçmese de yapımcı firmaya para ödeniyor, millet kesesinden.
Gelelim Ramazan Bayramı’nda en çok dilediğimiz, barış ve kardeşlik atmosferine bayram ne kadar katkıda bulundu sorusuna?
Arefeden daha kötü durumda memleket dersem, sanırım yeterli olur.
Ve bu arada dikkat çekmek istediğim bir konu da, bazı Valilerin İl Başkanı gibi hareket etmeye başlamaları.
Eskiden kente bakan geldiği zamanlar il valisi ona nezaret ederdi.
Ta ki, konuk bakan partisinin il merkezinin kapısına gelene kadar.
Orada Vali izin ister parti binasına adım atmazdı.
Şimdi maşallah bazı illerde valiler AKP’nin toplantılarına sanal da olsa katılmaya başladı.
1,5 milyonluk Audisi ile gündeme gelen Rize Valisinin AKP İl Başkanından Pandemi sonrası Umre Seyahati ödülü talep etmesi, hem de TV’nin canlı yayınına mesaj atarak bunu yapması da meselenin üzerine tüy dikti.
Gelelim Pandemi sonrası ve bayram sevincini gölgeleyen ekonomik duruma.
Önümde değişik anket kurumlarının, başta ekonomi olmak üzere çeşitli konularda yaptıkları nabız yoklamalarının sonuçları var.
Bu sonuçları okuduğunuzda ortaya çıkan tablo;
Güzel ülkem, yelkenleri paramparça olmuş, fırtınada savrularak nereye yol aldığı belli olmayan bir gemiye benziyor.
Geminin yolcuları ise, yolcusundan kürek mahkumuna kadar, hep birlikte hala gemiyi idare ettiğini sanan kaptana yalvarıyor;
“Lütfen gemiyi güvenli bir limana çek de, hiç değilse onarımdan geçirelim” diye.
Anladınız sanırım, ne demek istediğimi.

Yazarın Diğer Yazıları