Ahmet ZORLU

KAÇARIN YOK....

Ahmet ZORLU

Ülkemizde ABD Dolarına paralel olarak artış gösteren cehalet, geldiğimiz, getirildiğimiz uçurumun derinleşmesine vesile oluyor.
Bu cehaleti kullanarak dolar istifleyenler de, toplumun milliyetçi duygularını ateşleyerek kazançlarına kazanç katıyorlar.
Çıkmış, elinde bir tomar dolar (Fotokopi de olabilir), ateşe veriyor, sözde ABD’ye kafa tutuyor.
Öteki burnunu biliyor dolarla.
Bir başkası, zırh ile dolar kıyması yapıyor.
Öteki çıkmış, “Dolar 7 değil, 70 lira da olsa, bize bir şey olmaz” diyor.
Be dangalak, çok mu umurunda ABD’nin sanıyorsun, senin dolar destesini yakman.
Bilmiyor ki, dolar değildir değer kazanan, Türk Lirasıdır değer kaybeden ve bir dolar 70 liraya yükselirse, kemirecek ağaç kabuğu bile bulamayacak.
Bakınız 7 lirayı aşan ABD dolarının günlük hayatımızı nasıl etkileyeceğinin ipuçlarını vereyim, belki o odun kafana dank eder.
Kayseri’de yaşıyorsanız ve ortalama yıllık 3 bin avro kira ödüyorsanız, avro 4 lira civarındaki iken girdiğiniz evin yıllık kirası için 13 bin lira dolayında para ödemişsinizdir. Şimdi 26 bin lira hazırlamanız lazım 3 bin avro almak için.
Yazarsınız, kitap bastıracaksınız. Dolar 4 lira iken 7 bin lira vererek 1200 dolayında kitap bastırdınız. Yeni kitabınız için 15 bin lira hazırlamanız gerekiyor. Bu rakamlar en kalitesiz kağıt için geçerli, hatırlatayım.
Evdeki bilgisayar kullanılamaz hale geldi. 2500 lira vermiştiniz bilgisayara. En iyisindendi. Şimdi 8 bin lira hazırlayın, bulabilirseniz 8 bine.
Şöyle bir markete uğrayıverin. Peynir, yumurta, et, süt, nohut, fasulye, un, hepsi yüzde 50 oranında, hem de şimdiden zamlandı.
Semt pazarlarında 8 liranın altında mevsim meyvesi, 5 liranın altında mevsim sebzesi satılmıyor.
Patatesi, soğanı dışarıdan satın alan bir ülke olduğumuzun farkında değilsen hala, hatırlatayım sevgili kardeşim, tuzu bile ithal etmeye başladık, tuzu..
Sadece bu kadar mı?
Yarın memlekete gitmek için otobüs bileti almaya gidersen görürsün, geçen yıla oranla biletin ne kadar zamlandığını.
Zaten Akaryakıt istasyonları 24 saat açık vergi dairesi gibi.
Sözün özü kardeşim, sen etkilenmeyebilirsin doların artışından ya da Türk Lirasının değersizleşmesinden.
Ama çocuğun etkilenecek.
Ülken etkilenecek.
Kardeşin etkilenecek.
Ve senin benim seçtiğim hükümetlerin de bir görevi vardır.
Ülkeyi, askeri, ekonomik ve sosyal saldırılara karşı korumak, korunaklı hale getirmek.
Sadece bir soru sor kendine;
Dolar, ekonomisi tıkır tıkır işleyen ülkelerde neden yükselmiyor da Türkiye’de rekorlar kırıyor.
Sonra bir soru da, 24 haziran öncesi sana, “24'ünde siz bu kardeşinize yetkiyi verin, dövizle-faizle nasıl uğraşılır göreceksiniz.” diyen Sayın eski Başkana, yeni Başkana bir sor;
“Hani dövizle-faizle uğraşacaktın, onları yerin dibine gömecektin?” diye.
Yani kardeşim özetleyecek olursak.
ABD Dolarında yaşanan her 1 kuruşluk artış, doğrudan ülkenin ekonomik dengelerini hedef alıyor.
Dolaylı olarak da senin cebini.
Çünkü yükselen dolar değil, eriyen senin cebindeki paradır.
İstersen, kendini evine izole et.
Yaktığın elektrikte, kullandığın doğalgazda, yediğin yavan ekmekte ödeyeceksin faturayı.
Kaçarın göçerin yok.

Yazarın Diğer Yazıları