Ahmet ZORLU

İSTANBUL SEÇİMLERİ..

Ahmet ZORLU

Artık, 31 Mart Seçimleri neden iptal edildi tartışmasının ötesine geçilmeli.

23 Haziran’daki sonucun nedenlerinin çok iyi analiz edilmesi gerekir.

Neden13 bin oy farkı 800 bin oy farkına yükseldi.

AKP’nin bunu konuşması ve ‘Nerede yanlış yaptık?” sorusuna cevap araması gerekir.

Tekraren söylüyorum, zira seçimlerden önce yazdım.

Recep Tayyip Erdoğan, Devlet Bahçeli, Süleyman Soylu, Binali Yıldırım, AKP Kurmayları el ele verdiler ve gecelerini gündüzlerine katıp Ekrem İmamoğlu’na çalıştılar.

Sürecin içine edilmesi yetmedi, seçime 2 gün kala Teröristbaşından getirttikleri mektup ise meselenin üzerine tüy dikilmesini sağladı.

Oysa İstanbul seçimleri, İstanbulluya emanet edilmeliydi.

Ama AKP Yönetimi bunu Türkiye Seçimi haline getirdi.

Partinin mahalle temsilcilerini bile İstanbul’a çağırdılar.

15 gün körler-sağırlar birbirini ağırladı.

İstanbullunun vicdanını sızlatan görkem ve şaşa görüntüleri misliyle artırıldı.

Trabzon’a 3 bakan sel felaketini incelemeye gidiyor, 3 bakanın altında 3 özel jet. Hem de seçim haftasında.

Oysa seçimden önce demiştim.

AKP’nin İstanbul Seçmen Profili incelenmedi.

Zira AKP Seçmeni, yani İstanbul’da oy kullanan AKP Seçmeni Kayserilidir, Yozgatlıdır, Konyalıdır, Erzurumlu, Sivaslıdır.

Aynı zamanda emeklidir.

Ve bu insanlar, ilkbahar ile birlikte köylerine gelir, babadan kalma toprağın bir köşesine soğan, sarımsak, patates eker.

Yaz boyu ektiklerinin boy vermesinin, takibini yapar, baba ocağının kapısındaki ağacın altında geçirir günlerini.

Sonbahar’da yüklenir hasadını, turşu olarak, peynir olarak, salça olarak, kuru kayısı olarak, kuru üzüm olarak ve kışı geçireceği İstanbul’a gider.

Kıt kanaat geçinir çünkü İstanbul’da.

Dedik ya emeklidir.

Siz kışlık erzak için köyüne dönen birini de, sırf gönül verdiği partiye oy versin diye yeniden İstanbul’a götüremezsiniz.

İşte sandığa gitmeyen yüzde 26 var ya onlardan oluşuyor.

Buna karşılık CHP Seçmeni bilinçlidir.

İyi Parti Seçmeni siyasetin içinde bulunduğu çıkmazı kabullenmiş, açmazı aşmanın oy vererek mümkün olacağı bilincine erişmiştir.

Onlar zamana ve paraya kıyar, gider oyunu kullanır demiştim.

Dediğim gibi çıktı bu bir.

İkincisi, bu millet artık parçala-böl-yönet tuzağının esiri olmaktan yoruldu.

İsrafa karşı çıkan, ötekileştirmeyen, fakiri düşünen insanları önemser hale geldi.

CHP Adayının seçilmesi halinde de dinin elden gitmeyeceğine, CHP adayının da insanların dini duygularına büyük önem verdiğini yaşadı ve gördü.

Sadece o kadar mı?

Dini ritüelleri kullanarak, din satarak, dinin posasını çıkararak, birilerinin kurduğu safahat düzeninin de değişmesi gerektiğine kanaat getirdi.

Hepsinden önemlisi, partiye hizmet edenlerin köşe başlarına yerleşenlerinin aslında parti için değil, bankamatik memurluğu için olduğunu önekleriyle yaşadı ve gördü.

Bakıyorum, Cumhur İttifakının iki lideri, “Seçim bitti, artık işimize bakalım” demeye başladı.

Baktırmazlar, bu saatten sonra.

Kim mi baktırmaz.

Fehmi Koru ne diyor;

“İçinde Abdullah Gül’ün de bulunduğu Küskünler Ekspresi yolu çıkmaya hazırlanıyor”

Peki Cem Küçük ne diyor;

“Bu sonuç, kabul edelim ki AKP için hezimettir..”

Daha çok analiz yapacağız, İstanbul Seçimleri ile ilgili.

Ama sadece şunu söyleyebilirim.

Yanlış zamanda alınan her yanlış kararın bir bedeli olur.

AKP Genel Başkanı bu bedeli ödemesi gerekenleri çevresinden söküp atmaz ise, Fetö’nün Beyin Takımı ile kolkola görüntüler vermeye devam eder ise,  ötekileştirici, onur kırıcı üslubu sürdürürse, tek adam yönetiminin bu toplumun bünyesine ağır geldiğini fark etmez ise, kurucu değerlerimizden özür dilemez ise, bölerek, ötekileştirerek bu işin gitmeyeceğini, görkem ve şaşanın çözüm olmadığını kabullenmez ise, adaletten, eğitimden elini çekmez ise, hepsinden önemlisi de, yola çıktıklarını, yolda buldukları ile değiştirmenin bedelinin ağır olduğunu görmez ise , 3 ay mı desem, 5 ay mı desem o kadarcık siyasi ömrü kaldı.

Bu günkü yazıyı bir öneri ile noktalamak istiyorum.

CHP İstanbul ekibi, tez zamanda bir çiçek hazırlayıp Damat Bey’i ziyarete gitmeli ve sonuç üzerindeki olumlu etkisi için kendisine teşekkür etmelidir.

Anladınız siz onu..

Yazarın Diğer Yazıları