Ahmet ZORLU

KARMA..

Ahmet ZORLU

Yazmayayım diyorum, uzak kalayım günlük politik gelişmelerden.

Huzurun kucağında, başladığım kitap çalışmasına odaklanayım.

Haber dinlemeyeyim mesela.

Günlük yaşananları uzaktan izleyeyim.

Yazdıklarım da, bu günlerde zaman geçirdiğim kır bahçesi kadar huzur dolu olsun.

Ama olmuyor dostlar.

Mesela 2 Temmuz, Sivas’ta aydın ve sanatçıların diri diri yakıldığı trajedinin yıldönümüydü.

26 yıl geçti, o gün doğanlar hayata atıldı.

Ama Sivas Olayları’nın fitilini ateşleyen el hala net şekilde ortaya çıkarılmadı.

Yakalanıp tutuklananları Adalet önünde aslanlar gibi savunanların ise tamamı, siyasete atıldı, kimi milletvekili, kimi bakan oldu.

Ya da Ergenekon denilen Fetö Kumpası..

Hani bu gün bu kumpası kuranların siyaseten savcısı nerede?

Türkiye Cumhuriyeti’nin ‘tek adamı..’

Avukatı nerede.

Siyaseten emekli edildi, köşesinden gelişmeleri izliyor.

Ve Ergenekon davasının kumpas olduğu tam 12 yıl sonra resmi mahkeme kararına dönüştü.

Yani Savcı Efendinin tezi çöktü.

Peki var mı bir özür?

Bu kumpas döneminde, devletin kozmik odasının kapısının açılmasını sağlayan biri vardı hani, salya sümük Fetullah Gülen’in memleket özlemini her fırsatta dillendiren.

Bülent Arınç.

Damadı Fetö’den alınmıştı bir zamanlar.

Kendileri, başka partiye kaymasın diye oluşturulan, “Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu” Üyesi oldu. Damat izini kaybettirdi. Oğlu ise Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bana ve size vekalet ediyor!

Ha unutmadan, bu kurulda görev alanlar zahmet edip bir araya geldikleri için maaşları da 13 biner liradan 18’er biner liraya çıkarılmış.

Yani daha toplanmadan maaşlar 5’er bin lira artırılmış.

Ve bu gün emekli maaş zamları belli oldu.

Tamı tamına yüzde 5.

Yani ortalama 100 lira.

Hangi Vicdan kabul eder.

Bülent Arınç’a yapılan zam oranının, emekliye yapılan zammın 50 katı olmasını.

Ama buna itiraz edenler edepsiz öyle mi?

Gelelim 31 Mart ve 23 Haziran sonrası olası ‘Bakanlar Kurulu’ değişimi konusuna.

Kimi kapsamlı olacağını söylüyor, kimi dar çerçeveli olacağını.

Vallahi de billahi de kökten değişse bile hiçbir şey değişmez.

Zira bu günkü melez rejimde, (ki bu rejimin mimarının da Mc Kısney olduğu ortaya çıktı), hiçbir şey değişmez.

Zira bu ülkenin Cumhurbaşkanı da,  TBMM Başkanı da,  Bakanlar Kurulu da,  Milletvekili de, İktidar Partisi Genel Başkanı da, hatta Muhalefet Lideri de Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dır.

Atanacak hiçbir bakan, ballı maaşlarla görevlendirilecek hiç bir danışman veya Yüksek İstişare Kurulu Üyesi, hiç bir milletvekili, hiç bir yargı kurumu,  hiç bir vali, hiç bir belediye başkanı, hiçbir konuda irade ortaya koyamaz.

Zira Sayın Cumhurbaşkanına bu yetkileri biz verdik Referandumla.

Yani yakınmaya hakkımız olmadığı gibi, yekinmeye de takatimiz kalmadı.

Gelelim Kayseri’ye.

Kayserispor kongresini yaptı.

‘Buyrun koltuk boş’ diyen Sayın Erol Bedir, ortaya talipler çıkınca birden bire çark etti ve aday oldu.

Detaylara girmeyeceğim.

Ama Kayseri’de seçilmiş yönetenler değişse bile, birileri  her kurumu parmağında oynatmaya devam ediyor.

Yani Kayseri’nin Valisi de, Belediye Başkanı da, Sivil Toplum Kurumu Başkanı da, Spor Kulubü Yönetici de, kuyruk sıkıştığında ortaya çıkıveren ‘tek adam…’

Kim mi?

Evet tahmin ettiğiniz kişi..

Kayseri önce bu vesayet yapılanmasını yerle bir etmediği sürece, kimseden başarı beklemeyin.

Yazarın Diğer Yazıları