İTİRAF NET..
Ahmet ZORLU
Evet itiraf çok net.
Bedeli sadece istifa mı, elbette ki hayır.
Suç ortada.
İtiraf ortada.
Bu itiraf yargıda ancak, ‘Hafifletici neden’ sayılabilir.
Ama, “Biz darbeci Kemalistlere karşı Fetö ile bilerek işbirliği yaptık..” sözünü sarfeden öyle sıradan biri değil.
AKP’nin tanıtım ve medya Başkan Yardımcısı.
Hatırlarsınız, daha geçen hafta orada bir istifa da yaşanmıştı.
Şamil Tayyar atandığı bu görevde 5 gün kalabilmiş, istifa etmek zorunda bırakılmıştı.
Merak ettim bu birimde kimler var diye.
Başkanı Mahir Ünal.
Emre Cemil Ayvalı ilk sırada başkan yardımcısı olarak gözüküyor hala. Hüseyin Yayman, Markar Eseyan, Orhan Miroğlu gibi uç isimlerin yanı sıra istifa eden Şamil Tayyar’ın da ismi halen Internet sitesinde yer alıyor.
Yakında bu birimin feshedildiği ve Pelikancıların buraya yerleştiğini duyarsanız şaşırmayın.
Zira bu birim son zamanlarda gaf üstüne gaf yapıyor.
BBC.Com Sitesinde bir habere göre, Twıtter AKP Gençlik yapılanmaları ile bağlantılı 7 bin 340 hesabı kapattığını duyurdu.
Bu hesapların ortaya çıkmasını sağlayan ise Sayın Mahir Ünal’ın, hesaplara yeşil top konulması talebi neden olmuş.
Yani dostlar bu yeşil toplar sayesinde 7 bin 340 trol kabak gibi ortaya çıkmış ve twıtter da bu hesapları kapatmış.
Ardından gelen itiraf ise çok daha vahim.
Mahir Ünal’ın bir numaralı yardımcısı tv ekranında Fetö ile yaptıkları uzun soluklu ‘Saadet Yolculuğu’nu ballandıra ballandıra anlatıyor.
İlk günden bu yana hep söyledim, söylüyorum.
Birileri maklubeyi yedi ama galiba bulaşıkları ortadan kaldırmayı unuttu.
Şimdi bulaşıklar kokuşmaya başladı ve maklube tepsisinin çevresinde dizili kaşıklarda kimin ve kimlerin parmak izi olduğu yavaş yavaş ortaya çıkıyor.
Sayın Savcıların vakit geçirmeden AKP Tanıtım ve Medya Başkan Yardımcısı olan bu çocuğu çağırıp, ne demek istedin, bu işbirliğinde kimler rol aldı diyerek bir soruşturma başlatması gerekiyor.
Zira bu itiraf, bizim yıllardır dile getirdiğimiz ve kabul ettiremediğimiz bir gerçeğin ilanıdır.
Fetö’nün siyasi ayağı, Fetö’nün finans ayakları aramızda dolaşmaya devam ediyor.
Etmekle kalmıyor, başta yargı olmak üzere belli kurumlarda hakimiyeti yeniden ele geçirmeye çalışıyor.
Yerelden bir-iki örnek verecek olur isek.
Oran Kalkınma Ajansı ve KOSGEB hakkında bilinen ama bir türlü yargı aşamasına getirilmeyen, 2016 öncesi bilgilere, belgelere bakmak yeterli olacaktır.
Sadece bu kadar mı, yayın kurumlarının arşivlerinde vardır.
Son yapılan Türkçe Olimpiyatlarında salonları reklamları ile donatan sponsor firmalara bir göz atmak faydalı olacaktır. Bu firmalar hakkında ne gibi işlem yapıldı?
Ya da o etkinlikte protokolde oturup salya-sümük Fetullah Gülen’e “Gel hocam bitsin bu hasret” nameleri dizenlerin bu gün nerelerde görev yaptıklarına bakmak yeterde de artır bile.
Hadi onu da yapmadınız.
Her yılın Nisan Ayı’nda yayınlanan ‘Kutlu Doğum’ genelgelerine bir bakın.
Bu genelgelerin altında kimin ve kimlerin imzası var.
Kimin doğumunu kutlamış bu dönemde devletin kurumları.
Ya da genelge yayınlayıp, öğrenci servislerinde Fetö’cü sözde alimlerin söylemlerinin müzik yerine çocuklara dinletilmesini sağlayan genelge sahiplerinin kaç tanesi hesap verdi yargıya.
Veya, ‘Gülen Yüzler Projesi’ ile Fetullah Gülen’e Selam sarkıtan, Fetöcü öğretmenleri ballı maaşlara bağlayan adamlar bu gün devletin hangi noktalarında oturuyor sorusunun cevabına bakmanız da yeterlidir.
Dedim ya, Maklubenin ortada kalan tepsisinden çıkan pis koku artık gizlenemez boyutlarda.
Bu bulaşık yıkanmadan da vicdanlar rahata ermeyecektir.
