Ahmet ZORLU

İPİN UCU..

Ahmet ZORLU

Günlerdir ulusal gündem Ankara’daki Togo Kuleleri..

Sinan Aygün’ün son dakika mevzuata takılması, 20 bin metrekarelik kuleleri 125 bin metrekare olarak inşa etme becerisi!.

Verdiği okul sözü.

Projenin içerisinde yer alan iki önemli ismin Fetö’den kaçak olarak yurtdışında yaşaması.

Bunlardan Rahmi Bıyık’ın Kayseri’nin imar planlarını da çizmesi.

Peki hangi ilçelerin imarına yön verdi.

Melikgazi ve Talas.

O zaman Sinan Aygün’den yola çıkarak Kayseri’deki ilişkiler ağının yeniden ele alınması gerekiyor.

Sinan Aygün’ün Ankara’daki en büyük iş ortağı kim?

TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu..

Hisarcıklıoğlu’nun Kayseri’deki en yakın isimleri kimler?

Bunu benden daha iyi siz biliyorsunuz..

Şimdi asıl soru şu..

Mehmet Özhaseki 31 Mart’ta Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı seçilseydi, kamuoyunun bu gün Togo Kuleleri diye bir sorunu olur muydu?

Ya da bu kuleler yoluyla yapılan büyük vurgundan millet olarak haberdar olur muyduk?

Demek ki neymiş..

Melikgazi ve Talas’ın imar planlarının hazırlanması aşamasına yeniden dönülmeli ve bu iki ilçedeki arsa rantları parsel parsel yeniden ele alınmalı.

Daha sonra da el değiştiren parsellerin kimden kime geçtiği didik edilmeli.

Göreceksiniz, bu gün aramızda gerine gerine hayırsever pozu vererek dolaşan bazı isimlerin beş paralık arsalarının, milyonlarca lira eder hale geldiğini, getirildiğini..

Yani sevgili dostlar, 15 Temmuz sonrası Türkiye Genelinde gerçekleştirilen operasyonlar yüzeysel kalmıştır.

Hele Kayseri’de ‘Adet yerini bulsun’un ötesine geçilmemiştir.

Kirli ilişkiler ağına dokunulmamış, ortaya çıkan bazı isimler ise, siyaset gücü kullanılarak ak-pak hale getirilmiştir.

İşte rant zengini bu büyük güç hala aramızda olduğu için de Fetö yapılanması dimdik ayaktadır.

Bildiklerini anlatmasın diye bir çok tescilli fetöcü maaşa bağlanmıştır.

Cumhuriyet Başsavcısına TBMM Plakalı araçla yapılan esrarengiz ziyaretten başlamak üzere gerilere gidilmeli, 15 Temmuz ihanet girişiminden önce başlatılan soruşturma dosyasındaki isimler yeniden tek tek incelenmeli, OSB’lerde komşu yaklaşma mesafeleri nedeniyle bazı işadamlarının fabrika binaları budanırken, yıktırılırken 1 metre komşu yaklaşması mesafesi olmadığı halde dokunulmayan sanayicilerden başlanmalı mesela soruşturmaya.

Sonra Kayseri’deki Proje okullarına çek, senet ve tapu bağışında bulunan isimler mercek altına alınmalı.

Fetö’den kapatılan Üniversiteye bina bağışlayan isimler, o binaları yapan müteahhitler yeniden incelenmeli.

Temel atma törenlerinde toplanan çekler didik didik edilmeli.

Bu bağışlar karşılığı hangi imar avantajları sağlanmış kendilerine, buna bir bakılmalı mesela..

Kimse Yok mu Derneği için o dönemde yaptırılan merkez ve depo inşaatının temel atma törenine doğru uzanılmalı ve bu binanın hangi rantseverlerin katkıları ile inşa edildiği, arsasının nasıl temin edildiğine bakılmalı..

Durun daha bitmedi..

ORAN Hibe Desteği ile kurulan işletmelerin başındaki isimler incelenmeli mesela.

GES Projelerini ORAN Desteğiyle yaptıran işadamları var mı, buna bakılmalı.

KOSGEB’in hibe ve kredileri mercek altına alınmalı daha sonra.

Kimler nasıl zengin edildi bu destekler sayesinde, bu ayrıntı didik didik edilmeli.

Yani paranın ve rantın izi sürülmeli ki, FETÖ’cü hainlerin yüzlerindeki maske insin, kirli ilişkileri ortaya çıksın.

Yani diyeceğim dostlar, ankesörlü telefon, Bylock gibi soruşturmalarda baronlara bir şey olmaz.

Onlar, bir sızıntı olduğunda, sızıntı kaynağını dolarla tıkayacak parasal ve siyasal güce sahipler.

Ama şunu da rahatça söyleyebilirim.

Eninde sonunda ortaya çıkıyor bu kirli ilişkiler ağı.

Ankara’da  çorap söküğünün ucu yakalanmıştır.

Kayseri’de de her şeyin ortaya dökülmesi yakındır.

Zira hırsızlar çalarken değil, paylaşırken birbirine düşerler.

Rahmi Bıyık adı Kayseri’deki esrarengiz ilişkilerin, büyük ve kirli oyunun ortaya çıkması adına ilk adımdır.

Sayın Savcıların, Melikgazi ve Talas İmar Planlarının ihale sürecinden itibaren, bu iki ilçeyi parsel parsel incelemeleri halinde Traş edilen Bıyık’ın kıllarındaki kirliliği ortaya çıkarması mümkündür.

Yeter ki, bunu yapacak hukuki iradeyi kullanacak yurtsever isimler görev üstlensin.

Yeter ki, bu savcılar çalışırken, Fetö operasyonuna maruz kalmayacaklarından emin olsun.

Yeter ki bu savcılar, tenzili rütbe ile Sarız’a atanmayacaklarına inansın..

Yazarın Diğer Yazıları