Ahmet ZORLU

KANDIRDIM..

Ahmet ZORLU

Güzel bir söz vardır;

“İnsanları kandırmak, kandırıldıklarını onlara anlatmaktan, daha kolaydır.”

Maalesef güzel ülkemde yönetenden yurttaşa, düşünen insandan trol ve troliçelere kadar herkes bunu farketmiş olacak ki,  TV  Programları, Sosyal Medya Paylaşımları tam bir ‘Yalan Rüzgarı’ Dizisi gibi.

Sondan başlayıp başa doğru gidelim.

İçişleri Bakanlığı, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara BB Başkanı Mansur Yavaş hakkında, “Yardım toplama Kanununa muhalefetten  soruşturma başlatmış..”

Belediyeler Kamu Kuruluşlarıdır. Kuruluş Kanunlarında bağış alma yetkileri vardır. Dahası Belediye Başkanlarına eskiden ‘Şehremini’ Ünvanı verilirdi. Yani Şehrin en emini.

Daha da dahası, Belediye Başkanları atanmış bürokrat değildir, milletin oylarıyla bu görevlere getirilmiş insanlardır.

Yani Ensar’a, Türgev’e yardım toplamanın önü açık. Cemaatler topladıkları ile Holdinge dönüşsün. Ama Belediyeler, her kuruşun hesabını verdikleri yardım toplama ve halka ulaştırma faaliyetine iştirak edemesin.

Özellikle CHP’li Belediyeler.

Bir maske için ne numaralar döndürüldü hatırlıyorsunuz.

PTT getirecek dediler, getirmedi.

E-Devlet’ten isteyin, anında kapınızda dendi, sonuç çıkmadı.

Size kod göndereceğiz, gidip eczaneden alın dendi, kod da gelmedi, eczaneler de vermedi.

“Biz bize Yeteriz Türkiye” kampanyası başlatılıyor dendi.

Merkez Bankası, Kamu Bankaları ve sık sık vergi borçları affedilen Yandaş Şirketler sıraya girdi.

Bankalar verdikleri bağışı görev zararı yazacak, yandaşlar vergiden düşecek.

Yani onların verdikleri paralar bizim sırtımıza kalacak.

Hastane ortamında fedakarca görev yapan bazı sağlık çalışanları, virüsü evlerine taşımamak için bir otelde kalıyorlardı.

Bir geceyarısı ansızın çıkarıldılar çok uluslu otelden.

Devlet İradesi böyle bir durumda ne yapar biliyor musunuz?

Kapatır o otelleri, hem de açılmamacasına.

Peki naptı bizimkiler, kovulan doktor ve sağlık çalışanlarını bir alt sınıf otele yerleştirdiler.

Zira Oteller Zincirinin Türkiye ortağı, hatırlı bir holding.

Dünya Sağlık Örgütü, Türkiye’deki Corona Virüs artış hızına dikkat çekiyor ve önlemlerin sıklaştırılması gerektiğini dile getiriyor, bizimkiler “Ey vatandaşlar ABD’de, İtalya’da, İspanya’da insanlar sapır sapır dökülüyor, bak biz dünyaya yardım ediyoruz” havasında.

Dünyanın sayılı ekonomik araştırma kurumları, en gelişmiş ülkelerin bile resesyon riski bulunduğunu dillendiriyor, en güçlü ekonomilerin bile küçüleceğini anlatıyor, bizim İyimserlik Bakanı ise hala “Yüzde 5 büyüyeceğiz” diye umut satıyor.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden bana göre Af, size göre İnfaz düzenlemesi çıktı.

Var mı gazetelerde Alaaddin Çakıcı dışında haberi yapılan.

Oysa Kahraman vekillerimiz, ne çok gerçek suçluyu bağışladı kaldırdıkları elleri ile.

Hırsız dışarıda, uğursuz dışarıda, okul önlerinde çocukları zehirleyen torbacılar dışarıda, rüşvetçiler dışarıda, dolandırıcılar dışarıda. Madende insanları, yurtta çocukları diri diri yok edenlerler dışarıda.

Düşünen, itiraz eden, yolsuzluğu, uğursuzluğu yazanlar ise içerde kaldı.

Hu unutmadan bir de Devlet-i Ali’miz bir talimat yayınladı ve 3 ay kurumların çalışanlarını işten çıkarmasını yasakladı.

İçeriğe bakmadan önce ‘Helal olsun’ dedim.

Ama içerik ortaya çıkınca gördüm ki, bu yasak bile sermayeyi korumak için çıkarılmış.

Nasıl mı?

Şimdi işletme çalışanını işten çıkarmaya kalksa kıdemdi, ihbardı bir sürü parasal yükün altına girecek.

İşine son verilen kişi de gidip başvurusunu yaparak İşsizlik Fonundan belli bir süre maaşını almaya devam edecek.

Oysa şimdi diyecek ki çalışanına, “Seni 3 ay ücretsiz izne gönderiyorum. Bu süre içerisinde Devlet baba sana günde 39 lira 70 Kuruş Kısa Çalışma Ödeneği verecek. Ölmez de sağ kalırsan, 3 ay sonra bakarız durumuna..”

Aynı yasağın içine işveren için bir de kıyak düzenleme kondu.

İtiraz edip grev kararı alınamayacak hiçbir kurumda bu süre zarfında.

Sondan başa dedik de, sondan bile çıkamadık sevgili dostlar.

1 yıl, 2 yıl önce söylenenlerle yapılanları sıralamaya kalksak, gazetenin sayfaları yetmez.

O nedenle siz yine evde kalın, sakın bu hafta sonu da sokağa çıkmayın.

Benden söylemesi, ceza yazıyorlar.

3 aylık kısa çalışma ödeneğinin tamamını verseniz, yetmez kesilecek cezaya..

 

Yazarın Diğer Yazıları